Anne, bana sormayı,
Sorup sorgulamayı,
Kısa yoldan öğrettin.
Çok büyük iylik ettin.
Fakat bilemediğim,
Bilip göremediğim,
Kafamda çok soru var.
Her soru cevap arar.
Meselâ melek nedir?
Varsa eğer nerdedir?
*
Yavrum, düşündün, durdun.
Çok zor bir soru sordun.
Bu âlemde yalınız,
Yaşayan biz değiliz.
Bilinen, bilinmeyen,
Görünen, görünmeyen,
Nice varlıklar vardır.
Melek de onlardandır.
İlk yaratılan gökler,
Daha sonra melekler,
Melekler nuranîdir.
Görünmez, ruhanîdir.
Akıllıdır melekler,
Verilen emri bekler.
Her birinin görevi,
Farklı farklı ödevi,
Sayıca gayet çoktur.
Bilmeye imkân yoktur.
Hep Allâh’ı anarlar.
Zâtını ulularlar.
Yemez, içmez, uyumaz.
İbadetten hiç bıkmaz.
Günah nedir bilmezler.
Hiç hata işlemezler.
Yok, erkeklik-dişilik,
İşte budur meleklik!
*
Yavrum, şu dünyada biz,
Pek yalınız değiliz.
Her insanın yanında,
Solunda ve sağında,
Yazıcı melekler var.
Her ne yapsa kâr-zarar;
Sevap-günah her şeyi,
Kaydederler en iyi…
Onlar gayet emindir.
Kirâmen kâtibîn’dir.
İnançlıyı severler,
Ona duâ ederler.
Günahkârı bilirler,
Affet Allâh’ım derler.
*
Sevgili yavrum, bir de
Melekler âleminde,
Dört büyük melek vardır.
Hepsi de muhteremdir.
Cebrâil’le Mîkâil,
İsrâfil’le Azrâil;
Önemlidir yerleri,
Ağırdır görevleri…
Allah vahyi bildirir,
Cebrâil de indirir.
Resûl’e tebliğ eder,
Buyur emaneti, der.
Budur ilâhî usûl,
O vahyi alır resûl,
İnsanlara duyurur,
Din böylece kurulur.
Okuduğumuz Kur’ân,
Böyle söylüyor, inan…
Gerçek varlıktır, melek,
Kesin inanmak gerek!
*
Yavrum, sen de meleksin.
Rabbim murâdın versin.
Şayet temiz kalırsan,
Günahtan sakınırsan,
İmrenir melek sana,
Gerçek bu, inan bana!..
YORUMLAR