Bu zindelik âlemde yârin tebessümüdür,
Kaşlarını çatsa o, yaşayan her şey ölür!..
Tebessümün kadrini ağlayanlardan dinle,
Gönül köprüsü odur sevgilinin seninle!..
Çektiğin mihnetleri sanma hep kaderinden,
Gam gider, neşe gelir; gülümse yeter ki sen!
Gülüşün söyleyecek yonca mısın, lâle mi?
İç âlemine ayna insanın dış âlemi...
Yaşarsın, görmez misin dört mevsim sende de var,
Yüzün bahar gibiyse gözler seni kucaklar!.
Yok eğer kış gibiyse, donup kalır kim baksa,
Yaz gibiyse revâdır güneşler ona aksa!...
Gözlere, gönüllere cennet gibi gülerken,
Yoktur dikene rağmen gülleri kötüleyen...
Karanlık ve âfetle semâ boğsa da yeri,
Sabahın tebessümü sevdiriyor gökleri...
Hiçbir kudrette yoktur kudreti gülücüğün,
Goncanın kollarında ölüm bile bir düğün!
Neştere razı eder şifânın güler yüzü,
Altın olsa almazlar asık suratlı sözü!..
Yalnız kötülük gülmez iyiliğe ey gülüm,
Onun için haramdır kötülüğe tebessüm...
Bir olsak da zıtlıklar dünyasıdır bu dünyâ,
Yaratılan her şeyde ezelden beri zîrâ:
Tenin kalbi cihâna, sırtı da cana dönük,
Can'ın sırtı da tene, kalbi canana dönük!..
YORUMLAR