Kitap Tanıtımı

OSMANLI KADINI

(Efsâne ve Gerçek)

Aslı Sancar, Kaynak Yayınları

“Osmanlı Kadını” hakkında hep ciddî görüş ayrılıkları olmuştur. Oryantalistler Osmanlı kadınını egzotik, miskin, düşük ahlâklı biri olarak resmederken, hayranları onu göklere çıkararak neredeyse meleklerle aynı seviyeye yükseltmiştir. Aslen Amerikalı olan ve yirmi yılı aşkın bir süredir Türkiye’de yaşayan Aslı Sancar, birçok Avrupalı’nın seyahat notları ve Osmanlı mahkemelerinin kayıtlarındaki bilgilerin ışığında bu ilgi çekici mevzuyu, akıcı bir üslupla okuyucularına takdim ediyor.

İlk baskısı İngilizce yapılan ve 2008 yılının Mayıs ayında Los Angeles’ta düzenlenen Benjamin Franklin Ödülleri’nde “yılın en iyi tarih kitabı” ödülünü kazanan bu eserde Osmanlı kadınlarının, toplumun gariban, ezilmiş üyeleri olmak şöyle dursun, hukukî açıdan hür unsurları oldukları, haklarını korumak için sık sık mahkemeye başvurdukları tarihî kaynaklara dayanılarak ifade ediliyor.

Osmanlı kadınında zaman ve mekânla sınırlı kalmayan bir kadın modeli gördüğünü anlatan Aslı Sancar’a göre, Osmanlı kadını, hem dış görünüşü, hem de tavırlarıyla son derece zerâfete sahip, dînî duyguları da son derece kuvvetli idi.

Oldukça sade bir dile ve akıcı bir üsluba sahip olan bu kitap, okuyucuyu kısa zamanda kendisine bağlıyor.

Kitabın ilk bölümü, “Batılıların Gözüyle Osmanlı Kadını”… Bu bölümde, vicdan ve insaf sahibi Batılı yazarların, Osmanlı ve Osmanlı kadınına hayranlıkları anlatılırken diğer taraftan kötü niyet ve kasıtla yazılmış oryantalist eserlerdeki tezat ve yanlışlıklar ortaya konuluyor. Osmanlı Kadınları’nın evlerinin haremindeki hâlleri ile Osmanlı haremindeki günlük hayatı ayrı bölümler hâlinde işleyen kitap, “Saray Haremindeki Osmanlı Kadınları” ile devam ediyor. “Mahkeme kayıtları”na akseden hâlleriyle “Osmanlı Kadını” ve “Metafizik Aynada Osmanlı Kadını” bölümleriyle kitap tamamlanıyor.

Şık, kibar ve zarif baskısı, fotoğraf ve süslemelerle renklendirilmiş bu kitap, Osmanlı Kadını’na farklı açılardan ve ilmî kriterlerle bakmayı kolaylaştırıyor.

Tüm Yönleriyle

OSMANLI’DA HAREM

Prof. Dr. Ahmed Akgündüz, Timaş Yayınları

Prof. Dr. Ahmed Akgündüz’ün kaleme aldığı bu eser, Osmanlı ve Osmanlı padişahlarına ve onların âileleri olan “Harem Halkı”na yapılan iftiraların millî vicdandaki üzüntü ve tepkisine âdeta tercüman oluyor.

Kitap, Harem konusunun çarpıtılmasının sebeplerini ve örneklerini veren birinci bölümün ardından, “İslâm Hukuku’ndaki Kölelik ve Câriyelik Müessesesi”ne bakış ile devam ediyor.

Kölelik ve câriyeliğin başlangıcı, İslâm’ın getirdiği düzenlemeler ve câriyelerin hukuku ayrıntılı bir şekilde inceleniyor.

Üçüncü bölümde ise, Osmanlı’da Harem konusu teferruatlı olarak işleniyor. Harem ve Saray’ın tarifleri, padişahın evi demek olan “Harem-i Hümâyûn Dâiresi”, burada yaşayan insanlar ve onlara ait kültür ve kavramlar genişçe izah ediliyor.

Bu geniş mâlumat arasında, Osmanlı Devleti’nin iç yapısına nüfuz etme, devletin âdet ve an’anelerini daha yakından görme imkânı buluyorsunuz. İslâm hukukuna da hâkim bir tarihçi gözüyle Osmanlı’yı mercek altına almış oluyorsunuz.

Her kesimden insanın rahatlıkla okuyup istifade edebileceği bu eser hakkında, tek olumsuz nokta, bazı hususların kitabın içerisinde tekrarlanmış olmasından ibaret…

VAKIFLARA HAYAT VEREN VÂLİDE SULTANLAR

Halime Demireşik-Ayşegül Zobi, Piyes, Şebnem Kitapları

Osmanlı Padişahları’nın anneleri olan Vâlide Sultanların bambaşka yönlerini anlatan bir tiyatro eseri… Her biri, tarih sayfalarında derin izler bırakmış bulunan bu büyük hanımlar, bu eserde, yaptıkları hayırlar ve bıraktıkları “sadaka-i câriye”lerle yâd ediliyor.

Enderun ve Harem’de başlayan bu yolculuk esnasında, Nur Bânû Vâlide Sultan, Mihrimah Sultan, Mahpeyker Sultan, Bezm-i Âlem Vâlide Sultan ve diğer vâlide sultanların hayatlarından, vakfiyelerinden ve gönül âlemlerinden canlı yansımalar buluyorsunuz.

Kısa, sade ve bir solukta okunabilecek bu eser, şanlı tarihimizin ve kıymetli ecdâdımızın hâtıralarından bir gül demeti şeklinde… Pek çok kez okul ve kurslarda tiyatro eseri olarak sahnelenen 2003 tarihli bu piyes, Şebnem Kitapları serisinin de ilk kitabı olma özelliğini taşıyor.