Giriş

Muhterem Okuyucularımız;

Bu sayımızı kardelenle açmaya karar verdik. Asrımızın soğuk yüzüne, toplum içerisindeki çalkantılara, insânî ilişkilerdeki sarsılmalara, yıkılma ve yıpranmalara; îmânsızlığın, cehâletin, zulmün her türlüsünün olanca acımasızlığına, hoyratlığına ve amansızlığına karşı, bir mü’minin duruşunu sergileyen kardelen çiçeğiyle!..

Kara, soğuğa meydan okuyan, “ben varım” ve “buradayım” diyen, kendisine bakanları düşünmeye sevkeden bir çiçek… Karın altında olgunlaşan, kök salan, sonra yavaşça kış güneşinin cılız ışıklarına “merhaba” diyen, yüreğini ve başını dik tutan bir çiçek!..

Gülen, kırmayan, küsmeyen iğne batırmayan, bakan, güldüren, düşündüren bir çiçektir kardelen… Şimdi bu mü’min yüreğine ne kadar muhtâcız!.. En karışık devirlerinde bağrında Mevlânâları, Yunus Emreleri, Emir Sultanları çıkartan bu mümbit topraklar, günümüz anaforunda bize kimleri hediye edecek acaba?!.

Şebnem, yüklendiği bu gönül misyonunu daha diri, gür bir şekilde dillendirme arzusundadır. Bugün, dünden daha çok muhtaç olduğumuz, yüreklerimizi konuşturma mevsimidir. İnsanların fıtratlarından gelen tertemiz yüreklerine sergileme zamanıdır. Asrın kirlerine bulandırmadan, bir diğer “can”a bunu arzetme günüdür, bu gün…

Geçen sayımızda ilan ettiğimiz yarışmamızı da bu duygularla başlatmıştık. “Genç kızlarımızın ihtiyaçları, dertleri ve çözüm yolları” konusunda pek çok mektup aldık. Duygularınızın ne kadar derin, düşüncelerinizin ne kadar birikmiş ve ağır olduğunu bir daha görme fırsatına kavuştuk. Hatta bazı okuyucularımız bu konunun ebatlarından o kadar muzdarip olmuşlar ki, “hangi derdimizi, nasıl anlatalım?” Biz anlatsak, acaba neler değişir ki?!. diyerek sitemde bulunmuşlar. Elbette derdimiz çok, çilemiz de… Ama değil mi ki, bir tohum, taşları delerek bağrındaki çınarları çıkartıyor, insanlara hizmet etmek için nice meşakkatlere göğüs geriyor ve değil mi ki, bir kardelen kışın ayazında, cemâlini sergilemek için çevresindeki şartlara aldırmıyor, insanların gözünde “olmaz”ı olur kılıyor!..

“Bir çiçekle bahar gelmeyeceği” için herkes gücü nisbetinde bahar için bir adım öne çıkmalı… Gözlerini sağa-sola kaydırmadan, “ben neyim ki” demeden, bir besmele çekebilmeli doğan güneşle ve azmini bileyip hayırlısını dilemeli, Cenâb-ı Hak’tan…

Bu duygu ve düşüncelerle sizi dopdolu bir Şebnem’le baş başa bırakıyoruz. Daha nice güzelliklerde buluşabilmek ümid ve duâsıyla…

Allâh’a emânet olunuz!.. 

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle