Edebiyat

Pamuk Dedem

İlkokula gittiğim sıralarda, sıcak geçen o güzel bahar günlerinin birinde okula doğru yola çıkmıştım. Annemin “taşıyamazsın, ağır olur” îkazlarını pek dinlemeyerek, her zamanki gibi çantama lâzım olabilir diye aklıma gelen tüm kitaplarımı doldurmuştu...


Genç Kız Ve Toprak

Adına teşbihler yapılan, atasözlerine, şiirlere konu olan toprak; geçimini tarımla idâme ettiren toplumlarda ayrı bir mânâ ifâde etmiştir. “Toprak yalan söylemez!”denmiştir meselâ… Yani; ona hangi tohumu ekersen, alacağın mahsül o olacaktır. Mısır ek...


Amsterdam’dan Mektup Huzûr Kendi Elimizde

İçinde yaşadığımız şartlar hepimizi zorlayan ve dînî yaşantımızı etkileyen bir hâl almıştır ne yazık ki. Her geçen gün âile yuvaları dağılmakta, bazı kıymetli husûsiyetlerin değeri takdir edilememektedir. Bugün bir şeyler yapmazsak bizden sonraki nes...


Taş, Toprak Ve Bahçıvan

Yıllar yılı aynı mekânı paylaşmış, aynı havayı solumuş, aynı misafirleri ağırlamışlardı. Her ne kadar yaratılışları başka başka olsa da, iyi anlaşırlardı. Taş, yarıdan fazlasını toprağa gömmüş, orada rahat ve güven bulmuştu. Toprak da bu güne kadar t...


Yemen İllerinde Bir Anne Sevgisi

Yemen civârında, “Karn” adı verilen bir köy vardı. Veysel Karânî (Uveys el-Karânî) hazretleri o köyde yaşar, geçimini çobanlık yaparak temin ederdi. Hasta, âmâ ve ihtiyar annesinden başka kimsesi yoktu. Onu çok sever, hizmetinde hiç kusur etmezdi.  ...


Öyle Mi?

Benim için gece ile gündüzün farkı yok sandınız öyle mi? Nasıl olmaz gece ile gündüzün farkı dostlarım? Gündüzlerde hareket vardır, çalışır insanlar. Geceleri ise ben kendimi dinlerim, sessizliğin sesini. Kabuğuna çekilen mahlûkatla beraber. Ben...


Bir Çift Gözyaşı

Derin bir sessizlik hâkimdi odaya. Öğle vakti olmasına rağmen, her gün bu saatlerde etrafı yakıp kavuran güneş bile bize ayak uydurmuş, ferini söndürmüştü. Sanki tüm eşyalar, duvarlar, masadaki çiçek, hüznümüze ortaktı. Halbuki bugün bayram; her şey ...


Gönlüme Sordum

Hızır’ı aradı gözlerim! Ve sordum gönlüme:  “–Ne yapacaksın Hızır’ı?” Gönlüm cevap verdi:  “–Ey akılsız akıl, Hızır’ı gözlerinle aramadasın. Halbuki onun işi benimledir, o gönülleri imtihan etmededir. Daha hangi vakte kadar beni böyle bir başıma bı...


Yusuf’u Arayın

(Umre dolayısıyla, gül beldesine vâsıl olan Gül-i rânâ’ya!)


Hazan Yaprağı

Çiseleyen yağmurun altında biri dolaşıyordu. Öylesine dertli ve mahzun bir görüntüsü vardı ki, tarif etmek güç. Ağlıyordu... Yağmura karşın, şemsiye açmamıştı. Üstelik, ceketinin yakasını bile kaldırmamıştı damlalardan sakınmak için. Ne hissettiğine...