Sizden Gelenler

Muhterem okuyucularımız,

Bu sayıdan itibaren sizden gelmiş olan mektup, e-mail ve faksları değerlendireceğimiz bir bölüm açmayı uygun gördük. Burada bizi şevklendiren, cesaret ve heyecan veren mektupların yanında, eksiklerimizi dile getiren dostlarımızın samimi satırlarını ve muhterem okuyucularımıza ulaşmasını uygun ve zarurî gördüğümüz yazıları da değerlendireceğiz.

Her biri binbir itinayla hazırlanan ve nice ümitlerle gönderilen mektup ve yazılarınızın belki hepsi bu köşede yayınlanmaya lâyık, ama hem yerimizin darlığı ve hem de üç aylık bir dergi olmamız hasebiyle burada ancak bazılarını yayınlayabileceğiz. 

Sizden ricamız, görüş, düşünce, istek ve yazılarınızı bize ulaştırmaya devam etmeniz ve böylece dergimiz ile okuyucularının arasındaki in’ikası görmemizi sağlamanızdır.

Gelecek sayıda buluşmak ümid ve arzusuyla Allah’a emanet olunuz. 

Kayseri’den

 “Sevgili Şebnem Yetkilileri

Sizlere böyle güzel ve faydalı bir dergi yayınladığınız için teşekkür ediyoruz. Biz üniversiteye hazırlanan üç bayan arkadaşız. Bir vesile ile elimize geçen Şebnem Dergisi çok hoşumuza gitti ve bizde öyle güzel duygular uyandırdı ki, bu duyguları sizlerle paylaşmak istedik.

Şebnem Dergisi’nin daha önce yayınlanan iki sayısını da temin ettik. Bu sayede Altınoluk Dergisi’ne abone olmuş olduk. Derginizin de muhtevası çok güzel, yazılar biraz uzun olsa da…

Şunu da itiraf edelim ki, Şebnem Dergisi’nin sayesinde hepimiz tesettüre girmeye karar verdik ve namazlarımıza başladık. Böyle bir şeyi vesile ederek bizi asıl benliğimize döndüren, Rabbimiz’e ne kadar şükretsek azdır. Sizlere tekrar teşekkür ediyoruz.

Şebnem Dergisi’nde özellikle;

“Esma Hanım”, “Dağıstanlı Cemile’den Kalan” ve “Eğer Beni Hafız Yapmazsanız”, hele bunları okuyunca duygulanmamak mümkün değil. (...) Daha nice güzel yazılı yayınlarla, insanları hidâyete erdirmeniz temennileriyle Allâh’a emânet olunuz. ” (Tuba, Yasemin, Derya.)

Konya’dan

“Şebnem Dergisine;

İlk defa gördüğümde bir şeyler uyandı yüreğimde şebnem şebnem... Emek çekilen her sayfa, yan yana dizilen her harf için teşekkürler. Emek verenlerden yolumuzdaki taşları kaldıranlardan Allah râzı olsun. En güzele emânet olunuz.” (Sümeyye Ş.)

Çankırı’dan

“Kıymetli Şebnem âilesi; Altınoluk, Yuvamız ve Altınçocuk’tan sonra Şebnem’le tanışma imkânı bulduğumuz için Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Uzun zamandır size yazmak istiyordum, fakat bir türlü fırsat bulamadım. 

Şebnem yeni olmasına rağmen çok takdir topladı. Herkesin de beğendiğini zannediyorum. Özellikle biz hanımlara yönelik sıcacık bir dergi. İnanın sabırsızlıkla bekliyoruz bir diğer sayıyı... Keşke Şebnem de her ay sevenlerine ulaşsa... İnanıyorum ki bir gün bu da olacak. Her sayfası birbirinden güzel, özel ve kıymetli, tıpkı Şebnem ailesi gibi... (...) Yüce Mevlâ sizin gibi kıymetli cevherlerden râzı ve memnun olsun. Rabbim yâr ve yardımcınız olsun. Âmin.” (Zehra A. K.)

İnebolu’dan

“Altınoluk dergisinin 16 yıldır abonesiyiz. Aynen iki sevgili gibi her ay yolunu gözlüyoruz. Aynı Şebnem dergisi de öyle oldu. Bizleri bu derece aydınlattığınız için Allah râzı olsun. (...) Dergiler hakkında çok şeyler yazmak isterim, ama sayfalar yetmez. Saygılarımla.” (Hikmet K.)

Ankara’dan

“Ben de âcizâne, Altınoluk’un sünnet ibresi şaşmayan tebliğler olarak büyüklerimizden bize çok kıymetli bir mektup halinde ulaştığını düşünüyorum. Acaba bu sayıda bize neler sunulacak diye merakla bekliyoruz. Çok sevdiğimizden, bir aile dostumuzdan mektup beklercesine... Evet, yıllar yılları dokudu, gülümüz büyüdü, büyüdü. Okyanusları geçip başka kıtalara fidanlarını yolladı. (...) Güle de şebnem yakışır, ne güzel koymuşsunuz ismini... Hani arı besleyenler bilirler: Yeni bir kovan zamanla çalışkan arılarla dolar, hep birlikte çalışır, çalışır ve çoğalır. Sonra hep insanlara faydalı olmak için bir gün kabına sığmaz olur ve oğul verir. Genç arılar başka bir dala konup, aynı tempo ile çalışarak hizmet yarışı kervanına katılırlar, tıpkı Şebnem gibi... Beklenen bir müjde gibi.

Sizlerle mutluyuz, sizlerle umutluyuz yarınlara... Büyük küçük herkesin aydınlandığı bir ışık oldunuz. Hepinizi en içten dileklerimle kutluyor, başarılarınızın devamını diliyor, nice gönül şebnemlerine diyorum. Allah’a emanet olunuz.” (Elif M.)

Kandıra’dan

“Bir gül bahçesi zerafetinde en güzel kokulu güllerin oluşturduğu feyiz şebnemleri, değerli kardeşlerimiz...

Gayret ve muhabbetin, ihlas ve samimiyetin gözle görünür hâlde gönüllere aktarıldığı, gönüllerimize tatlı tatlı esintiler getiren o güzel derginizi, daha doğrusu kitabınızı okuduk. Okudukça sizlere duâ ettik, sizlere gıbta ettik ve sizlerle göğsümüz kabardı. Rabbim sizlerden razı olsun. Sizlerin gayret ve muhabbetini artırsın. Hem dünyada, hem ukbâda en ulvî makamlara, en yüksek derecelere ulaştırsın. Rabbim sayılarınızı çoğaltsın.

Burada bu derginin sesinin ulaştığı bütün kardeşlerimiz adına sizlere en derin sevgi ve muhabbetlerimizi iletir, “Rabbimiz yâriniz olsun” deriz.

O Şebnem’de bir katre olmak ümidiyle duâlarınızı ve güzel yazılarınızın devamını talep ediyoruz.

Allah’a emânet olun. Güller ve şebnemler kıyamete dek bâkî kalsın!..”