Giriş

Şebnem’den

Çocuklarımız, gençlerimiz bize Rabbimizin emâneti... Hele bir aile içerisinde nezâketle, bilgi, anlayış ve edeble büyümesi gereken genç kızlarımız... Yarını kuracak olan, istikbali ellerine teslim edeceğimiz anne adaylarımız... 

Şimdi onlar hoyrat ellerde, soğuk kalplerde titremektedirler... Elleri, kalpleri, bedenleri ve ruhları üşümektedir. Zihinlerinde savrulan düşünceler, hayatlarında yaşadıkları keşmekeş ve bunalımlar, onları yalnızlığa itmektedir. Bir tarafta doğru olduğunu düşündükleri, hissettikleri cılız sesler; diğer tarafta kulaklarını patlatırcasına kendisini tutsak etmiş kalabalıkların gürültüsü... Her kafadan, her mahfelden yükselen sesler...

Bir tarafta içinden, fıtratından, en temiz duygularından gelen temizlik, ahlak, iffet ve kadınlık duyguları... Diğer tarafta dağınık, ahlaksız, iffetsiz, bâtıl ve iğrenç davetler... Genç kız, ikisi arasında bir tercih yapmak zorunda... Hayatın bekledikleri ve olması gerekenler... İşte biz de bu sayımızda bir nebze buna temas etmeye çalıştık. Bu bizim cılız da olsa bir çığlığımız, her anne-babaya, her genç kıza ulaşmasını istediğimiz bir çığlık... “Ne idik, Ne olduk, Ne oluyoruz”un muhâsebesi sadedinde...

Bu noktada size de bir çağrımız var, her anne-babayı, eli kalem tutan-tutmayan herkesi bu yürekleri dağlayan konu üzerinde düşünmeye davet ediyoruz. Teferruatını, dergimizin sayfaları arasında genişçe bulacağınız bir çağrı bu... Yavrularımızı, gençlerimizi, genç kızlarımızı kuşatan, onları kendisinin esirleri, bendeleri yapan bu savruluşlar çağında, genç fidanlarımız üzerinde düşünmenin, konuşmanın, yazmanın zamanı... Haydi kalem başına...

***

Şebnem’in bu sayısında, bu ana konunun dışında gönül tellerinizi titreteceğini düşündüğümüz daha pek çok yazı var. İnsanlarla ilişkilerde yaşadığımız kırılganlığı aşmak üzere, Mesnevî bahçesinden derlenen gönül ferahlatıcı bir buket: İncitmemek, incinmemek... Yine bir Osmanlı hanımefendisinin dilinden Sıdıka Hanımın ibret dolu hayat hikâyesi... Nasıl yaşamışlar, bu vatanı bize sağ-salim bırakmak için hangi fedâkârlıklara göğüs germişler...

Yine geçen sayımızda ilan ettiğimiz anket sonuçlarının değerlendirmesinin ikinci ve son bölümünü de sayfalarımıza aldık. Bu anket bir çok hayırlara sebep oldu, sizlerle bir hasbihâl imkanı bulmanın yanı sıra, Şebnem’i bir de sizin gözünüzle inceleme fırsatımız oldu. Düşünceleriniz, ihtiyaç ve istekleriniz; teşekkür, takdir ve zaman zaman tenkitleriniz bizim için büyük bir rehberlik vazifesi gördü. Şimdi, önümüzü daha rahat ve aydınlık görüyor ve yepyeni limanlara yelken açmaya hazırlanıyoruz. Hep birlikte daha güzel Şebnem’lere...