Adına «modernleşme» dediğimiz günümüz hayat tarzında, kahvaltı da unutulmaya başladı, ya da ayak üstü atıştırılan bir sandviç veya açma’ya “kahvaltı” denilir oldu.
Günün bu en önemli öğünü için eskiler:
“-Sabah kahvaltısı altın, öğle yemeği gümüş, akşam yemeği bakırdır.” derdi. Hatta uzmanlar:
“-Kral gibi sabah kahvaltısı, prens gibi öğle yemeği, yoksul gibi akşam yemeği yiyiniz.” derler.
Kahvaltı Neden Bu Kadar Önemlidir?
Sindirim sistemimiz, öyle düzenli bir çalışma temposuna sahiptir ki, besinleri özelliklerine göre belli sürelerde özümseyebilir. Meselâ 100 g. meyve, 1 bardak süt ve iyi çiğnenmiş bir dilim ekmeğin sindirilip mideden bağırsaklara geçmesi 3 saat sürer.
Bunun için sindirim sistemimizi her dakika bir şeyler yiyip içip öğütmekle görevli bir değirmen sanmayalım. Esasında doğru ve dengeli beslenme alışkanlıklarını erken yaşlarda kazanmalı ve kazandırmalıyız.
Günlük enerjinin yaklaşık yarısı, iyi bir kahvaltıdan sağlanır. Dolayısı ile kahvaltı günün en önemli öğünüdür.
Her sabah, bir önceki akşam yediklerimizi sindirmiş olarak uyanırız. 10-12 saat boyunca dinlenmiş sindirime hazır bir mide yiyeceklerimizi beklemektedir. Enerjimiz ise bütün gece hayâtî faaliyetlerimiz için kullanılıp tükenmiştir. İşte kahvaltı bu hâldeki organizmanın ilk yakıtıdır. Bu yakıt, gün boyu sürecek fizîkî ve zihnî faaliyetler için gerekli enerjiyi sağlayacaktır.
Kahvaltı Yapılmazsa Ne olur?
Kahvaltı ihmal edilince, metabolizma (vücud sistemi) bir sonraki öğünde bir nevî intikam alır. Yarın, aynı işlerin başına gelebileceğini düşünerek bir “savunma mekanizması” geliştirir. Bu koruma sistemi yoluyla, öğle vakti ne yenilirse yağa dönüştürerek depolar. Bunun sonucunda da kahvaltı yapmayanlarda obeziteye varan şişmanlık problemleri daha sık görülür.
Ayrıca öğleye kadar açlık duygusu, baş dönmesi ve uyuşukluk meydana getirebilir. Bu durumda kişi, canının her çektiğini hızla yiyerek sindirim sisteminin ritmini bozar. Hiç kuşkusuz, bu besinler içinde çikolata, gofret, bisküvi vs. başı çeker. Böylece diş çürümelerine de dâvetiye çıkarmış oluruz.
Kahvaltının Zamanı ve Faydası
Uyandıktan bir saat sonrası, kahvaltının en uygun vaktidir. Hazret-i Ali’nin -kerremallâhu vecheh- bu konuyla ilgili bir sözü nakledilir:
“-Uzun ömürlü olmak isteyen, sabah yemeğini erken yesin.”
Erken kahvaltı, özellikle çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlamakla birlikte onların bağışıklık sistemini de güçlendirir. Düzenli kahvaltı yapan öğrencilerin derslerdeki fizîkî ve zihnî performansı daha yüksektir. Öğrenme ve kavrama kapasiteleri de daha ileri düzeydedir. Düzenli kahvaltı yaşlanmayı da geciktirir. Yaşlılık döneminde görülmesi muhtemel, bellek (hâfıza) ve algı kusurlarıyla kas zayıflıklarını da engeller.
İdeal Bir Kahvaltı Nasıl Olmalıdır?
Hücrelerin yapılandırılması ve onarılması için gerekli protein, enerji yakımı için karbonhidrat, sağlıklı sindirim işleyişi için lif, kemiklerin sağlamlaştırılması için kalsiyum, kırmızı kan hücreleri ve vücuttaki oksijen dönüşümü için demir, bağışıklık sistemi için vitamin ve mineral ihtiyaçlarını karşılayacak vasıfta olmalıdır.
İşte Mükemmel Bir Kahvaltı Örneği!
İçecek olarak bir bardak süt, bir bardak portakal suyu veya sevilen bir meyvenin saf suyu, açık çay, yeşil çay veya başka bir bitki çayı tercih edilebilir. Yiyecek olarak bir kibrit kutusu kadar peynir, haşlanmış bir yumurta, dört veya beş adet zeytin, bir tatlı kaşığı bal, pekmez ya da reçel, 2-3 dilim buğday ekmeği veya kepekli ekmek yenebilir.
Listedekiler yaş ve sağlık durumuna göre artırılabilir, ama kahvaltımızı ihmal etmeyelim.
YORUMLAR