Havaların ısınması, tatil aylarının gelmesiyle kamp ve piknik mevsimi de açılmış oluyor. Şehrin bunaltıcı hayatından, gürültüsünden kaçıp ruhunu ve bedenini dinlendirmek isteyenler, kendilerini ormanlık alanlara atıyorlar. Ancak son yıllarda, özellikle yaz aylarında adını daha çok duyduğumuz, pikniklerin korkulu rüyası haline gelen bir parazit var: Keneler…
Keneler, yassı-oval şekilli, 8 bacaklı, kırmızı-kahverengi, uçamayan, sıçrayamayan, 5 mm-1,2 cm boyunda parazitlerdir. Çoğunlukla sık otların, çalıların bulunduğu yerlerde ve hayvan barınma alanlarında görülürler. Hayvan ve insanların kanını emerek beslenirler. Keneler, zaman zaman tehlikeli hastalıkların taşıyıcısı olabilmektedirler.
Bu hastalıklardan birisi olan Kırım-Kongo kanamalı ateşi; keneler tarafından taşınan (nairovirüs isimli) bir mikrobiyal faktörle oluşan, yüksek ateş, cilt altı ve diğer alanlarda kanamayla seyreden ciddi bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavi konusundaki gelişmelere rağmen hâlâ ölüm oranları yüksek olan bu enfeksiyona ilk defa Kırım’da (1944), daha sonra Kongo’da (1969) rastlandığı için bu isimle anılmaktadır.
Ülkemizde ilk vak’a 2002 yılında Tokat ilinde görülmüştür. 2006 yılına kadar bildirilen 736 vak’anın 36’sı ölümle sonuçlanmıştır. 2006 yılının başından beri görülen 63 KKKA vak’asının çoğunluğu Çorum (9), Erzurum (8), Sivas (8), Tokat (6), Amasya (5) ve Yozgat (14) illerindendir.
KKKA Nasıl Yayılır?
Hastalığı yapan virüsü, keneler taşır ve bulaştırır. 850 kene türünden sadece 31’i hastalığı bulaştırmaktadır. Bu keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsü alır ve büyük omurgalılara yine kan emerken bulaştırırlar. Göçmen kuşlar, virüsün kıtalar arasında yayılımına sebep olabilmektedirler. Ayrıca kanamalı ateşin, biyolojik silah olarak kullanılma imkân ve ihtimali olması, önemini daha da arttırmaktadır.
KKKA, İnsana Nasıl Bulaşır?
Hastalık, temel olarak virüsü taşıyan kenelerin ısırığı ile insana bulaşır. Daha seyrek olarak hastalıklı hayvanların veya kişilerin kan ve vücut sıvılarıyla temas sonucu bulaşabilmektedir. Hava yolu ile ve hasta hayvanların sütleri ile geçtiğine dair bir bilgi yoktur. Hastalığı bulaştıran keneler, genelde Nisan-Ekim aylarında aktif olduğundan bu aylarda hastalığın sıklığında da artış olmaktadır. Virüs, hayvanlara bulaştığında, hastalık hafif seyreder ve pek belirti vermez, ancak insanda % 9-% 50, bazı bilgilere göre ise, % 80 öldürücü olabilmektedir.
KKKA İçin Risk Grubu Kimlerdir?
KKKA, bir meslek hastalığıdır. Özellikle risk altındakiler: Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, veterinerler, kasaplar, mezbaha işçileri, sağlık personeli, hastalığın yaygın olduğu bölgede kamp ve piknik yapanlardır. Şüpheli temas ihtimali olanlar, 14 gün boyunca takip altına alınmalıdırlar.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’ne Yakalanmış Bir İnsanda Ortaya Çıkan Hastalık Belirtileri Nelerdir?
Hastalık, virüs alındıktan 1-3 gün sonra iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, bulantı, kusma, ishal şikâyetleri ile âniden başlar. Bir kaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, idrar ve dışkıda kanama, karaciğer iltihabına bağlı ciltte sarılık, idrarda koyulaşma görülür.
Ağır seyirli vak’alarda, 5. günden sonra karaciğer, böbrek, akciğer yetmezliği, merkezî sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalar, genellikle hastalığın ikinci haftasında karaciğer, akciğer, böbrek yetmezliği ya da yaygın damar içi pıhtılaşma sonucu kaybedilirler. İyileşen vak’alar, ömür boyu bağışıklık kazanırlar.
KKKA’da Tedavi Mümkün müdür?
Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, destek tedavisi yapılmaktadır.
KKKA’da Korunma Yolları Nelerdir?
Korunmada öncelikle virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak gerekmektedir. Bu sebeple kene yönünden şüpheli ve tehlikeli bölgelerden uzak durulmalıdır.
-Hayvan barınakları veya kenelerin yaşadığı alanlarda bulunulması durumunda, çıplak ayakla gezilmemeli, lastik çizmeler giyilmeli, uzun kollu, uzun paçalı, açık renkli giysiler tercih edilmelidir. Pantolon paçaları, çorapların içine sokulmalıdır.
-Vücut belli aralıklarla kene yönünden taranmalıdır. Vücuda yapışan keneyi kesinlikle kendi başına çıkarmamalı, bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
-Vücuttaki kenelerin üstüne kimyasal dökülmemeli, sigara ve ateş kullanarak uzaklaştırmaya çalışmamalıdır.
-Risk grubunda yer alan kişilerin, hasta hayvan veya insanların kan ve vücut sıvılarından korunmak için mutlaka eldiven, gözlük, maske, önlük vb. kullanmaları gerekir.
-Hayvan ve insanları kenelerden koruma gayesiyle haşere kovucu ilaçlar (repellant) dikkatle uygulanabilir.
-Kenelerin yoğun olarak bulunduğu yerler, uygun şekilde ilaçlanmalıdır.
YORUMLAR