Sabahın sinlere vardım, gördüm cümle ölmüş yatur.
Her biri bî-çâre olup ömrün yavu kılmış yatur.
Vardım bunların katına, baktım ecel heybetine,
Nice yiğit muradına erememiş ölmüş yatur.
Yemiş kurt-kuş bunu keler nicelerin bağrın deler,
Şol ufacık nâ-resteler gül gibice solmuş yatur.
Toprağa düşmüş tenleri, Hakk’a ulaşmış canları,
Görmez misin sen bunları, nevbet bize gelmiş yatur.
Esilmiş inci dişleri, dökülmüş sarı saçları,
Bitmiş kamu teşvişleri, Hak varlığın almış yatur.
Gitmiş gözünün karası, hîç işi yoktur durası,
Kefen bezinin pâresi, sünüğe sarılmış yatur.
Yûnus âkil isen bunda, mülke sûret bezemegil,
Mülke sûret bezeyenler, kara toprak olmuş yatur.
Yûnus EMRE
Kelimeler:
Sin: Mezar, kabir.
Yatur: Yatar.
Bî-çâre: Çaresiz.
Yavu kılmak: Kaybetmek, ortadan kaldırmak.
Nâ-reste: Ergenlik yaşına gelmemiş, çocuk.
Nevbet: Nöbet, sıra.
Kamu: Bütün, hep.
Teşviş: Kargaşa, karışıklık, gönül bulanıklığı.
Sünük: Kemik.
Âkil: Akıllı.
Sûret bezemegil: Dış âlemle meşgul olup iç âlemini unutmak, şekilci davranmak.
YORUMLAR