Hâmilelik döneminde artan bazı hormonların etkisi ve rahmin büyümesiyle, anne adaylarında sırt ve karın ağrısı görülebilmektedir. Karın ağrısının sebebi; büyüyen rahmin, karın boşluğundaki organları yukarıya doğru itmesi ve bunun neticesinde karın kaslarının gerilmesidir. Ancak, hâmilelik döneminde karın ağrınız varsa, mutlaka doktorunuza söylemelisiniz. Zira karın ağrısı yapan ciddî bir hastalık ihtimalini elemeden, bu ağrıları normal kabul edemeyiz. İdrar yollarında iltihap ya da taş olması, erken doğum, düşük tehdidi, yumurtalık kistleri, dış gebelik vb. durumların ilk belirtisi, karın ağrısı olabilir. Bu sebeple, hâmilelikte karın ağrısı, atlanmaması gereken önemli bir şikâyettir.
Hamilelikte artan hormonlar, özellikle kalça ekleminde gevşeme ve ayrılmaya sebep olur. Büyüyen ve ağırlığı artan rahmin, vücudun ağırlık merkezinin yerini değiştirmesiyle, anne adayları, farkında olmadan duruşunu ve yürüyüşünü değiştirir. Bu durum, bazı kaslara normalden fazla yük binmesine ve neticede sırt ağrılarına sebep olur. Ağrıları en aza indirmek için şunlar yapılabilir:
a-Bacak bacak üstüne atmayın.
b-Âni yakalama hareketleri yapmayın.
c-Oturduğunuz zaman ayaklarınızı yükseltin.
d-Yatarken diz ve kalçanızı bükerek yan yatın, karnınızın ve dizlerinizin altına minder koyun.
e-Egzersiz yapın; karın kasları için yapılan egzersizler sırt ağrılarını da azaltır.
f-Fazla ağır şeyler kaldırmayın, ağırlığı doğru ve dengeli kaldırın.
Bazı Önemli Tavsiyeler
Hâmilelikte vücut ağırlık merkezinin öne doğru kayması, omuzların geriye doğru düşmesi, kol ve elleri uyaran sinirlere baskı sebebiyle; ellerde uyuşma ve karıncalanma görülebilir.
Ayak ve bacaklarda, kanın geriye dönüşünün yavaşlaması sebebiyle ödem (şişlik) meydana gelebilir. Ödemin, ellerde ve yüzde olması önemlidir.
Kalsiyum eksikliğine bağlı olarak, bacak krampları görülebilir. Düz, topuksuz ayakkabı giyilmelidir.
Hâmileliğin ilk ayları; özellikle bebeklerde organların teşekkül ettiği dönem, ilaçlara ve çekilen filmlere karşı en hassas dönemdir. Bilhassa, merkezî sinir sistemi, zararlı dış tesirlere karşı her an duyarlıdır. Doğurgan dönemde olan bir kadına, herhangi bir ilaç ya da film çekimi gerektiğinde, mutlaka son âdet tarihi ve gebelik durumu sorgulanmalıdır. Radyasyonlu tetkikler (röntgen, tomografi vb. gibi), gebelikte; özellikle de ilk üç ayda son derece mahzurludur. Bu durum, zeka özrüne, organ sakatlıklarına veya düşüğe sebep olabilir. Hastahânelerin radyasyonlu bölümlerinde, hâmileler için uyarı levhaları asılmaktadır. Bu ikazlara mutlaka dikkat edilmelidir.
Diş müdahalelerine gelince; gebelikte diş çekimi veya dolgusunun, hatta diş filminin bir zararı olmadığı bilinmektedir.
Anne adaylarının giyimi, rahat, beli sıkmayan ve bol kıyafetler olmalıdır. Ayakkabılar yüksek topuklu olmamalı; hâmileler uzun süre ayakta kalmamalıdır.
Eğer çalışan bir bayansanız ve işiniz yorucu değilse, hamileliğin sonuna kadar çalışmanız mahzurlu değildir. Ancak; işiniz fizîkî kuvvet gerektiriyorsa, son aylarda çalışmayı bırakmalısınız. Şunu da hatırlatmakta fayda var; sigortalı hastalara ve devlet memurlarına, doğumdan önce yasal izin verilmektedir.
YORUMLAR