Z Kuşağı -3

Dijital Yerliler

SANAL DÜNYANIN BİLGE NESLİ: Z KUŞAĞI

-3-

 

Bu neslin geçmişle kıyas edilebilecek bir tarafı yok. Zira onlar, internet ve teknoloji çağında doğdular. İnternetsiz, telefon ya da bilgisayarsız bir hayat düşünemiyorlar. Mavi ekran karşısında ortalama 6 saat geçiriyorlar. Bu sebeple sosyal münasebetleri önceki kuşaklara nazaran zayıf. Daha az yüz yüze iletişim kurdukları için utangaç ve çekingen bir yapıları var.

Muhalif olmak, dislike atmak (video ya da paylaşımları beğenmemek, like’ın zıddı), vegan olmak, aktivist olmak, hayatlarının vazgeçilmez birer parçası... Çünkü onlar herkesten farklı olmak istiyorlar ve farklı olduklarına inanıyorlar. Gerçek hayatta insanlarla irtibat kurmak yerine sosyal platformlarda online” iletişimi seçiyorlar. Yüz yüze iletişim kurmak, selâm alıp vermek onlar için zor, çünkü insanî ilişkileri yürütmekte zorlanıyorlar. Konuşurken muhataplarının yüzüne uzun süre bakamıyorlar, gözlerini kaçırıyorlar, odaklanma ve konsantrasyon süresi çok az, araba kullanma, dışarı çıkma, akraba, eş-dost ziyareti gibi konularda geride duruyorlar. ABD’de ehliyet alma oranları düşük olsa da bizdeki Z’ler bu konuda fena değil.

Geçmiş nesillere göre daha dar kalıplar içerisinde çekirdek âilelerle, çoğunlukla büyük (büyükanne/büyükbaba) görmeden büyüyorlar. Önceki nesillere göre daha çok çalışan anneye sahipler... Ebeveynlerinin evlât sahibi olma yaşları, diğer nesillere göre daha ilerlemiş yaşlar olduğundan, daha az kardeşli âileleri var. Âileler bütün ilgi ve sevgilerini sayısı az olan evlâtlarına boca ettikleri için narsist/bencil yetişenlerin sayısı oldukça fazla!.. Lükse ve markaya düşkünlükleri, âilelerinin “bir dediklerini, iki etmemeleriyle” yakından alâkalı…

Yaz Kur’ân kurslarına en çok gönderilen nesil, bu nesil. Bildiğiyle amel etme noktasında zaafiyet de en fazla bu nesilde görülüyor. Sosyal mecralarda gezintiyi ya da ekrandaki oyunu bırakıp namaza, ibadete, sofra kurulmasına yardıma, âilede iş bölümüne karşı biraz ihmalkâr davranıyorlar.

Evlenme yaşları gelmiş olsa da sorumluluk alma duyguları yeterince gelişmediği için, evliliğe mesafeliler ya da sürekli erteleme davranışı gösteriyorlar. Sosyal hayatta utangaç olsalar da müthiş bir özgüven ve özerklik hissediyorlar. Bu durum otoriteye başkaldırma ve denetimden hoşlanmama olarak kendini gösteriyor. Eleştiriye tahammülleri yok.

Ekran süresi uzun olduğu için; bağımlılık, kaygı, stres ve bazı psikolojik rahatsızlıkları önceki nesillere kıyasla daha fazla… Bilhassa oynadıkları oyunlar, hayal dünyası ve kurgu ile gerçek dünyayı ayırt edememelerine, uykusuzluğa, uykusuzluktan kaynaklı hastalıklara kapı aralıyor.

Fânî lezzetleri ve zevkleri tatmış olmak, tüketme sendromu, inançta zayıflık ve bunlara bağlı problemler, bazılarında intiharla sonuçlanıyor. (Devam edecek)

 

 

Fatma ÇATAK

fatmabagan@yahoo.com

PAYLAŞ:                

Fatma Çatak

Fatma Çatak

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle