Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

Biz, aklı karışık, gündemi yoğun, kalbi parçalanmış, kıyametin gölgesi üzerine düşmüş, hemen her gün dünyanın farklı coğrafyalarında zulüm görmekte olan “bir âhir zaman ümmeti”yiz. Kafamız ve kalbimiz o kadar karışık ki, her an gündemimiz değişiyor. Dünyanın herhangi bir bölgesinde patlayan bir bomba ya da ülkemizin herhangi bir şehrinde sıradan bir olay, bir anda bütün gazete manşetlerini, haber ve tartışma programlarını esir alıyor. Bazen bir dizi, bazen bir futbol tartışması, bazen bir sinema filmi, bazen falanca mankenin, filanca sanatçının yaşadıkları ya da internette sık tıklanan bir video, “birinci gündemimiz” olup çıkıveriyor.

Bu yoğun ve karışık gündem içinde, gerçekten hayatî olan hangisi? Bizi, aklımızı, gönlümüzü, günümüzü, gündemimizi ne çalıyor? Biz, kimin gündemlerinin peşinde ömrümüzü tüketiyoruz? Asıl gündemimiz ne olmalı? Parçalanmış kişiliklerimizi birleştirmeye, dağılmış zihnimizi toplamaya, bulanmış gönlümüzü berraklaştırmaya ihtiyacımız var.

Bizim, Müslümanlar olarak birinci gündemimiz, her an “Allâh’ın râzı olduğu bir Müslüman hayat inşası” olmalıdır. Eğer bu, gündemimizde ikinci sıraya düşüyorsa, zihnimiz, kalbimiz alarm vermeli, tehlike çanları çalmalıdır? Ne oluyoruz, kim bizim önceliğimizi çaldı, diye endişe etmeliyiz.

Fakat maalesef, yaşadığımız hayat şartları ve bilgi bombardımanı, durup dinlenmeye, çevremizde olup bitenleri değerlendirmeye fırsat vermiyor. Her an, her şeyin olabilecek hâlde, tetikte beklemesi, bizi stres yüklü insanlar hâline getiriyor. Biz bazen mutluluklarla bazen acılarla savruluyor, ana gâyemizden, yaratılış amacımızdan sapıyoruz.

Bu anafor içinde, bize düşen, her vesile ile bu yaratılış gayemizi, “Allâh’a kul olma”yı hatılatmak… Allâh’ın indirdiği kitap ve O’nun çizmiş olduğu çerçeve içinde Mü’min/Müslüman kimliğimizi dokumak…

İşte bu gayeyle, dergimizin bu sayısını “Kur’ân-ı Kerim’deki Müslüman Hanım Şahsiyeti” üzerine şekillendirmeye çalıştık. Bu çok geniş bir konu… Belki onlarca derginin, yüzlerce sayfanın dönüp dolaşıp ana hatlarını belirlemesi, içini doldurması gerektiği bir konu… Olsun, biz karınca kararınca yola çıktık… Rabbimiz, eksik ve hatalarımızı affeylesin, bizi murâdımıza nâil eylesin. Âmin.