Anne, sana güvendim,
Ne çok şeyler öğrendim.
Hocam, annem olunca,
Fırsatını bulunca,
Sorup öğrenmek, ne hoş;
Zamanım geçmiyor boş.
Bu yüzden çok mutluyum,
Daha da umutluyum
Anne, bir sayfa açsak;
Kader nedir, konuşsak…
* * *
Yavrum, bu nâzik konu.
Nasıl anlatsam onu…
Anlaşılması çok zor,
Anlatmaksa daha zor…
Yavrum, gel, iyi dinle;
Düşünelim seninle.
Mimarsız eser olmaz,
Plansız yapı olmaz.
Bu koskoca evrenin,
Evrendeki düzenin,
Bir planı olmalı…
Her şeyi kapsamalı…
Biz bakıp görüyoruz,
Okuyup biliyoruz;
Göklerde, yeryüzünde,
Canlı, cansız her yerde,
İşleyen bir yasa var.
Yasa varsa düzen var.
İşte o yasa, kader.
Evrende sürüp gider.
Halk dilinde bilinen,
“Alın yazısı” denen,
Kaderden ibarettir.
Bu “ilâhî âdet”tir.
Ancak, belirtmeliyiz,
Şu farkı bilmeliyiz:
Yavrum, her yaratılan,
Ve yaratılacak olan,
O ilâhî plânda,
Her varlık yer alanda
Bütün o bilgileri,
Her tür ayrıntıları,
Rabbin dilemesinin,
Varlığa geçmesinin
Genel adı “kazâ”dır.
Buna îman, rızâdır.
Bunun uygulanması,
Zamana yayılması,
Fert düzeyinde kalır;
“Kader” adını alır.
Müslüman olarak biz,
Kadere inanırız.
Yavrum, düşünmeliyiz;
Çok iyi bilmeliyiz:
Büyük, küçük her şeyi,
Bilir, Allah en iyi…
Çünkü yaratan O’dur.
Görüp gözeten O’dur.
Belirleyen genini,
Bilmez mi eserini…
O bize değer vermiş,
Bu sebeple yaratmış,
Bizi bizden iy bilen,
Bizi bizden çok seven,
Allah’ın her emrine
Ve O’nun kaderine
İnanmak mutluluktur.
Başka güvence yoktur.
İnanan mutlu olur.
Sıkıntıdan kurtulur.
Hakk’ın azametine,
İnandık kudretine,
O’nun himayesinde,
Takdîri gölgesinde,
Yaşamak kadar mutlu,
Bundan daha umutlu,
Ne olabilir kuzum!..
Benim en büyük arzum;
Bu kader sorununu
Ve doğru yorumunu
Çok iyi kavramandır.
Gönülden inanmandır.
Sakın ha küçümseme!
Ne kazandırır, deme!
Yaşlısıyla, genciyle,
Yaşama sevinciyle,
Bizi hayata bağlar;
Ne başarılar sağlar!
* * *
Takdirine inandık.
Rahmetine güvendik.
Koru, esirge bizi!
Sana îmânımızı
Kemâle erdir, yâ Rab!
Bizi sevindir yâ Rab!
Rasûl’ün izzetine,
Ehl-i beyt hürmetine,
Kötülükten kıl emin
Âmin… Allâh’ım, âmin.
YORUMLAR