Sol Yanım Acıyor Anne

Merhaba anne, yine ben geldim. Merak etme, okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum, ama Ali: 

“-Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder!..” demişti de… Onun için söylüyorum.

Geçen hafta öğretmen,

“-Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan!..” dedirte dedirte öğretti sağımı-solumu. Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi!.. Ağrıyan yanımın neresi olduğunu, şimdi iyi biliyorum anne. Hani geçen geldiğimde

“-Şuram acıyor işte, şuram!..” demiştim de, bir türlü söyleyememiştim ya, acıyan yanımı anne, bak şimdi söylüyorum:

“-Şuram işte, sol yanım çok acıyor anne!.. Hem de her gün acıyor anne, her gün…Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü. Elinden tutup okula getirdi. Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü: 

“-Hadi yavrum sınıfa!..” dedi.

Ben de ağladım; ağladım, hiç de utanmadım. Öğretmen: 

“-Ne oldu?” dedi. “Düştüm dizim çok acıyor!..” dedim. Yalan söyledim anne!.. Dizim acımıyordu, ama sol yanım çok acıyordu anne. Bugün, ben de saçım örülsün istedim.
Babam ördü, ama onunki gibi olmadı. Dantel yaka istedim. Babam:

“-Ben bilmem ki kızım!..” dedi. 

“-Bari okula sen götür!..” dedim.

“-Kızım, iş!..” dedi.

Ben de:

“-Bana ne?!” dedim, ağladım. 

“-Kızım, ekmek!..” dedi babam.

Sustum, ama okula giderken yine ağladım anne. Hâa bi de sol yanım yine çok acıdı anne. Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi… Zeynep:

“-Annem, beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş.” dedi.

Babam hepsini birlikte yıkıyor. Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?

Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme. Üzülmesin diye söylemiyorum, ama arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor. Biliyorum, babam pasta yapmasını bilmez anne!..

Hava kararıyor, ben gideyim anne. Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi… Duyarsa kızmaz, ama çok üzülür, biliyorum. Kim bozuyor toprağını, çiçeklerini kim koparıyor. İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme. Eve gidince aklıma geliyor, bi de bunun için ağlıyorum anne!..

Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım. Biliyor musun anne, her gelişimde aldığım topraklarını şu kavanozda biriktirdim. Üzerine de resmini yapıştırıp
başucuma koydum. Her sabah onu öpüyor kokluyorum. Kimseye söyleme, ama anne, bazen de konuşuyorum onunla. Ne yapayım, seni çok özlüyorum anne!... 

Ha unutmadan, öğretmen:

“-Yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız.” dedi.

Ben babama yazdıracağım. Öğretmen anlarsa çok kızar, ama bana ne, kızarsa kızsın!.. Ben seni hiç görmedim ki, neyi, nasıl anlatacağım anne. Senin adın geçince, sol yanım acıyor anne.

Hiç bir şey yutamıyorum. Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya anne. 

Ben gidiyorum anne, toprağını öpeyim, sen de rüyama gel, beni öp. Mutlaka gel anne!.. 

Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne… Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası… 

Sol yanım çok acıyor anne. Seni çok özledim anne, çook... (Bedirhan Gökçe’nin şiir albümünden alınmıştır.)

 

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle