1.Yaşar Kandemir Hocamızın o nezih ve çağlayan pınarlar gibi Türkçesiyle kaleme aldığı bu eser, sunuş ve önsözün akabinde üç ana bölümden oluşuyor.
Bu bölümlerden ilkinin başlığı, “Kalbin Görevleri”… Bu bölüm içinde, âyet-i kerîmelerin ve özellikle Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîflerinin eşliğinde; îman esasları ve mü’min bir kalbin husûsiyetleri 24 maddede özetlenmiş. “Peygamber Efendimizin Sevdiği Müslüman”, “Allâh’ı sevmeli, Sevdiğini Allah için sevmeli, ümit içinde yaşamalı…” vs. başlıklar akıp gidiyor.
İkinci bölüm, “Dilin Görevleri” başlığı altında, beş konuyu ele almış: “İlim öğrenmeli ve öğretmeli, Diline sahip olmalı, Kur’ân okumalı, Allâh’ı zikretmeli, Kimseye hakaret etmemeli.”
Son bölümün başlığı ise, “Bedenin Görevleri”… Bu başlık altında, İslâm’ın şartları, cihad, cömertlik, emanet, dargınları barıştırmak, zina etmemek, kul hakkı yememek gibi pek çok güzel ahlâk prensibi zikredilmiş. Biz, bir misal vermek üzere, dergimizin kapak konusuyla da alâkalı bir kısmı istifadenize sunuyoruz.
Unutmadan ekleyelim, bu kitap Altınoluk Dergisi tarafından 2015-2016 yılı abonelerine hediye olarak verildi. Kitap boyunca zikredilen hadîs-i şerîflerin ayrı ayrı kaynaklarının gösterildiği, ilmî yönüyle de çok kıymetli olan bu kitabı bütün okuyucularımıza ısrarla tavsiye ediyoruz.
* * *
Utanma duygusunun bir adı da hayâdır. Bu duygu, Allâh’ın sevdiği bir huydur. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den öğrendiğimize göre, utanma duygusunun kaynağı îmandır. (…) Hayâ duygusunun kötü olanı yoktur. Bu asil duygu, baştan sona hayır ve güzellikten ibaret olup insana hayır kazandırır.
Peygamber Efendimiz, sahabîlerine “Allah’tan nasıl utanmak gerekiyorsa öyle utanmalarını” tavsiye etmişti. Onlar:
“-Elhamdülillah biz Allah’tan utanıyoruz.” deyince, Efendimiz, Allah’tan utanmanın ne anlama geldiğini onlara şöyle anlattı:
“Allah’tan utanan kimse, başını ve başındaki organlarını Allâh’ın hoşnut olmadığı şeylerden korumalıdır. Daha açık bir söyleyişle; Allâh’ın istemediği şeylere bakmamalı, Allâh’ın sevmediği konuşmaları dinlememeli, Allâh’ın beğenmediği sözleri söylememelidir.
Allah’tan utanan kimse, karnını ve onun içindeki organları Cenâb-ı Hakk’ın istemediği şeylerden korumalıdır. Daha açık bir söyleyişle; kalbine sahip olmalı, cinsel organını günahtan korumalı, günah olan şeylere dokunmamalı, günah olan yerlere gitmemelidir.
Allah’tan gerektiği gibi utanan kimse, bir gün ölüp gideceğini, güzel vücudunun çürüyüp yok olacağını düşünmelidir. Âhireti dünyaya tercih eden kimse, dünya ziynetini elinin tersiyle itmelidir. İşte o zaman insan, Allah’tan gerektiği gibi hayâ etmiş olur. (Bkz: Tirmizî, Kıyâmet, 24; İbn-i Ebî Şeybe, el-Musannef (Hût), VII, 77) Allah’tan gerektiği gibi utanmayı Efendimiz böyle anlattı.
Şu sözü de o söyledi: “Kul, Allah’tan gerektiği gibi utanırsa, Allah Teâlâ da kulundan utanır. Kulu ellerini kaldırıp da kendisine duâ ettiği zaman, o elleri büsbütün boş çevirmekten hayâ eder.” (Geniş bilgi ve kaynaklar için bkz: M. Yaşar Kandemir, Peygamberimin Sevdiği Müslüman, sh: 412 vd.)
YORUMLAR