Kâinâtın En Mükemmel Meyvesi
İncir
Kur’ân-ı Kerîm’de Tîn Sûresi’nin ilk âyetinde Allah Teâlâ: “İncire ve zeytine yemin ederim ki…” buyurmaktadır. Sûrenin adı olan “tîn” de, “incir” demektir. Müfessirler, bu meyvelere yemin edilmesini genel olarak şöyle açıklamışlardır: İnsanoğlunun yaşaması için gerekli maddî gıdaların en önemlileri tatlı, tuzlu, yağlı ve yağsız yiyeceklerdir. İncir ve zeytin bu özellikleri ihtivâ eden örnek birer gıda olmasından dolayı kendilerine yemin edilmiştir.
İncirin insan hayatı için hem gıda, hem ilaç, hem meyve, hem de ticaret açısından pek çok faydası vardır.
Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in de inciri şu mübârek sözleriyle methettiği nakledilmiştir: “İncir yiyin. Eğer dünyada Cennetten bir meyve bulunduğunu söyleseydim, bunun incir olduğunu söylerdim, çünkü Cennet meyvelerinin çekirdeği olmaz.” “İncir yiyin, çünkü o basuru keser, ayağın oynak yerlerindeki ağrıları yok eder.” “Her kim kalbinin rahat çalışmasını isterse, incir yemeye devam etsin.”
Sonbaharda pazarlarda görülen yaş incir ve yılın her ayında bulabileceğimiz kuru incir sıcak ve ılık bölgelerde yetişen tatlı bir meyvedir. Latincede incire “ficus carica” denir, onun dilimizdeki diğer isimleri yemiş, ballıdarı ve bardakçıktır.
Türkiyemiz dünya incir üretiminin % 50’sini karşılamaktadır. Bilhassa Ege ve Akdeniz bölgelerinde üretilen incirin en meşhur ve lezzetlisi İzmir İnciri’dir. Bilim adamları Ürdün’de 11 bin 400 yıllık incir kalıntılarına rastlamışlardır. Bu bilgilere dayanarak inciri, insanoğlunun yetiştirdiği ilk ağaç olarak kabul etmişlerdir.
İncir ağacı, dutgillerden olup iki çeşit meyve verir. Bunlardan ilki soluk sarı renkli sultan ya da lop inciridir. Bu incirler, taze olarak yenildiği gibi kurutulmaya da elverişlidir. İkinci çeşit morumsu renkli incirlere, siyah incir ya da patlıcan inciri denir. Bunlar taze olarak tüketilir.
İncir, reçeli, pekmezi, ezmesi ve tatlıları yapılarak da kullanılabilir. Her yöre insanı, kendi kültürüne göre incirden istifade eder.
YAŞ VE KURU İNCİRİN BESİN DEĞERLERİ:
100 gr. taze incirin içerdiği besin değerleri |
100 gr. kuru incirin besin değeri daha da yüksektir |
80 kalori; 1,2 gr. protein; 20,3 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,3 gr. yağ; 1,2 gr. lif; 22 mg. fosfor; 25 mg. kalsiyum; 0,6 gr. demir; 2 mg. sodyum; 194 mg. potasyum; 20 mg. magnezyum; 80 IU A vitamini; 0,06 mg. B1 vitamini; 0,05 mg. B2 vitamini; 0,4 mg. B3 vitamini; 0,113 mg. B6 vitamini; 6.7 mcg. folik asit 2 mg. C vitamini |
217 kalori; 4 gr. protein; 55.3 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 1,2 gr. yağ; 6.7 gr. lif; 163 mg. Fosfor; 138 mg. Kalsiyum; 4,2 mg. Demir; 640 mg. Potasyum; 91,5 mg. magnezyum; 0,073 mg. B1 vitamini ve 0,072 mg. B2 vitamini.
|
Görüldüğü üzere, incir, besin değeri son derece yüksek bir meyvedir. Yukarıdaki değerlerin hepsi, sağlık için son derece faydalı elementlerdir. Bu bilgilere göre kurutulmuş incirin besin değeri daha yüksektir. Mesela 100 gr. kuru incir yiyen bir kişi, günlük kalsiyum ihtiyacının % 17’sini, demir ve magnezyumun %30’unu, fosforun % 20’sini, B grubu vitamininin de % 4-5’ini karşılamış olur. Kuru incirde yüksek oranda bulunan proteinle de hücrelerin yapılanması ve yenilenmesi sağlanmış olur.
Genellikle meyvelerde çok az miktarda bulunan protein, incirde çok önemli bir oranda bulunmasıyla dikkat çeker. İncir, bilinen bütün meyveler arasında mineral açısından en zenginidir.
İncir, % 60-70 oranında şeker ihtiva eder. Bu şekerin büyük bir kısmı glikoz ve fruktozlardan meydana gelmektedir. Glikoz, doğrudan kana karışan ve kullanılır hâle gelen bir şekerdir. İnsan beyni, enerji için sadece glikozu kullanabilmektedir. Fruktoz da hücre içinden hücre dışına taşınarak hiçbir enerji gerektirmeden kullanılan bir şeker olarak incirin önemini artırmaktadır. İncirdeki demir, demir eksikliği anemisinde (kansızlıkta) bilhassa faydalıdır. Çünkü incirle alınan demirin emilmesi çok kolaydır. Bu da incirde bulunan bakır elementinden kaynaklanmaktadır.
İncir, kalsiyum bakımından sütten daha zengin sayılır. Bir kâse kuru incir, bir kâse süt ile aynı miktarda kalsiyum içerir. Süt içemeyenlere kuru incir yemeleri önerilir. İncir, meyveler arasında kalsiyum bakımından portakaldan sonra ikinci sırada gelir. İncirin kolesterol düşürücü etkisi vardır. ABD’de New Jersey eyâletindeki Rutgers Üniversitesi yaptığı bir araştırmada incirin içerdiği Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleriyle fitosterol (bitkilerde bulunan yağımsı madde) sayesinde kolesterolü düşürdüğü anlaşılmıştır. Bu yağlar özellikle kalp, beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasını sağlar. Fitosterol ise hayvânî gıdalardaki kalp damar sağlığı açısından tehlikeli olan kolesterolün kana karışmadan vücuttan atılmasını sağlar.
İncirin en önemli özelliğinden biri de bütün meyve ve sebzeler arasında en yüksek lif miktarına sahip olmasıdır. Sadece bir kuru incir, 2 gr. lif sağlar. Bu da günlük ihtiyacın %20’si demektir. Son yıllarda yapılan çalışmalar, nebatî gıdalardaki lifin sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağladığı gibi bazı kanser türlerinin riskini de azalttığını göstermiştir. Lifli yiyecekler, çözülür ve çözülmez lifler olarak ikiye ayrılır. Çözülmez lifler sindirimi düzenleyip hızlandırırken, çözülür lifler kandaki kolesterol seviyesini düşürürler. İşte incirde bu iki lif çeşidinin de bulunması, onun önemini bir kat daha artırmaktadır. Bu özelliklerine dayanarak inciri hemen hemen her özel diyetin bir parçası olarak almak mümkündür.
İnciri değerli kılan diğer bir madde de içerdiği fenoldür. Fenol, mikro organizmaları öldürücü antiseptik bir madde olarak kullanılmaktadır.
Yine incirin anti-kanserojen tesiri üzerinde çalışmalar yapılmıştır. İncirdeki benzaltehit isimli maddenin anti-kanserojen etkisi gösterdiği belirlenmiştir. Hatta benzaltehit, 57 kanserli hastada denenmiş, 19’unda tamamen, 10’unda da kısmen iyileşme görülmüştür. Önemli olan bir nokta da incirdeki benzaltehit’in kanser hücrelerinin büyümesini önlerken normal hücrelere zarar vermemiş olmasıdır. Ayrıca benzaltehit’in etkinliği için glikoza ihtiyaç vardır. İncir, yüksek oranda glikoz ihtiva etmesiyle bu problemi de çözmüştür.
Uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı bir şekilde iyileşmeye yardımcı olan ve kısa zamanda güç veren bir ilâç isterseniz inciri düşünebilirsiniz. Hâmile ve emzikli kadınlarla gelişme çağındaki çocuklar için sıklıkla önerilebilir. Hatta çocukların beslenme çantalarına konulacak birkaç adet incir, onların kısa sürede gerekli enerjiyi kazanmalarını sağlayacaktır.
İncirin tedâvi amaçlı kullanıldığı pek çok hastalık vardır. Astım, soğuk algınlığı, öksürük bunların başında gelir. Basur hastalığı ve mafsal ağrılarına da birebirdir. İncir çabuk hazmedilen, balgamı azaltan, ciğerleri temizleyen bir meyve olarak yaşlılar için de tavsiye edilir. Su ve süt içinde kaynatılıp içildiğinde kızamık ve çiçek hastalığına karşı faydalıdır. Bronşları yumuşattığı için boğaz ağrısı ve müzmin öksürüğe şifadır.
Kuru incirden iki üç tanesi doğranır ve üzerine su dökülerek 1-1.5 dk demlendirilir. Bu karışımdan günde birkaç bardak içilirse bağırsaklar için etkili bir müshil olur. Hiçbir yan tesiri olmadığı için özellikle çocuklarda korkusuzca kullanılabilir.
Körpe incir yapraklarından sızan süt, siğillere sürülerek, siğillerin yok olması sağlanır. Yine körpe incir yaprakları kurutulup ezilir, bu yapraklardan 2-3 tatlı kaşığı alınıp bir bardak suda iyice kaynatılır, bu sudan çıbanlara sürülürse, çıbanın baş verip delinmesine ve akmasına vesîle olur.
Bütün bu yazılanlar, incirin faydalarından sadece bir kısmıdır. California İncir Danışma Kurulu tarafından kâinatın en mükemmel meyvesi olarak bahsedilen incir, gıda üreticileri tarafından yeniden keşfedilmektedir. Rabbimiz, biz kullarına ihtiyacımız olan maddeleri küçücük bir incir tanesiyle, hem de paketlenmiş olarak sunmaktadır. Bu özel nimetin Kur’ân-ı Kerîm’de de özellikle zikredilmesi, bizler için önemini bir kat daha artırmaktadır.
YORUMLAR