Fıtrat kelimesi, “yarmak, ikiye ayırmak; yaratmak, îcat etmek” mânâlarına gelen fe-ta-ra kökünden isim olup “yaratılış, belli yetenek ve yatkınlığa sahip oluş” anlamında kullanılır. İlk yaratılış, bir bakıma “mutlak yokluğun yarılarak içinden varlığın çıkması” şeklinde telâkkî edildiğinden, fıtrat kelimesiyle ifade edilmiştir. Buna göre fıtrat, ilk yaratılış ânında varlık türlerinin temel yapısını, karakterini ve henüz dış tesirlerden etkilenmemiş olan ilk durumlarını belirtir.[1]
Bütün insanların yaratıldığı ilk andan itibaren karakterlerinin belli başlı özellikleri, toprağına karıştırılmıştır. Herkesin hayat şartları, eğitim imkânları, ailevî durumlarına göre bu özellikler, gelişim ya da değişim gösterse de toprağı değişmeyeceği için kişide bu özellikler kalıcıdır. Eğer bizler kendimizi, çevremizdekileri, en önemlisi çocuklarımızı bu değerlerin farkında olduğumuz bir şuurla gözlemlersek; en güzel kıvamda yaratılan insanın yetenek ve özelliklerinden en üst seviyede faydalalanmak mümkün olacaktır.
“Karakterlere göre kişilik analizi” ile çocuğunuzu daha iyi tanıyabilir, yaptığı hareketleri anlayabilir, size ters gelen bazı hareketlerin aslında kendisinin bile farkında olmadan meydana geldiğini görerek olumsuz zannettiğiniz durumların bazen ne kadar büyük fırsata dönüşebileceğini yakînen idrâk edebilirsiniz. Çocuğunuz, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine! Ancak onu daha fazla tanımak sûretiyle, bu hazineyi nasıl kullanacağınızı bilebilirsiniz.
1) Güçlü, Klorik, Kırmızı Karakterli Çocuklar
Şimdi size güçlü klorik olan bir çocukla annesinin yaşadığı bir hâdiseyi anlatacağım:
Dört buçuk yaşındaki Elif, akşam arkadaşının evine misafirliğe giderken annesinin ona uygun bulduğu kıyafeti değil, kendi sevdiği, ama gidilecek yere pek de uygun olmayan kıyafeti giymek istiyordu. Öğle üzeri anne ve kızı arasında başlayan bu kıyafet tartışması, akşama kadar sürdü. Akşam Elif’in babası kapıdan girerken anne-kız ikisi de uzun süren kavga ve yıpranmadan sonra ağlıyordu.
Elif, eğer istediği kıyafeti giymezse aslâ misafirliğe gitmeyeceğini, zorla götürürlerse de oradan dönene kadar ağlayacağını söylüyordu. Annesi ise bu basit konuyu gurur meselesine çevirmişti:
“-Kızım bu kadar küçük meselede bile benim sözümü dinlemiyor, ona söz geçiremiyorum!” diyerek kendini harap etmişti.
Elif’in babasının araya girmesiyle hanım sâkinleşti ve sonra Elif, istediği kıyafeti giyerek hiçbir şey olmamış gibi mutlu bir şekilde misafirliğe gitti. Çünkü o hedefine kilitlenmiş bir kırmızı karakter çocuğuydu.
Kırmızı çocuklar, kendi kararlarını kendisi alan, müdâhale ve kontrol edilmekten hoşlanmayan, hırslı, yarışçı, hedefine odaklanan, başarısızlığı kabul etmeyen, her ortamda büyük-küçük demeden açıkça sözlerini dile getiren, sorumluluk almayı seven, istekleri yeri getirilmediğinde hırçınlaşan ve kontrol edilemeyen, cesur, kendisine güvenen, sosyal, dışa dönük ve en önemlisi “doğuştan lider” olan çocuklardır.
Eğer ebeveyni de aynı karakter yapısına sahipse, yönetilmesi en zor olan çocuk karakteridir. Ancak onu tanırsanız, çok kolaylaşır. Kırmızı bir çocuk, istediği yapılmadığında başını duvarlara, masalara vurmaya kadar işi ileriye götürebilir. Ve siz etrafınızdan sık sık:
“-Bu çocuğu bir doktora götür, evde şiddet mi var?” gibi cümleler duyabilirsiniz.
Lütfen panik yapmayın, arkanıza yaslanın ve sakin olun. Çocuğunuz ileri derecede güçlü lider özelliği taşıyan bir kırmızı ve kendini ifade edemediği anlarda “sıkışmış” hissettiği için patlamalar yaşıyor. Bu karakterde olan bir çocuğu, yarışlarla, ödüllerle, teşviklerle ve ideallerle çok güzel eğitebilir, ilerleme kaydedebilirsiniz.
Ona kendi yönetebileceği sorumluluklar vererek mutlu hissetmesini sağlayabilir, muhtemel çatışmaları önleyebilirsiniz. Kırmızı karaktere sahip olan çocuğunuz, girdiği her ortamda lider olduğunu belli edecek, grup oyunlarını yönetecek, sınıfta başkan seçilecektir.
Kırmızı bir çocuğu yetiştirirken unutmamanız gereken en önemli şeylerden biri, “onun dediğinin” öyle ya da böyle “mutlaka olacağı”dır. Çocuğunuzun her istediğini yapmamış olmak adına, isteyeceği bir şeyi ondan önce gözlemleyerek kendiniz de öyle istiyormuş gibi davranmak sûretiyle, kendine olan güveninin şımarıklık boyutuna geçmesine, çocuğunuzun evdeki yönetici hâline gelmesine engel olmuş olursunuz.
2) Barışçıl, Soğukkanlı, Yeşil Karakterli Çocuklar
Kendisini zorlayan işlerden hiç hoşlanmayan, işlerini bitirip bir an önce dinlenmek için sabırsızlanan (bu kendisini yoran bir oyun olsa bile), arkadaşlarıyla iyi geçinen, oyun gruplarında arka planda kalmayı tercih eden, her an dingin bir su gibi huzur verici ve sakin görünen, başkalarına hayır diyemeyen, küsmek nedir bilmeyen, kavga ya da problem olmaması için kendi isteklerini dile getirmeyen, bebeklik, çocukluk ve gençlik dönemi en kolay geçen insan karakteridir.
Etrafınızda annesinin pusete koyduğu bir çocuğun saatlerce ağlamadan çevresini seyrettiğini, şikâyet etmeden saatlerce bir oyuncakla oynayan çocuklar olduğunu görmüşsünüzdür. Çocuğunuzun böyle olmaması; ne sizin ne de evlâdınızın olumsuz bir özelliği değildir. Çok fazla içe dönük olan bu çocuklar, bütün öfke, kırgınlık ve üzüntülerini içlerinde yaşar, kolay kolay bir şeyden şikayet etmezler, çok sabırlıdırlar. Ancak uzun zamandır içlerinde tuttukları bir şey varsa, bir anda büyük bir öfke patlaması yaşayabilirler. Arkadaş gruplarında en uyumlu kişiliklerdir.
Bütün bu olumlu özelliklerle beraber böyle bir çocuğa sahipseniz çok dikkat etmeniz gereken hususlar da vardır. Tembelliğe çok yatkın olan bu karaktere alıştırarak, hafif hafif sorumluluklar vererek, tedrîcen atâletini yenmelisiniz. Verdiğiniz bütün sorumluluklar, parça parça ve onun gözünde büyümeyecek olan işler olmalıdır. Hassas bir yapıya sahip olan bu çocuklar, ânî değişikliklerde (taşınma, okul değiştirme, boşanma, tuvalet eğitimi, anne sütünden ayrılma gibi dönemlerde) diğer çocuklara göre daha fazla etkilenir, ancak içlerine atarlar. Sessizleşerek tamamen içlerine kapanabilirler. Bu yüzden böyle dönemlerde onun huzurunu korumak, kilitlenmesini önlemek için çocuğunuzun hassasiyeti olan rutinleri, alışkanlık ve eşyaları korumalısınız.
Tartışmadan uzak, takdir edildikleri, grup içi çalışmalarda çok başarılı olurlar. Dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden bir tanesi, çocuğunuzun hayal gücünü ve üretkenliğini geliştirmek için çalışmalar yapmak olmalıdır. (Devam edecek)
[1] İbn-i Abdilber, XVIII, 57 vd.; Lisânü’l-ʿArab, “fṭr” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “fṭr” md.
YORUMLAR