Hangi Baharı Yaşıyor Gönüllerimiz?

Baharı kim yazabilir?!. Kim anlatabilir kâinatın yeniden dirilişini?.. Toprağın yükselen kokusunu… Misk-ü amberleri kıskandıran… Ve patlayan tomurcukları dallarında bir bir... 

Her tarafta bir diriliş var. Her yeni günle binlerce nebât, hayat buluyor. Ve ilk defa merhaba diyorlar kâinâta, “hû” çekerek…

“Hûu…” çekmek insanın fıtratındandır. “Hûu..” demek yaratılıştandır. İnsan, dünyaya geldiği andan itibaren “hû” diyerek yaşar. Her söylenen “hû” bir can simididir aslında…

Bilen de, bilmeyen de “hû” çeker. 

Nasibi olan da, olmayan da… 

Bütün “hû”larda, “O” vardır. Bütün nefeslerde sonsuzluk mesâbesinde “hû”lar vardır.

Bahar, bir dirilişin muştusunu verir bizlere… Her taraf, tecellîsidir kudreti sonsuz, şekilden münezzeh ve kusursuz olanın. Her çiçek, “hû” terennümüyle başlar seher vaktinde…

Bahar, kendisini en güzel şekilde anlatır… 

Bir çiçeğin yaprağında en nahif renklerle… 

Bir bülbülün sesinde, en nadide güzellikte bulur kendini bahar.

Şebnem Kız Kursumuz’un etrafında da bu kusursuzluğun nişânesi gibi dizilen rengârenk çiçekler, her sabah odamın penceresinden içeri arz-ı endam ederek, varlıklarını sessiz ve bir gül nâzikliğinde anlatmaya çalışırlar. 

İçeriden dışarıya yayılan talebelerimizin Kur’ân okuyuşları ve gelen sonsuz derinlikteki o müstesnâ terennümler, bir mânâda baharın her tonuyla birleşip, lâhûtî bir sedâya bürünerek sonsuz güzelliklere vesile olur.

Bu bahar, herkes mutlu olsun.

Bu bahar, herkes sevinsin ve bu bahar, herkes iç âleminde yeni yeni şehirler fethetsin. Çünkü baharda şebnemlerin gözyaşlarını dindirecek merhamet vardır. Çünkü bahar, şefkatin en müstesnâ numûnesidir. Çünkü bahar, sıcaklıktır, canlılıktır, candır. 

Tabiî ki, Allahın yarattığı her gün ve her mevsim müstesnâdır. Ama her insanın rûhu, ayrı bir mevsimde daha çok açılır ve her insanın bir mevsimi vardır, kendi dünyasında... O yüzden en çok bahar, benim ilgimi çeker.

Gökyüzünden kara bulutlar yavaş yavaş dağılır. 

Doğrudur. Kış, kendince güzeldir ve sevilecek yanları saymakla bitmez.

Ama baharın o tatlı ve nahif çehresindeki âb-ı hayat iksirini kim inkâr edebilir ki?! Ve bu güzellik bir tarafta dururken, kim kışa iltifat edebilir?!.. 

Kâinâtın uyanışı ile tüm bedenlere, bedenlerimize yayılan çizgi çizgi, damar damar o tatlı meltemler sükûta bürünmüş gönül defterlerimizi sayfa sayfa açmakta ve yeni sabahlarla her birimiz hayatımıza yeni başlangıçlar yapmaktayız.

İyi ki bahar geldi. 

Evet, bahar gelince hayatımızın nirengi noktası değişir. Bahar gelince, uyanıştaki ulvîliği bir kere daha görür insan!.. Bir kere daha gözlerimiz renk cümbüşüyle bayram eder çiçeklerin ihtişamlı seremonisinde…

Şebnem Kız Kur’ân Kursumuz’da da bahar geliyor. Artık ne penceremizde buğu var, ne de soğukta, boşlukta donan nefesimiz!.. Elbette ki, baharın gelmesine sevinen, en çok evsizler ve yurtsuzlardır. Onların sevincini yüreklerimizde duyup en az onlar kadar memunun olabiliyorsak, bir kimsesizle ortak paydalarımız var demektir.

Bahar, insana her şeyi öğretiyor aslında. 

En başta cömert olmayı...

Baharda doğan güneş, daha bir başka ısıtıyor insanı. Ve insan bedeni, en çok baharda muhtaç güneş sıcaklığına… Acaba bizim bahar mevsimimizde kaç insan sevindi ve kaç insan ısındı, güneş misâli şefkatimizle… Ve kimlere gönderdik, kelime kelime sevgi sözcüklerimizi... Kaç insana hayır dua etti dillerimiz?!

Bahar rüzgârları sımsıcak ve incitmeden esiyor, her akşam ve her seher vaktinde... Zarif bir gülü bile incitmemek için itinalı esiyor sanki bahar rüzgârı… Öyle ki, esen meltemler, âdetâ nahif yüzlerini okşuyor çiçeklerin.

Hangi şefkate muhtaç yüze, meltem rüzgârı olabildik. Ve kaç kişi yüzümüzden tebessüm içti kana kana… Hangi unutulmuş yoksula, ümit çerağı olduk, sağ elimizden bile habersiz…

Baharda, geceler dingin ve sükût içerisinde… Gökyüzünde yıldızlar, inci taneleri gibi ve her tarafta sessizliğin verdiği âsûde hisler vardır.

Bizim hangi gecemizde, kaç tane yıldız, pırlanta gibi göz kamaştırdı özel dünyamızda... Ve hangi fecirlerde, dudaklarımızda bahar gibi sıcak ve samimi terennümler döküldü.

Tevbenin hangi boyutunda teslim olduk yüce Yaradana. Ve tevbelerimiz ne kadar içten ve kendimiz için oldu.

Bahar, hülyalarımıza hangi güzellikleri getirdi ve hangi dostla vuslat yaşayacağız bu baharda?!..

Kursumuzda, Azerbaycan’ımızın her köşesinden gelmiş gönüllü ilim neferleri var. Bir arı çalışkanlığında, tül kanatlı bir kelebek hassaslığında ve bir şebnem saflığında talebelerimiz var. Hep duâlarının bir köşesinde kimsesizler, evsizler-barksızlar var. Hep bahar gibi sıcaklar ve hep şefkat dolu dağarcıkları… Burada insanlık adına ne kadar güzel şey varsa; kardeşlik, dostluk adına ne varsa onu öğreniyorlar. Burada vatana, millete, dünyaya faydalı insan nasıl olunur, onu öğreniyorlar. Kadirşinaslığı, diğergâmlığı öğreniyorlar.

Burada her gün, yeni baharlar büyüyor ve her gün Azerbaycan’a yeni yeni şefkat güneşleri doğuyor. Burası Azerbaycan Respublikası, Bakü Şehri, Şebnem Kız Kur’ân Kursu!..

PAYLAŞ:                

Şefika Meriç

Şefika Meriç

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle