Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

Her sene Nisan ayındaki sayımızı, Kutlu Doğum münâsebetiyle mümkün mertebe Âlemlerin Efendisi’ne tahsis etmeye çalışıyoruz. Bu sayıda da Seyyidü’l-Kevneyn -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizi farklı husûsiyetleri ile tanımaya ve tanıtmaya devam ediyoruz. O’nun muhabbetini, yeme-içme âdâbını, mübârek Ehl-i Beytinden cennet parçası çocuklarını…

Şüphesiz O’nu lâyıkıyla anlamak ve anlatmak mümkün değildir. Zira O, beşer idrâkinin ihâta edebileceği bir mevkî ve mertebede değildir. O, insanlığa bakan yönüyle “sıradan bir beşer” gibidir, ama semâlara bakan vechesiyle, “gerçek mânâ ve mâhiyetini, ancak Allah Teâlâ’nın bilebileceği bir makam, heybet ve kudrete sahip”tir. Bu sebeple bizim, O’nun hakkındaki ifadelerimizin hepsi, bir okyanustan terzi yüksüğü ile alınabilecek su miktarını geçmez.

Şüphesiz O’nun hakkında söylenenler, söyleyenlerin gönül âlemlerince dile geldiği gibi, anlaşılanlar da dinleyenlerin gönül âlemlerincedir. Bu sebeple O’nun hakkındaki kelâmlar, iki cihetten de noksanlaşmaktadır.

İnsanın ilk defa tattığı bir tatlıyı, hiç tatmamış birisine anlatmasındaki zorluk neyse ya da gözleri ile dünyaya âit hiçbir şeyi görmemiş birisine bir çiçeğin güzelliğini târif ne kadar zorsa, ondan daha zordur, Allah Rasûlü hakkında konuşmak… Çünkü biz, O’nu ne gözümüzle gördük, ne yanında, sohbetinde bulunmak nasip oldu. Gönül âlemimizin O’nu gerektiği gibi hissettiğini söylemekten de âciziz. Bu kadar eksik, noksan ve acziyetle, o güzeller güzelini târif, ne mümkün!..

Muhakkak ki, bu sayımızda kuru kuru ifade ettiğimiz cümleleri, gönül âleminde bütün renkleriyle yaşayan nice kıymetli okuyucumuz vardır. Başka bir ifâdeyle, söyleyenin, hitap ettiği kimseden daha az şey bildiği, hissettiği ve yaşadığı bir mevzudayız. Burada dudaklar, kelimeler, satırlar susar ve gönüller konuşmaya başlar. Bu yüzden biz de kelimeleri, uzatma taraftarı değiliz. Yazan gönüller ile okuyan gönüller arasından çekiliyor ve seven gönülleri baş başa bırakıyoruz.

* * *

Âlemlerin Efendisi’ne bütün sevgimizi tahsis etmemizin gereği üzerine bir eser yayınlandı, Şebnem Kitapları’ndan: Muhabbeti, Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e Adamak!..

Bu kitabı, Rasûlullâh aşk ve hasretiyle nice gecelerini uykusuz bir şekilde ve gözyaşlarıyla geçiren siz kıymetli okuyucularımıza takdim etmekle bahtiyarız. İnşaallâh, Halime Demireşik hanımın kaleminden çıkan bu küçük, fakat kıymetli eser, gönül tellerimizi tekrar tekrar titretir ve oradan sadece Allah Rasûlü’ne muhabbetin yanık terennümleri dökülür.