Kitap Tanıtımı

Sâdık Dânâ, Erkam Yayınları 2010

 

Merhum Mûsâ Topbaş Hocaefendi’nin “Sâdık Dânâ” müstear ismiyle sohbet tadında kaleme almış olduğu hizmete dâir yazıları toplanıp Erkam Yayınları tarafından “Rehber Kitaplar” serisinin 1. kitabı olarak okuyucunun istifadesine sunulmuştu. “Hizmet İnsanı” ismiyle defalarca neşredilen, risâle ebadındaki bu kitapçık, aradan geçen seneler boyunca birçok kişi tarafından defalarca okundu ve hâlâ okunmaya devam ediyor.

İhlâs ve samimiyetle îfâ edilmiş hizmetlerin Cenâb-ı Hak tarafından nasıl bereketlendirildiğinin başlı başına bir nümûnesi olan bu kitapçıkla henüz tanışmamış olanlarımız vardır. O hâlde gelin, bu kitabı hep beraber yakından tanıyalım. Zaten tanıyanlarımız ise, âşinâlık tâzelesin:

“Hizmet İnsanı” kitabı, her amelin olduğu gibi “hizmet”in de önde gelen şartlarından birisi olan “İhlâs ve Hüsn-i Niyet” konusuyla başlıyor. Kitapta, bütün mevcudâtın kendisine hizmet ettiği yegâne varlık olan insanın, bunun karşılığını, yine hizmet yolunu tutmak sûretiyle vermesi gerektiği vurgulandıktan sonra, hizmet yolunun aynı zamanda “İstikamet, Sevgi ve Şefkat Yolu” olduğu hakikati işleniyor. Bu noktada “Edeb” hususunun da altını çizen muhterem müellif, “Hizmet” başlığı altındaki makalede hizmet ehlinin dikkatli olacağı hususları da şöyle maddelendiriyor:

  1. İstikamet ve ihlâs üzere olmak.
  2. Hizmetini, sırf Allah rızası için yapmak.
  3. Yaptığı hizmetten şımarıp, kendini diğer insanlardan üstün görmemek, bu fırsatı verdiği için Allah Teâlâ’ya şükretmek.
  4. Daima kendi kusurlarını görmek.
  5. Herkesi sevip herkesle geçimli olmak.
  6. Mütevâzi olup kendini herkesten küçük görmek.
  7. Hakarete mâruz kaldığında, sabretmesini bilip kinci ve hasud olmamak.
  8. Merhametli, afv edici ve kabahat örtücü olmak.

Bu sonuncu maddede zikrettiği “Affedicilik ve Kabahat Örtücülük” hususunu, bir sonraki makalede müstakillen ele alan muhterem müellif, son olarak, bu meziyetten mahrum olan kişilerin mâruz kaldığı “Gönül Darlığı ve Geçimsizlik” mevzuunu işliyor ve kitapçık da bu makaleyle son buluyor.

 

VAKIF İNFAK HİZMET

Osman Nûri Topbaş, Erkam Yayınları 2010

 

“Kardeşlik duygularının zayıfladığı, içtimâî huzur ve sükûnun kaybolduğu, kin ve husûmetin çoğaldığı zamanımızda, ciddî bir infak ve hizmet seferberliğine ihtiyaç vardır.” cümlesiyle sebeb-i te’lifinin ortaya konulduğu “Vakıf İnfak Hizmet” kitabı, isminden de anlaşılacağı üzere üç bölümden oluşan kıymetli bir eser…

“Vakıf Medeniyetimiz” başlığı altında, İslâm’a has bir müessese olan vakıf müessesesinin tanımının yapıldığını ve asr-ı saâdetten başlamak üzere tarih içerisindeki harikulâde vakıf örneklerinin anlatıldığını görmekteyiz. Özellikle altı yüz elli senelik ömrü müddetince binlerce vakıf kurmuş olan ecdâdımızın ince fikir ve hassâsiyetlerle oluşturduğu vakıf medeniyetinin eşsiz örnekleri, okuyanı hayret ve heyecana gark edecek vasıflara sahip.

“İnfak ve Usûlü” başlığını taşıyan ikinci bölümde İslâm’ın infaka verdiği ehemmiyetin ve bununla irtibatlı olarak zekât farîzasının dînî ve içtimâî açılardan muvaffakiyetle işlenip açıklandığını görmekteyiz.

Kitabın üçüncü bölümünde ise, “Mânevî Zirvelerin Ulvî Basamağı: Hizmet” adını taşıyor. Bu bölüm, ehemmiyetine binâen daha sonradan Erkam Yayınları tarafından aynı isimle ve nispeten genişletilerek ayrı bir kitapçık hâlinde basıldığı için, tanıtımımıza bu kitapçığın tanıtımı üzerinden devam edelim:

 

Mânevî Zirvelerin Ulvî Basamağı: HİZMET

Osman Nûri Topbaş, Erkam Yayınları 2010

Bu kıymetli kitapçık, hizmet ehlinin elinden düşürmemesi gereken eserlerden birisi olarak göze çarpıyor. Allah rızası için yapılacak hizmetleri “mânevî zirvelere ulaştıracak ulvî bir basamak” olarak vasıflandıran muhterem müellifin bu eserinin muhtevasını başlıklarından hareketle hülâsa etmeye çalışalım:

“Hizmet”in hezimetle neticelenen bir zahmet değil, zaferle süslenmiş bir cehd ü gayret ameliyesi olabilmesi için sıhhatli bir “Hizmet Şuuru”nun lüzûmu gayet aşikâr. Bu hususta en sahih kaynak olarak da hiç şüphesiz “Rasûlullah Efendimiz’in Hayatında Hizmet”in nasıl olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Sonra da bu nebevî hizmet üslûbunun istikamet sahibi müminler tarafından günümüze dek nasıl anlaşılıp nasıl yaşatılageldiğini kavramak için “Ashâb-ı Kirâm’ın Hayatında Hizmet” ve “Allah Dostlarının Hayatında Hizmet” örnekleri yol gösterici olacaktır.

Peki, “Hizmette Edep ve Ölçüler” nelerdir?

Tabiî ki, öncelikli olarak “Hizmetin Ehemmiyetini İdrâk Etmek” gerekiyor. Bu yolda “Kalbi Mânevî Hasletlerle Ziynetlendirmek”sizin “İhlâs ve İstikameti Muhafaza Etmek” ne kadar zorsa, kalbini bu ziynetlerden mahrum bırakmış kişilerin “Şefkat ve Merhamet Sahibi Olmak”, “Affedici Olmak ve Kusurları Örtmek” gibi meziyetlerden de nasipsiz olması, şaşılası bir durum olmasa gerek.

Hizmet yolunda karşılaşılan birçok zorluğu, en güzel sûrette atlatabilmek için de “İstişâre ile Hareket Etmek” ve “Hizmet Edilen Muhatabı İyi Tanımak” gerekiyor. Muhatapların farklılığına ve hizmet yolunun çeşitli bâdirelerine rağmen her dâim “Îtidâli Muhafaza Etmek” de zorluğuna nispetle aynı derecede ehemmiyet taşıyan hususlardan…

Muhtelif hizmet sahaları içinde “Kur’ân-ı Kerîm, Siyer-i Nebî ve İlmihal Eğitimiyle İlgili Hizmetlere Birinci Derecede Ehemmiyet Vermek” önceliğimiz olmalı. Bu hizmetlere lâyık olabilmek için de hizmet tâlibi her kişi “Kendini İlmen ve Ahlâken Sürekli Geliştirmek” durumunda.

Hizmet koşusu öyle bir yarış ki, hepimizin ufkunda “Hizmette Örnek Olmaya Çalışmak” hedefi yer almalı. Bu hedef, aynı zamanda “Hizmet Heyecanını Yitirmemek ve Sebatkâr Olmak” meziyetini de beraberinde getirecektir. Ve fakat bu yarış içerisinde, akıldan aslâ çıkarmamamız gereken en mühim düstur ise, hiç şüphesiz: “Kusurları Nefsinden, Muvaffakıyeti Allah’tan Bilmek”.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle