Peygamber Efendimiz, Allah Teâlâ’nın insanlara örnek olmak üzere gönderdiği bir peygamberdi. Diğer bütün peygamberler gibi o da öncelikle insandı; yeme, içme, uyuma, dinlenme, geçimini temin etmek için çalışma gibi mecburiyetlerinin yanı sıra çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık devrelerinden de geçmiş ve nihayet vefat etmiştir.
Hayatın her safhasında, her sahasında taklid edilmesi gereken bir çok mükemmel davranış örnekleri bırakan Allah Rasûlü’nün “evlilik ve âile hayatı” da “ümmet”ine örnektir.
O -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, farklı farklı çevrelerde yetişmiş, çeşitli yaş, alışkanlık, ahlâk ve kabiliyetlere sahip hanımlarını en güzel şekilde idare etmiş, onları kırmadan gücendirmeden yetiştirmiş, eksiklerini tamamlamış, ayıp ve kusurlarını örtmüş, onları “câhiliye kadını” olmaktan çıkartıp “müminlerin annesi” (el-Ahzab, 6) hâline getirmiştir. Her biri ayrı ayrı eserler hâlinde tanıtılması ve öğrenilmesi gereken bu annelerimiz, elbette birkaç sayfalık bir yazı çerçevesinde tam olarak anlatılamaz ve anlaşılamaz. Biz, yine de olabildiğince özet şekilde şu bilgileri verebiliriz:
Hanımları
Hazret-i Hatice, ilk hanımıdır. Peygamber Efendimizden önce Ebû Hâle ve Atîk bin Âiz ile evlenmiş ve onlardan iki çocuğu olmuştur. Peygamber Efendimiz 25 yaşındayken, 40 yaşındaki dul ve çocuklu Hatice vâlidemizle evlenmiş ve kendisiyle 25 yıl evli kalmıştır. Hicretten üç yıl önce Hazret-i Hatice vefat ettiğinde, Peygamberimiz 50 yaşındadır. Uzun süren bu evlilik boyunca Peygamber Efendimiz başka hiçbir kadınla evlenmemiştir. Hazret-i Hatice’den ikisi erkek, dördü kız, altı çocuğu dünyaya gelmiştir.
Hazret-i Hatice’nin vefatını müteâkip, ortada kalan çocuklara bakması için 55 yaşında ve altı çocuklu bir dul olan Hazret-i Sevde ile evlenmiştir. (Hicretten üç yıl önce) Hazret-i Sevde, hicretin 22. yılında vefat etmiştir.
Peygamber Efendimiz, Hazret-i Sevde ile evlendikten bir müddet sonra Hazret-i Ebûbekir’in kızı Hazret-i Âişe ile de evlenmiştir. Peygamber Efendimizin hanımları arasında tek bâkire olan, Hazret-i Âişe’dir. Allah Rasûlü ile evlendiğinde (Hicrî 1. Yıl) Hazret-i Âişe’nin yaşının 9-10 veya 18-19 olduğu hususunda ihtilaf vardır. Hazret-i Âişe, hicretin 57. yılında vefat etmiştir.
Yakın dostu Hazret-i Ömer’in 22 yaşındaki dul kızına (Hazret-i Hafsa) tâlip olan Peygamber Efendimiz, hicrî 3. yılda onunla evlenmiş ve 7 yıl birlikte olmuştur.
“Fakirlerin Annesi” lâkabıyla anılan ve iki kocadan dul kalmış bulunan Hazret-i Zeyneb binti Huzeyme ile evlenen Allah Rasûlü, onunla 2-3 ay evlilik hayatı sürmüş, Hazret-i Zeyneb, bir hastalık sonucu 30 yaşında vefât etmiştir. (Hicrî 3. yıl)
Kocası Ebû Seleme’nin vefatından sonra dört çocuğuyla ortada kalan Hazret-i Ümmü Seleme’ye tâlip olan Peygamber Efendimiz, kendisiyle hicretin 4. senesinde dünya evine girmiştir. Ümmü Seleme annemiz, hicrî 61 yılında, 84 yaşında vefat etmiştir.
İlâhî vahiy ile öz halasının kızı ve dul olan Zeyneb binti Cahş annemiz ile evlenen Allah Rasûlü, bu evliliği esnasında 56 yaşındadır. Zeyneb binti Cahş ise, 36… Peygamber Efendimizin “Refîk-i Âlâ”ya yolculuğunu müteâkip kendisini ilk tâkip eden hanımıdır, hicrî 20. yılda (641) vefât etmiştir.
Benî Mustalik kabilesinin reisinin kızı olan Cuveyriye binti Hâris, savaş esiri (câriye)dir. Kocasının harp esnasında kaybetmiş bir duldur. Peygamber Efendimiz kendisini âzâd edip evlenme teklif etmiştir. (Hicrî 5. yıl) Cuveyriye annemiz, hicretin 56. yılında vefat etmiştir.
Ümmü Habîbe, annemiz, Mekke’nin lideri Ebû Süfyan’ın kızıdır. Kocası Ubeydullah bin Cahş, Habeşistan’da Hıristiyan olmuş ve ölmüştür. O bütün zorluklara rağmen dinini muhafaza etmiştir. Peygamber Efendimiz, Habeşistan kralı Necâşî vasıtasıyla kendisine tâlip olmuş ve orada gıyâbî nikâhı kıyılmıştır. (Hicrî 6. yıl) Ümmü Habîbe annemiz, Hicretin 44 (veya 59.) yılında vefat etmiştir.
Hazret-i Safiyye binti Huyey, Hayber’deki Benî Nâdir yahudilerinin reisi Huyey’in kızıdır. Harp esiri (câriye)dir. Kocası ve babası harpte ölmüş; Allah Rasûlü, kendisini İslâm’a dâvet etmiş, Safiyye’nin Müslüman olması üzerine de onunla hicretin 7. yılında evlenmiştir. Bu esnada Peygamber Efendimiz, 60 yaşındadır. Hazret-i Safiyye hicrî 50’de vefat etmiştir.
Hazret-i Meymûne binti Hâris, Peygamber Efendimizin kısa süre evli kaldığı Zeyneb binti Huzeyme ile aynı kabiledendir. Hazret-i Meymûne de 36 yaşında iki kocasından dul bir kadındır. Peygamber Efendimiz ile evlilikleri hicretin 7. yılı “Kaza Umresi” sonuna tesadüf eder. Peygamber Efendimizle en son evlenen hanım olan Hazret-i Meymûne, hicretin 51. Yılında vefat etmiştir.
Allah onlardan râzı olsun.
Câriyeleri
Bu nikâhlı eşlerinin yanı sıra “Mariye” ve “Reyhâne” isimli iki câriyesi daha vardır.
Mariye, Mısır Mukavkısı’nın Peygamber Efendimizin şahsına gönderdiği bir hediyedir.
Reyhâne ise Hendek Muhasarası’nın ardından Benî Kureyza yurduna yapılan seferde esir (câriye) edilmiştir.
Allah onlardan râzı olsun.
Çocukları
Hazret-i Hatice’den dünyaya gelen çocukları: Zeyneb, Kasım, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fâtıma, Abdullah.
Hazret-i Hatice dışında hiçbir hanımından çocuğu olmayan Peygamberimizin, Mariye’den “İbrahim” adında bir çocuğu doğmuştur. Bu oğlu da -diğerleri gibi- iki yaşına gelmeden vefat etmiştir.
Kızlarından Hazret-i Zeyneb, teyzesinin oğlu Ebu’l-Âs bin Rabîa ile; Rukiyye ve onun vefatının ardından Ümmü Gülsüm de Hazret-i Osman’la evlenmişlerdir. Peygamberimizin bu iki kızıyla evlenmesi sebebiyle Hazret-i Osman’a “zinnûreyn: iki nur sahibi” adı verilmiştir. Hazret-i Fâtıma ile Hazret-i Ali’nin nikâhı meşhurdur. Peygamber Efendimizin soyu, Hazret-i Fâtıma’nın bu evliliğinden ve onların çocukları Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin vasıtasıyla (Seyyid ve Şerif’lerle) devam etmiştir.
Peygamber Efendimiz, Hazret-i Fâtıma dışındaki bütün çocuklarının vefâtını bizzat görmüş, cenâzelerinde hazır bulunmuştur. Hazret-i Fâtıma da Peygamber Efendimiz’in vefatından 6 ay sonra kendisine kavuşmuştur.
Allah onlardan râzı olsun.
Peygamber Efendimizin Evliliklerindeki Sebepler
Örneklik: Allah Teâlâ, Rasûlü’nü ümmetine örnek olarak göndermiş, onun yaşadığı hayat da bu ilâhî muradı gerçekleştirmek üzere tanzim edilmiştir. Onun farklı yaş, kültür ve karakterdeki hanımlarına karşı muâmelesi, yüzyıllar boyunca çeşit çeşit kadınla evlenmekte olan mü’min erkekler için örneklerle doludur.
Tâlim ve Terbiye: Yaş, kültür, anlayış ve hayat tarzları farklı olan hanımların gözüyle Peygamber Efendimizin kısmen mahrem olan âile hayatı ile ilgili detaylar ve Allah Rasûlü’nün husûsî hayatı bu hanımları vasıtasıyla günümüze kadar intikal etmiştir. Bu hususta Hazret-i Âişe’den rivâyet edilen 2.210 hadis ile diğer hanımlarının rivâyetlerine toplu bir bakış yeterlidir. Ayrıca ashâbın en az yarısı kadındı; onlara dînî emir ve yasakları öğretecek hanımlara ihtiyaç vardı.
Düşmanlık ve Nefretleri Azaltma: Peygamber Efendimiz, mecburiyet îcâbı farklı kabile ve ülkelerle harpler yapmak zorunda kalmıştır. Arada savaş yapıp birbirini öldürecek kadar kin ve düşmanlık olan topluluklar, bu evlilikler sayesinde akraba statüsüne dâhil olmuşlardır. Böylece Allah Rasûlü, gerçek maksadını gerçekleştirmiş ve pek çok insanın İslâmiyet’e girmesine vesile olmuştur. Hazret-i Safiyye, Hazret-i Cüveyriye, Zeyneb binti Huzeyme, Hazret-i Meymûne, Hazret-i Ümmü Habibe ile yapılan evlilikler, bu tür evliliklerdendir.
Dostlukları Tazeleme: En yakın dostu ve “mağara arkadaşı” olan Hazret-i Ebûbekir’in kızı Hazret-i Âişe ile ikinci büyük dostu Hazret-i Ömer’in kızı Hazret-i Hafsa ile evliliği bu hikmete mebnîdir. Hatta Mısır Mukavkıs’ının hediye kabîlinden göndermiş olduğu câriye (Mariye annemiz) de bu hükümdarın Peygamber Efendimizle kurmak istediği dostluğun nişânesiydi.
Allah’ın Emrine İtaat: Öz halasının kızı Zeyneb binti Cahş ile evliliği ve Hazret-i Hafsa’yı ric’î talakla boşadıktan sonra tekrar evlenmesi ilâhî emri icabıdır. Buna Hazret-i Âişe ile evliliğine sebep olan sâdık rüyayı da ekleyebiliriz.
Dînî Hükümlerin Uygulanması: İslâm’ın prensipleri yeni yeni indiriliyordu. Bazı hükümlerin hayata geçmesi için, bizzat Peygamber Efendimizin uygulaması ve öncülük yapması gerekiyordu. Meselâ tebennî, yani evlat edinmenin kaldırılması için kendi evlatlığı olan Zeyd bin Hârise’nin hanımı Hazret-i Zeyneb binti Cahş ile evlenmesi gibi…
Mükâfâtlandırmak: İslâm için pek çok çileler çeken, buna rağmen dine bağlılıkta sebat gösteren müslüman hanımları mükâfâtlandırmak da evlilik sebeplerinden bir tanesidir. Sevde, Ümmü Habîbe, Ümmü Seleme, Zeyneb binti Huzeyme, Meymûne annelerimiz -radıyallâhu anhünne- bunlardan bazılarıdır.
Evlatlarının Bakım ve Himayesi için: Hazret-i Hatice’nin vefatını müteâkib Hazret-i Sevde ile evliliği bu maksatladır.
Esâretten Kurtarmak: Çeşitli sebeplerle esir (câriye) durumuna düşen hanımları, bu esâret hayatından hürriyete, dalâletten hidâyete kavuşturmak için yaptığı evliliklere de Hazret-i Safiyye, Hazret-i Mariye, Hazret-i Reyhâne, Hazret-i Cüveyriye ile yaptığı evlilikleri örnek verebiliriz.
Allah onlardan râzı olsun.
Sayısı
Peygamber Efendimiz, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, ilk hanımı Hazret-i Hatice’nin vefatına kadar 25 yıl boyunca başka bir kadınla evlenmemiştir. Ondan sonra yukarıda bazılarını sıraladığımız sebeplerle toplam 10 evlilik gerçekleştirmiştir. Bunlardan bir tanesi (Hazret-i Zeyneb binti Huzeyme) 2-3 aylık evli kaldıktan sonra vefat etmiş, böylece birkaç yıl boyunca toplam dokuz hanımıyla beraber olmuştur.
Peygamber Efendimiz, bu evlilikleri yaptığında, evlilikleri, 4 hanımla sınırlayan âyet (en-Nisa, 3) henüz nâzil olmamıştır. Zira Peygamber Efendimizin son evliliği Hazret-i Meymûne ile ve hicrî 7. yılda gerçekleşmiştir. Zikredilen âyet ise, hicrî 8 veya 9. yılda nâzil olmuştur.
Diğer taraftan Allah Rasûlü, bu âyet nâzil olduktan sonra hanımlarını bir araya toplamış, içlerinden dört tanesi dışında diğerlerini boşamayı düşündüğünü, bu dört kişiyi kendilerinin belirlemesini istemiştir. Fakat hanımlarının hiçbiri Peygamber Efendimizden ayrılmak istememişlerdir. Bunun üzerine Allah Rasûlü, nikâhları devam ettiği hâlde, zevcî münâsebetlerini içlerinden dört tanesi ile tahdit etmiştir. (Bkz: el-Ahzâb, 51)
Fiîlen değilse de, hukûken evlilikleri devam eden hanımları arasında en genç zevcelerinden Hazret-i Safiyye ve Hazret-i Cüveyriye annemiz de bulunmaktadır. Bu da Peygamber Efendimizin evliliklerinin, nefsânî bir sâikle olmadığını gösteren delillerden bir tanesidir.
Allah onlardan râzı olsun.
YORUMLAR