İnsan, ruh ve bedenden oluşan bir varlıktır. Bu iki taraftan birinde ifsat ve düzensizlik oluştuğunda, diğerine de tesir eder. Ayrı gibi görünse de ruh ve beden, birbirine tesir eden bir bütündür.
Aslında her hastalığın kişinin kendisine has bir sebebi vardır. Kendi korkularımızı, mutsuzluklarımızı, kaygı ve endişelerimizi oluşturduğumuz gibi kendi hastalıklarımızı da fark etmeden kendimiz oluşturabiliriz. Hastalıkların teşhisinde alternatif ve geleneksel tıbbî usûller ile klasik hastane tıbbı metotlarının ihtiyaca göre birbirini tamamlayacak şekilde kullanılması bizleri daha çok çözüme ulaştıracaktır. Meselâ sırt ve bel ağrılarının sebebi, kendini sıkışıp kalmış hissetmek olabileceği gibi, böbrek ve akciğerlerin iyi çalışmamasından da kaynaklanabilir.
Şu anda tıp, hastalığın kendisini değil de hastalık ne üretiyorsa onu tedavi ediyor. Şeker üretiyorsa ilaçlarla şekeri düşürüyor ve kişiyi bir ömür o ilaca mahkûm kılıyor, ancak hastalığın kökenini yok etmiyor.
Allâh’ın Esmâü’l-hüsnâ’daki “el-Hayy” ismi, kâinatta her şeyin canlı ve hareket hâlinde olması olarak tezâhür eder. Bir şeyin canlı ve sağlıklı olması için hareket hâlinde olması şarttır. Sıkça kullanılan akupunktur tedavisi, bozulan enerjiyi düzeltmek içindir. Hareket enerjisi, sağlık ve bereketi beraberinde getirir. Tabiî hareket ritminden çıkmayan hiçbir organın sıhhati bozulmaz. Durağan olan ise, yolu tıkanan suyun bekleyerek yosun tutması gibi küflenir, sıhhatini yitirir.
Hareket ve hayatın canlı ritminin akışında bulunmak, sıhhat nîmetinin devamı için ilk adımdır. Bazen doksan yaşında olup da sağlık problemi yaşamayan yaşlı nine ve dedelerle tanışıyoruz. Onların ortak noktalarına baktığımızda, sabah güneşini üzerlerine doğurmadıklarını, yürüyüş, hareket, çalışma, ibadet ve dâimâ olumlu düşünce içerisinde olduklarını tespit ediyoruz. Zaten ibadet ve inanç, teslîmiyet, güven ve âhiret inancıyla beraber, olumlu düşünceyi de hemen ardı sıra yanında getiriyor.
Hasta eden, duygularınız değil, onları yaşamaya izin vermemeniz, yani duygunuzun hareket alanını kesmenizdir. Meselâ mükemmel olma arzusu ve kendine aşırı yüklenme, migren hastalığına sebep olurken; korku, reddetme, kaçış, ishale sebep olur. Bunun gibi toplumda sıkça görülen bazı hastalıkları, sebepleri ile burada misal olarak vereceğiz ki, sebepler giderildiğinde hastalık da tamamen ortadan kalksın:
Âdet bozuklukları: Kadınlığını reddetme
Ağız rahatsızlıkları: Yeni fikirleri içine almayı reddetme, öfke ve intikam
Ağrılar: Sevgi ve destek bulma özlemi
Astım: Boğucu sevgi
Ayaklar/bacaklar: Gelecek ve ilerleme korkusu
Baş ağrıları: Kendini eleştirme, korku
Boğaz: İfadenin yolu, üretici düşüncenin engellenmesi
Cilt/Deri: Ferdiyetçilik
Diz: Gurur, kibir, ego
Eklemler: Hayattaki yön değişikliklerine uyum
Kanser: Derin bir üzüntü, uzun süreli kızgınlık, yiyip bitiren sır, üzüntü
Kalp rahatsızlıkları: Sevinçten mahrumiyet, kendini yalnız hissetme
Mide rahatsızlıkları: Yeni fikir tecrübelerini sindirememe, korku
Omuz: Hayatı taşıma ya da yük olarak algılama
Şeker hastalığı: “Keşke”ler, “hayatın hiç tadı yok” anlayışı
Yatak ıslatma: Ana-babadan, özellikle babadan korkma
Rahatsızlığın sebebini bulduktan sonra çözümü bulmak da kolaylaşacaktır. Zihnî çerçeveleme ile bunu başarmak mümkün... İlk olarak problemin zihindeki sebebine bakın ve bunun sizin için doğru olup olmadığını düşünün. Eğer bu sizin için geçerli değilse, “Hangi düşüncelerimden dolayı olabilir?” diye kendinize sorarak cevâbı bulun.
Ardından “Şuurumda bu durumu oluşturan düşünce kalıbını bırakmaya hazırım!” sözünü tekrar edin. Yeni oluşturduğunuz olumlu düşünce modelini birçok kez tekrar edin. İyileşmenin zaten başlamış olduğunu varsayarak iyileşmeyi kabul edin. Ve niyet edin. Dînimizde bütün ibadetlerimizde şart olan niyet, şu an psikolojik tedavide aktif ve kuvvetli bir şekilde kullanılmaktadır. Niyet; odaklanmış düşünce, telkin demektir. Sağlıklı olmaya, yaşamaya niyet ederek bunu hissedin. Size bir sağlık niyeti örneği yazarak yazımı sonlandıyorum:
“Her geçen gün daha da iyi olmayı ve sağlığımın mükemmel olmasını seçiyorum. Sağlığımı korumayı ve sağlıklı olmanın tadını çıkartmayı kabul ediyorum. Tam olarak sağlığıma kavuşmaya bütün benliğimle ve yüreğimle niyet ediyorum. Niyetim hemen şimdi gerçekleşmeye başladı. Bunun için Allâh’a şükrediyorum. Allah’tan gelen sağlık nîmetini mutlulukla kabul ediyorum.”
İstifade Edilen Kaynaklar: Âdil Maviş, Bilinçaltını Bilinçli Yönet; Louise Hay, Düşünce Gücüyle Tedavi.
YORUMLAR