Düşünce

Kibirli Yağmur Bulutu

Duâya çıktılar gelsin diye... Yanmıştı toprakları ve bağırları...  Yalvarıp duruyorlardı: “–Âh bulut! Neredesin? Seni bekleriz nicedir, görmez misin? Kuraklık köyümüzün topraklarına değil sadece, yüreklerimize de işledi, artık gel! Çocuklarımız se...


Ev Sahibinin İşine Karışma!

Avlanmayı çok seven bir padişah vardı. Birgün yine erkânını toplamış ve civârdaki bir ormanda avlanmaya başlamıştı. Herkes av telaşına düşmüş, bu sırada padişah da karşısına çıkan nazlı bir ceylanın peşinde, maiyyetinden ayrıldığını farketmemişti. A...


Garip Hasan

Cezmi Efendi, İstanbul’un zengin semtlerinden birinde oturan, hatırı sayılır bir halı tüccarıydı. Kısa boylu, bir hayli göbekli, hafif sakallı bir adamdı. İri gözleri, tombul bir yüzü vardı. Çevresine devamlı gülümser, insanları sevdiğini ifade eder,...


Arz-I Hal

Arşın duvağı açıldığında… O müstesnâ buluşmanın ihtişâmıyla titrerken âlem… “–Ben ve Sen” buyurdun… “–Bundan başka her şeyi, Senin aşkına yarattım.”   “–Zât-ı Âlin ve Ben” buyurdu, Habîbin -sallallâhu aleyhi ve sellem-: “–Bundan başka her şeyde...


Kapındaydım Padişah’ım

Durdum... Mahşerî bir kalabalık vardı... Renk renk insan doluydu her yan. Bambaşka yerlerden, bambaşka hayatlardan çıkıp, kapına gelmişlerdi. Güzel, akıllı, sevdâlı sayısız insan... Çirkini var mı diye baktım, göremedim... Hepsinde ayrı bir güzellik,...


Osmanlı’dan Günümüze Akseden Asâlet Timsâli Bir Hanımefendi Dürriye Annemiz

Osmanlı devletinin son devirleriydi. Savaşların biri bitiyor, biri başlıyordu. Her ân gelebilecek bir şehadet haberine hazır gönüller, ellerini duaya kaldırarak devletin ve milletin felaha kavuşması niyâzında buluşuyordu. Postacılar bazen cepheden me...


Hastahâne Köşelerinde Tamamlanan Küçücük Bir Hayat: Rumeysa

Siz hiç hastahâne köşelerinde bîçare bekleşen anne ve babaları gördünüz mü? Ya da hiç hastalıktan aylarca uykusuz kaldığınız oldu mu? Veya çocuğunuzu tedavi ettirmek için ayakkabılarınızı sattınız mı?  Peki, bu acıları çeken çevremizdeki bir kardeşi...


Kibir Şaşkınlığı

Küçük bir fâre kocaman bir devenin yularını kapmış, eline almış, kurula kurula gidiyordu. Deve, kendi huyu, uysal tabiatı yüzünden, onunla yol alıp giderken fâre, kendi küçüklüğünü göremeden:  “– Meğer ben ne müthiş bir pehlivanmışım, develeri sürük...


Güzelleme

“Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm, Ne gün ki kâmetini görmesem kıyâmet olur.” * (Nâbî)


Oğlundan Şikâyet Eden Baba!

Bir adam Hazret-i  Ömer -radıyallahu anh-’a gelerek, oğlunun serkeşliğinden, ana-babasına karşı gelmesinden şikâyette bulundu. Bunun üzerine Hazret-i  Ömer, adamın oğlunu huzuruna çağırtıp, ana-babasına karşı gelmemesini ve onların haklarına riayet e...