Ey vücûdun eseri hilkat-i eşyâ sebebi
Nebî ol vakt ki, bi’l-fi‘l gerekmezdi nebî
(Ey varlığı, bütün eşyanın yaratılmasına sebep (olan)! Sen, peygambere ihtiyaç duyulmadığı zamanda da peygamberdin.)
Seyyid-i Ebtahî vü Mekkî vü ümmî vü zekî
Hâşimî vü Mednî vü Kureşî vü Arabî
(Ey yüce efendi, ümmî, Mekkeli ve temiz nesepli (olan)! Hâşimoğulları kabîlesinin Kureyş kolundan, Medîneli ve Arap milletinden (olan)!)
Sebkat-i zât ile eyvân-ı risâlet sadrı
Şeref-i asl ile fihrist-i rüsûl müntehabı
(Ey zâtının önceliği ile peygamberlik eyvânının kalbi! Sen aslî şerefiyle peygamberler listesinde seçilmiş bulunansın.)
Azm-i çerh etti Mesîhâ ki bula mi‛râcın
Yetmedi menzil-i maksûda tarîk-ı talebi
(Îsâ -aleyhisselâm-, Sen’in mîracına erişmek için gökyüzüne çıkmak istedi; fakat isteğinin yolu, talep ettiği menzile (ulaşmasına) yetmedi.)
Enbiyâda kimse Sen tek bu müyesserdir kim
Âdem’e vech-i mübâhât ola ‛izz-i nesebi
(Enbiyâ arasında, Hazret-i Âdem’in kendi neslinden dünyaya Sen’in geleceğinden dolayı iftihar etmesi saâdeti, Sen’den başka kime nasîb olmuştur?)
Halef-i mûteber-i Âdem ü Havvâ Sen’sin
Cealellâhu fidâen leke ümmî ve ebî
(Hazret-i Âdem ve Havvâ’nın en îtibâra mazhar olan halefi Sen’sin! Allah, anamı ve babamı Sana fedâ kılsın.)
Yâ Nebî, kılma Fuzûlî’ni kapından mahrum
Afv kıl var ise dergâhta terk-i edebi
(Yâ Nebî! Fuzûlî’yi kapından mahrum etme; dergâhta edebi terk etmişliği varsa, (onu) affet.)
Fâ‘ilâtün feilâtün feilâtün feilün
YORUMLAR