Orada bir şehir var, uzakta...
Ölümü esârete tercih eden, özgürlük savaşçılarının diyarı...
Efendim’in, O gül kokulunun Rahmân’a yolculuğunun izlerini sokaklarında taşıyan peygamberler diyarı…
İntifâda haykırışlarının dalga dalga yayıldığı, körelmiş ruhları dirilişe çağırdığı kutlu şehir...
Can şehir…
Kudüs!..
Gözlerinden kan damlıyor şimdilerde.
Ve Rasûl’e namazgah olan Aksâ suskun, alabildiğine mahzûn.
***
Orada kardeşlerim var, uzakta,
Bir seher vaktinde Rab’lerinin “Dön!..” emrine, “Âmennâ” diyerek, yaşadıkları toprakları kanlarıyla sulayan, canları karşılığında “cenneti satın alan” cihâd erleri ve göz yaşlarını yüreklerine gömerek oğullarını cepheye gönderen “git ve şehit ol ki, sana hakkımı helal edeyim” diyebilen sarsılmaz bir imanın sahibi mücahit anneler var orada.
***
Orada çocuklar var uzakta,
Umutları evlerinin enkazına gömülen, gözleri ağlamaklı, geleceğe karamsar bakan, geçmişi hatırlamak bile istemeyen, ölüme doğan çocuklar!
Bakışları, babasının çaresizliğe yenilmiş yüzünde dolaşırken, gözleri kapanıveren küçük şehitler.
“Çok bir şey değil, sadece babamı istiyorum!..” feryatları, melekleri bile mahzûn eden kahır dolu genç kızlar ve tanklara taşlarıyla karşılık veren küçük bedenli büyük yürekli çocuklar var.
***
Orada bir vatan var uzakta,
Adı; Filistin…
Hep gözardı edilmiş, tutsak ve insanlığa küskün bir ülke…
Hayatları kan ve ölümle örülü Filistinliler…
Sadece “Allah’a iman ve kulluğa gönül verdiği için” yok edilmek istenen bir toplum…
Sonra, “içlerindeki korku, yüzlerine yansımasın” diye, masum insanlara zulmü revâ gören zâlimler var orada…
Oysa bilmiyorlar;
“Zâlimler istemese de Allah nûrunu tamamlayacaktır!..”
YORUMLAR