Sorun Cevaplayalım
Tesettür, yerine getirilmesi “farz-ı ayn” olan bir emirdir. Bu emrin yerine getirilişinde, yani avret sayılan yerlerin örtülmesinde şu dört husus ortaya çıkar:
- Erkeğin erkeğe göre avreti,
- Kadının kadına göre avreti,
- Erkeğin kadına göre avreti,
- Kadının erkeğe göre avreti.
Erkeğin Erkeğe Göre Avreti
Erkeğin namaz içinde de, namaz dışında da avret yeri, “göbekle diz kapağı arası”dır. Diz kapağı avrettir, göbek ise avret değildir.
Kadının Kadına Göre Avreti
Hür kadınların namazdaki avreti, yani örtülmesi gereken yerleri “yüz, elleri ve ayakları dışındaki bütün vücutları”dır.
Namaz dışında, müslüman ve iyi ahlâklı kadınlar arasında bir kadının avret yeri, göbeği ile dizkapağı arasından ibarettir. Ancak İmam-ı Azam’a göre, kadının “kendi kadınları”na göre avreti de, mahremi olan erkeklere göre avreti gibidir, karnını ve sırtını da gösteremez.
İffeti ve fitnesinden emin olunmayan müslüman kadınlar ve gayr-i müslimler içindeki bir müslüman kadının avret yeri ise erkeklere karşı gösterebileceği avret yerlerinden ibarettir. Yüzü, elleri ve ayakları dışında hiçbir yerini zorunluluk hâlleri dışında bu tür kadınlara gösteremez.
Dolayısıyla sadece kadınlara mahsus olsa bile, çoğunlukla ahlâkı ve dini hakkında bilgi sahibi olunması mümkün bulunmayan kalabalık yerlerde (havuz, hamam, sahil vb.) islâmî edeb ve hassâsiyetlerin gösterilmesi şarttır.
Erkeğin Kadına Göre Avreti
Erkeğin, hem erkeklere, hem de kadınlara göre avreti, göbeği ile diz kapağı arasıdır. Ancak bedeninin belden yukarısını (karnını ve sırtını) da kadınların yanında açması mekruhtur.
Kadının Erkeğe Göre Avreti
Kadının, yabancı erkeklere göre avreti, yüzü ve elleri hâriç bütün bedenidir.
Kocasının erkek kardeşi, yani “kayınbiraderleri ve kocasının dayısı ve amcası” ise mahrem değildir, nâmahremdir. Yani fıkhen bunlarla da evlenme imkânı bulunduğu için “yabancı erkek” hükmündedirler. Ve kadınlar avret yerlerini bunlardan da korumak zorundadırlar.
* * *
Kadının mahremi olan erkeklere göre avreti, erkeğin erkeğe göre avreti gibidir. Ancak kadın, mahremi olan erkeğe karnını, sırtını ve göğüslerini de gösteremez. Kadının mahremi olan erkekler, Nûr sûresinde (31. âyet) sayılmıştır:
-Kocası (Kadının, kocasına göre hiçbir yeri avret değildir.)
-Babası, dedeleri, kocasının babası ve dedeleri, (Amcalar ve dayılar da baba makamındadır.)
-Erkek çocukları, kocasının erkek çocukları,
-Kendi erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin çocukları ve kız kardeşlerinin çocukları (yani yeğenleri),
-Kendi kadınları, köleleri, kadına ihtiyacı bulunmayan (bedenî veya aklî eksikliklerinden dolayı iktidarsız, şehvetsiz) erkekler, yani hizmetçiler, yardıma muhtaç ihtiyarlar ve bunaklar…
-Cinselliği henüz kavramamış olan çocuklar.
Kadın, yukarıda sayılan mahrem erkekler yanında omuzlarına kadar kolları, başı, boynu ve dizden aşağı bacakları açık olarak durabilir. Ancak bu, kötü duygu sözkonusu olmadığı zamanlardadır. Ayrıca “durabilir” demek, durması gerekir demek değildir. Onların yanında da, hatta yalnız başına da kapanmaya titizlik gösterse daha güzel olur. Evde kimse bulunmadığı zamanlarda, kocası, eşinden avret yerlerini açarak gezinmesini istiyorsa, kadının buna itaatle de sevap kazanacağı kesindir. Aynı şekilde kocası da onun istediği gibi bulunmalıdır.
(Daha geniş bilgi için bakınız: Prof. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Âile İlmihâli, Erkam Yayınları, sh. 50-70; Dr. Faruk Beşer, Hanımlara Özel ilmihâl, Nûn Yayıncılık, sh. 221-246)
YORUMLAR