Yaklaşık 13 yıldır hizmet veren IBS, bir çok hayırlı işe imza ata ata günümüze kadar sizin katkılarınızla geldi. Mazlumların, mağdurların yüzünü güldürdü. Kâh depremzedelere, kâh gurbet ellerde kimsesiz ilim tahsilinde bulunan öğrencilere, kâh yurt içinde, kâh yurt dışında bizim adımıza çalıştı, didindi. Mesûliyetimizi hafifletmek, yüzümüzü ak etmek ve dünyanın dört bir tarafındaki kardeşlerimize uzanan bir dost eli olmak için geceli gündüzlü çalıştı ve çalışıyor. Şimdi yepyeni bir hizmet ufku ile, yeni mekânında, kaldığı yerden hizmetlerine devam ediyor. IBS’in dünü, bugünü ve yarını hakkında Dernek II. Başkanı Bünyamin Çil Bey ile bir röportaj yaptık. Hizmetlerini birkaç sayfaya sığdırırız diye düşündük, ama olmadı. İnşaallah bir seri hâlinde çıkacak bu röportajlarla IBS’i ve hizmetlerini yakından tanıma imkânı bulmayı ümid ediyoruz.
Geçtiğimiz kurbanda IBS olarak çok geniş kapsamlı, dünya çapında bir yardım faaliyeti yaptınız. Sizden kurbanla ilgili çalışmalarınızı dinlemeden önce, bize dernek hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
“İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği” ya da kısaca IBS, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik misyonu çerçevesinde dünyadaki tüm ihtiyaç sahibi kardeşimize insani yardımların ulaştırılmasına yönelik faaliyetler düzenleme amacı ile 16/03/1994 tarih ve 94/5502 sayılı Bakanlar Kurulu kararı üzerine İstanbul merkez olmak üzere kurulmuştur.
Kuruluşunun ilk yıllarında ülkemize gelen soydaş öğrencilere iâşe, ibâte ve rehberlik hizmeti vererek faaliyetlerine başladı. Bu hizmetlerinde hayli başarılı olan derneğimiz, yüzlerce öğrencinin ülkemizden bilgi, irfan ve Türkiye sevgisi kazanarak memleketlerine dönmelerine vesîle oldu.
Bugün başlıca Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Arnavutluk, Kosova, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Rusya, Gürcistan, Dağıstan, Yunanistan ve bazı Avrupa ülkelerinde IBS’in katkılarıyla hayata hazırlanmış yüzlerce soydaşımız, şimdi hem ülkelerine ve hem de bütün insanlığa hizmet vermektedirler.
IBS, ayrıca başta Kafkasya, Orta Asya, Rusya ve Balkan ülkelerinde bulunan birçok muhtaç kardeşimize aynî ve nakdî destek göndererek insânî yardım faaliyetlerine de imza atmıştır. Bu çerçevede bilhassa Karadağ, Kırım-Tatar muhacirleri ve Balkanlar gibi savaşın izlerini ve yaralarını hâlen yaşamakta olan binlerce mağdur insana ulaşarak Türkiye adına büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Derneğimiz yurtdışında ülkemizi, kültür ve medeniyetimizi gerektiği gibi temsil etme için gayret göstermekte, mümkün olduğunca medeniyetimizin kültür zenginliklerine sahip çıkmaya çalışmakta, bunun için kültürel etkinlikler düzenlemeye de gayret göstermektedir.
Söz konusu gayretler semeresini vermiş ve vermektedir. Kurulduğumuz 1994 yılından bugüne kadar gün geçtikçe hizmet halkamız genişlemekte, bunun sonucunda bugün uluslararası alanda birçok organizasyonda yer almaktayız. Derneğimiz, AB tarama sürecinde devletimizin insanî yardım kuruluşları arasından AB’ye bildirdiği 4 sivil toplum kuruluşundan biridir. Ayrıca IBS, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı onayıyla «Kamu Yararı»na çalışan dernek statüsünü almış sayılı sivil toplum kuruluşundan biridir.
Kuruluşumuz 2005 yılında B.M.’nin sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili ECOSOC–NGO birimine üye olmaya hak kazanmıştır. Diğer yandan İslâm Konferansı Örgütü bünyesinde İslâm ülkeleri insânî yardım platformu kurulmuş, derneğimiz de bu platformun kurucuları arasında yer almıştır. İKÖ’nün direktifleriyle IBS ve diğer platform üyeleri tüm dünya üzerinde, İslâm toplumunun insânî yardım ihtiyaçlarıyla ilgilenmektedir.
Derneğiniz, bu gibi yurtdışı faaliyetlerin yanında ülkemizde de bir çok yardım faaliyetinde bulunmuştu, değil mi?
Evet. Bilhassa 1999 Gölcük-Adapazarı ve yine aynı yıl Düzce depremlerinde insânî yardım faaliyetlerimiz hız kazandı. Bu çok üzücü ve hâlâ acılarla hatırlanan tabiî âfetlerde bütün dünya el ele vermişti.
IBS de büyük bir yardım kampanyası düzenleyerek bu bölgelerde aşevleri ve çadır kentler kurdu; gıda, sağlık, temizlik ve arama-kurtarma faaliyetlerine destek hizmetlerinde bulunarak onbinlerce insanımıza yardım elini uzattı. Hatta Düzce depreminde bölgeye giren ilk sivil toplum kuruluşu olarak adımız o günlerde büyük medya organlarında yer almıştı.
Dünya çapında yapmış olduğunuz yardım faaliyetlerinden biraz daha bahseder misiniz?
Memnûniyetle… İlk yıllarında Azerbaycan-Karabağ, Kırım, Kosova kriziyle uluslararası insânî yardım faaliyetlerinde binlerce soydaşımıza şefkat eli uzatan İBS, Adapazarı ve Düzce depremiyle hız ve tecrübe kazanarak, insanlığın bu ve benzeri felaketlerle her an karşı karşıya bulunduğu bilincine vararak daima hazırlıklı olmaya çalıştı. Nitekim 2004 yılında Endonezya Aceh’de meydana gelen büyük deprem ve ardından yaşanan Tsunami felâketinde bilindiği üzere, üç yüz bine yakın insan hayatını kaybetmiş yine yüz binlerce insan evsiz kalmıştı. Derneğimiz, derhal yardım faaliyetinde bulunma kararı aldı.
Derneğimiz, halkımızın gönlünden kopararak bağışladığı yardımları titizlikle yerine ulaştırmış ve aynî ve nakdî yardımların yanında, Endonezya’nın Banda Aceh bölgesinde evsiz kalan yüzlerce âileye kalıcı konut inşa etmiş, adını da “Jalan Hüdâyî” koyarak onlara teslim etmiştir. Ayrıca yetim kalan 410 yavruyu himayesi altına alarak büyük bir kompleks hâlinde bir «Yetimler Köyü» inşâ etmiş, bu yavruların barınma ve eğitim ihtiyaçlarını temin etmiş ve hâlâ temin etmeye devam etmektedir.
2005 yılında Pakistan’da meydana gelen depremde binlerce kişilik «çadır kent» kurmuş, 18 tırlık gıda ve yiyecek yardımını bölgeye ulaştırmıştır. Bu deprem, ayrıca Hindistan’a da ağır hasar vermiş; aynı şekilde oraya şefkat elini ulaştıran Derneğimiz, Türkiyemizin adını bu ülkede de şerefle temsil etmiştir.
2006 yılında Ortadoğu’da meydana gelen krizde, evlerinden ve yurtlarından kaçan binlerce Lübnanlı kardeşimize muhtelif gıda, ilaç ve giyecek yardımlarında bulunmuştur.
Saydığımız bu ülkelerde ve bunların yanında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Gürcistan, Kırım, Rusya, Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Bulgaristan ve Romanya gibi soydaşlarımızın yaşadığı ülkelerde de yıllardır kurban faaliyetleri yapmaktadır. Bu ülkelere ilâveten bu yıl ilk defa Nijer, Senegal, Gine, Bistau, Brezilya, Ekvator, Bolivya ve Kolombiya’da kurban faaliyetinde bulunarak güzîde ülkemizi, bu uzak diyarlarda da temsil etmiş ve kardeşlik bağlarımızın kuvvetlenmesine katkıda bulunmuştur.
Bu yıl IBS olarak yapmış olduğunuz kurban faaliyeti öncesi, Anadolu’da büyük bir kampanya başlattınız. Anadolu’nun bu organizasyon ile ilgili nasıl bir teveccühü oldu?
Bu duyguları kelimelere dökmek imkansız!.. Bunu, ancak o seyahatlerde yaşayarak anlayabileceğinizi ifade etmek isterim. Ama yine de dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışayım.
Bu seyahatlerimizde Anadolumuzun hassas, berrak, zarîf ve merhamet dolu insanlarla dolup taştığını gördük. Balıkesir, Kayseri, Nevşehir, Konya, Kahramanmaraş, Denizli gibi yirmiden fazla şehrimizi bizzat ziyaret ettik. Gidemediğimiz diğer şehirlere ve yurtdışına haberler göndererek kampanyamıza destek istedik.
Hepsinde büyük bir coşku, fedakârlık, muhabbet ve îsar yarışı gördük. Bir çoğu kendi imkânlarını zorlayarak çocuklarının ve âilesinin rızkından kısarak kardeşlerini kendilerine tercih etti. Yaşadığımız olayları ve Anadolu insanının gönlünün yüceliğini anlatmaya imkân yok!..
Kimi kardeşlerimiz, tek kurbanını Afrika’ya gönderdi, kendisi bayramda et yiyememek pahasına bile olsa… Kimi öğrenciler, harçlıklarını birbirine ekledi, bir kurban parasını tamamlayabilmek için!.. Kimi de bir yerine iki-üç kurban kesti, farklı farklı ülkelerde, rengârenk kardeşlerini sevindirebilmek için!..
Kurban bayramı öncesinde ve bayram boyunca telefonlarımız ve fakslarımız susmadı. Binlerce insan, âdeta bir yardım seferberliği başlatmıştı. Herkes, sağına, soluna müracaat ediyor, bir kişinin daha yüzünü güldürmek ve ecrini arttırmak için çalışıyordu.
Tabiî bu yaşadıklarımız, bizi hem duygulandırdı, hem de nasıl bir emânetin yükünün altına girdiğimizi hissettirdi. İnsanların bu temiz duygularına lâyık olmaya çalışmanın mesûliyetini hissederken, bir yandan da böylesine necip bir milletin ferdi olmakla iftihar ettik. Gittiğimiz ülkelerde bu hassasiyet ile kurban alırken ve dağıtırken çok titiz davrandık. O diyarlarda infak ehli bu kardeşlerimizin hem selamını götürdük, hem de her muhtaçtan onlar için dua istedik.
Anlaşılan Kurban Bayramı IBS açısından dolu dolu geçmiş. Bu konudaki diğer hâtıralarınızı da sizden daha geniş bir şekilde dinlemek isteriz. İnşâallah ülke ülke yaptığınız hizmetlerinizi ve hatıralarınızı önümüzdeki sayılarda paylaşmak istiyoruz.
Tabiî memnûniyetle!.. Biz de önümüzdeki aylardan itibaren yirmiye yakın ülkede yaptığımız kurban organizasyonu ile ilgili bilgiler vermek isteriz. Ama tek cümle ile söylemek gerekirse, Asya, Avrupa, Afrika ve Güney Amerika’da, yani dört kıtada onbinlerce insan, Anadolu’dan gönderilen kurbanlarla bayram etti.
Size, ülkemiz ve insanımız adına yaptığınız hizmetleriniz için teşekkür ederiz.
Asıl bu fırsatı verdiğiniz için biz teşekkür ediyoruz.
YORUMLAR