Balıkesir eşrafından tüccar bir baba ve Çanakkaleli muhtereme bir annenin kızı olarak dünyaya gelmişti. Çocukluğu, Beylerbeyi semtinin huzurlu ve mânevî havasında geçmiştir.
Gün olup genç kız olduğunda evlerine teşrif eden kıymetli misafirin sözcüsüdür, babası Hilmi Bey… Kızı Nermin’e:
“-Mahmud Sami Ramazanoğlu Üstadımız, seni torunu Mahmud’a istemeye geldi, ne dersin kızım, rızan var mı?” diye sorar.
Hayâ ile bürülü cevabını sükût şeklinde dile getiren kızına:
“-Sükut, ikrardan gelir. Hayırlı olsun!” diyerek evlâdının bu izdivaç konusunda rızasını almıştır.
Merhum Ömer Kirazoğlu dedeciğimin ve dolayısıyla devlethânenin gelini olmuştur.
Âileyle birlikte 1979 yılında Medîne-i Münevvere’ye hicret etmiş ve ömrü boyunca burada hizmet ederek büyüklerden duâ almış, bir taraftan da insanlara hayır duâlar ederek ömür geçirmiştir.
Güzel ahlak nümunesi, halîm sıfatlı, mütebessim bir melek gibiydi. Güne ibadetle başlar; evrâdını, hastalıkta-sağlıkta hiçbir zaman aksatmazdı.
Merhum dedeciğimiz Sami Efendimiz Hazretleri’nin büyük iltifatlarına mazhar olmuş, âilede büyük küçük herkesin dostluğunu kazanmıştı. İncinmeden ve incitmeden bir ömür sürdü.
Mahlûkata gösterdiği ihtimam, merhamet ve şefkat görülmeye değerdi. Onunla bulunan kimseler yanından ayrılmak istemez, sohbetiyle derin bir huzura gark olurlardı.
Rabbinden gelen her şeye rızâ gösterir, dâima şükür halinde bulunurdu. Geçirdiği ağır bir ameliyattan ayıkırken:
“-Eslemtü li-Rabbi’l-Âlemin. (Ben, âlemlerin Rabbine teslim oldum!)” diye mırıldanması, onun îman gücünün işaretlerinden birisiydi.
Başına gelen musibetlere hiçbir zaman şikâyette bulunmaz, en zor durumlarda dahî “Bu da geçer ya Hû!” diyerek Cenâb-ı Hakk’a teveccüh ve teslimiyet gösterir, duâlarına devam ederdi.
Milâdî takvimle 28 Ocak 2019, hicrî takvimle 21 Cemaziyelevvel 1440 Pazartesi günü Erenköy mahzundu, bütün sevenleri mahzundu. O, ayrılığı ile insanları hüzün içinde bırakmış; ancak Rabbine kavuştuğu için büyük bir saadete nâil olmuştu. Cennette âdeta bir düğün hazırlığı vardı. Tertemiz yaşadı ve tertemiz, Cenâb-ı Hakk’a kavuştu. Rabbimiz, onun hakkındaki hüsn-i şehâdetimizi kabul buyursun.
Sami Sultanımızın gelini, tekbirlerle, niyazlarla Cennet’e uğurlandı. Rabbimizden niyazımız, bütün bu güzel insanlarla Cennette buluşmak ve beraberce Cemâlullâh’ı seyre nâil olmaktır. Rabbimiz makamını cennet eylesin. Bizi de o güzel kulları arasına dahil eylesin. Ruhları için el-Fâtiha…
YORUMLAR