Hâmilelik bulantıları, değişen hormonal sistemin etkisiyle, genellikle sabahları gözlenen ve hâmile kadınların yarısından fazlasını etkileyen bir olgudur.
- haftada başlayıp 6-8. haftalarda azalarak 12.-16. haftadan sonra kendiliğinden kaybolur. Nâdiren gebelik boyunca sürebilir. Şiddetli bulantı ve kusmalar, aşırı sıvı kaybına ve vücudun su-mineral dengesinin bozulmasına sebep olabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz. Zira bir süre hastahâne ortamında serumla tedâvî ve takip gerekebilir.
Hâmilelik bulantı ve kusmaları, hem annenin, hem âilenin hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu dönemde yapılan yanlışlardan biri; bebek gıdasız kalmasın denilerek, anneye yemek yeme konusunda baskı yapmaktır. Halbuki bu baskılar, bulantı ve kusmayı tetikleyebilir ve annenin yemeklere karşı isteksizliğini arttırabilir. Bir yandan annenin ve bebeğin beslenmesinin önemli olduğu dönemden bahsedip, diğer yandan anneyi yemek konusunda zorlamayalım diyoruz. Pekâlâ, anneyi zorlamadan, kusmayı tetiklemeden; özellikle de bulantıların olduğu bir dönemde beslenmeyi nasıl sağlayabiliriz?
a- Öğünlerinizde aşırı yemek yerine, az az ve sık sık küçük öğünler şeklinde yiyiniz.
b- Çorba gibi sıvı gıdaları, ana öğünler yerine, katı gıdaları aldıktan bir-bir buçuk saat sonra ara öğünlerde tercih ediniz.
c- Hazmı zor olan, bulantı meydana getiren yağlı, kızartılmış besinlerden sakınmalısınız. Kızartmanın ve yağın kokusu bile bulantıya sebep olabilir.
d- Mevsimlik sebze ve meyve yiyebilirsiniz. Ancak, bunları bol suyla yıkadıktan sonra taze olarak tüketiniz.
e- Gece yatmadan önce, oldukça hafif şeyler yemenizin, sabah bulantılarınızı azalttığını göreceksiniz (yoğurt, meyve suyu, ekmek gibi).
f- Yemeklerden sonra, 10-20 dakika dik oturmalısınız. Bu, mide bulantısını azaltacaktır.
g- Sabah uyanır uyanmaz kraker, ekmek ve tahıl ürünlerinden yapılan yiyecekler aldığınız takdirde, bulantınız azalabilir. Bu küçük öğünden sonra bile, bir müddet dik oturmalısınız.
h- Yemek sonrasında, hemen dişlerinizi fırçalamaktan kaçınınız.
ı- Uyuduğunuz oda, loş ve iyi havalandırılmış olmalıdır. Yataktan yavaş kalkmalı, ânî hareketlerden kaçınmalısınız.
i- Yemek pişirirken, camı açık tutmalı ve kokuyu atmak için fan kullanmalısınız.
j- Stresten uzak durmaya ve gevşemeye çalışınız. Gün içinde başınızı hafif yüksek tutarak, ayaklarınızı uzatarak dinleniniz.
k- Temiz havada, kısa yürüyüşler yapmak iyi gelebilir.
l- Ekşi, turşu, limon ve benzeri şeyleri yiyip içiniz.
Çevrenizde, bitkisel çayların bulantıya iyi geldiğini sıklıkla duymuşsunuzdur. Ancak bitki çaylarının da usûlüne uygun kullanılmadığı takdirde, ilaçlar gibi yan etkileri vardır. Bu sebeple dikkatli kullanılmalıdır.
Kan şekerinin düşük olması, düşük B6 vitamin seviyeleri, magnezyum ve potasyum dengesizliği bulantıya sebep olabilir. Bunları, doktorunuzla görüşmelisiniz. Bulantı tedavisinde, kusmayı önleyici ilaçlar, vitaminler ve mineraller tavsiye edilmektedir. Çoğu gebelikte, bulantı ve kusmalar ciddi boyutlara varmamaktadır. Kusma miktarı endişe verici ise, doktorunuzla görüşünüz.
Anne Rahmindeki Mûcize
Kâinatın göz bebeği olan insanın yaratılışı, tefekkür sahipleri için binlerce, belki milyonlarca mûcizevî olayları ihtiva ederken; kendini kör bir tesadüfün eseri zannedenler içinse, sadece “9 aylık” basit bir zaman diliminden ibarettir. Bebeği, bağrına basan anne rahmi, 9. ayın sonunda ağırlığının 20 katına ulaşır. (Doğum öncesi yaklaşık 50-60 gr olan anne rahmi hâmileliğin sonunda 1.000 gr ağırlığa ulaşmıştır.)
Ve doğumdan hemen sonra küçülmeye başlayarak, ilk gün 20. haftadaki büyüklüğüne; takip eden günlerde de, küçüle küçüle 6. haftanın sonunda, hâmilelikten önceki boyutuna ulaşmaktadır.
İnsan vücudunda, bu denli büyüyüp tekrar eski boyutuna dönebilen ikinci bir organ daha yoktur. Bugün bilim dünyası, anne rahminin büyüyüp-küçülme hâdisesi karşısında çeşitli teoriler ileri sürmekteyse de; hakikat, insanın acziyetini ifade etmesinden başka bir şey değildir.
YORUMLAR