çiftlerin birlikte okuması için uygundur.)
Aşk; kelimelere ve mekânlara sığmaz…
Aşk; mantığın, rûhun ve kalbin birlikte yaptıkları çok hoş bir danstır. Bu dans, her kişide farklı ritimlerle olabilir. Önemli olan o ritmi birlikte yakalamaktır. Kalp tek başına farklı bir dans yapar da rûhu ve mantığı terk ederse, dans yarıda kesilebilir.
Birbirine âşık çiftlerin zihin, kalp ve ruh dansına başlarken nelere dikkat etmesi gerekir?
Zihin berraklığı
Zihnimiz dansa başlarken kalbin kendini dansa vermesinin, rûhun da hayallere dalmasının yanında dimdik sağlam adımlarla, her adımında bir sonraki ritmi yanındakilere duyurarak koordine eden merkezdir. Zihnin bu kadar önemli vazifesinin yanında, sorumluluğunun ağırlığıyla bazı sıkıntılar da ortaya çıkartabilir. Bunlar, şüphecilik ve vesvese üretmektir. Zihnin arada “vesvese” üretebileceğini aklımızda bulundurmak, her zaman sizi bir adım önde tutacaktır. Eşinize karşı her olayı değerlendirirken, zihnin ardı ardına getirdiği vesveseleri yavaşlatıp, en mâkul olanları değerlendirmeye almalı, üst üste biriktirmemeliyiz. “Berrak bir zihin” sözcüklerini gerekirse ufak ufak hatırlatıcılar yazarak kendimizi uyarmalı ve vesvese üretimini durdurmalı, eşimizi zihnimizde yargılayıp infaz etmekten kurtarmalıyız. Vesveselerin çoğalması ve kendi içinde bir bütünlük kurulmasıyla da şüphecilik ortaya çıkar ve şüphe duyan zihin, dansını yarım bırakabilir.
Zihin sadâkati
Zihne atılabilecek zehirli tohumlar, -bunlar dizilerden, reklamlardan, billboardlardan ya da internetten olabilir- sebebiyle akla gelen farklı soru ve düşünceler, insanların zihin sadakatini bozmalarına sebep olabilir. Hiç fark etmeden televizyonda gördüğü kişi için:
“-Acaba benim eşim de böyle olsaydı, daha iyi mi olurdu?” ya da:
“-Eşim hiç böyle değil!..” gibi cümleleri kurabilir.
İşte burada “Zihin Sadakati” devreye girmeli ve böyle bir düşüncenin nasıl oluştuğu, neden oluştuğunu yakalayıp, o faaliyetten kendini uzaklaştırmalı... Sadakati bozmak için bu tarz düşüncelerin dışa aktarılmasına gerek yoktur. Akla gelmesi ile fark edilmeyip üstünün kapatılması, zihnin sâdık olmadığının göstergesidir. Zihin, anlık bile olsa, aşk dansında başka bir ruh ve kalbin kollarına emanet ediverir kendisini... O an geçtiğinde rûh ve kalbin uyumu birkaç adım takılmış olacaktır. Bu takılmalar üstü örtüldükçe, beslenen kaynak kesilmedikçe sıklaşıp üçlü uyumu bozmak için elinden geleni yapacaktır.
Rûhun sadâkati
Ruh sadakatini korumak için, eşinin haberi olmadan ona duâlar etmelidir. Eşinin cenneti olmasını, Rabbinin rızasını kazandıktan sonra eşinin de rızasını kazanmayı duâ duâ istemelidir. Eşi yanı başındayken onun rûhuna Kur’an-ı Kerim okumalıdır. Rûhuna iyi gelecek sûreleri bulup eşi için özel okumalıdır. İki rûhu bütünleştirebilecek adımlar atmalı, bazı özel anlarda elleri Rabbe beraber açmalı, beraber gözyaşı dökebilmelidir. Rûhun sadece “bir” rûha yakın olduğunu ona hatırlattıkça ruh kendiliğinden sadakatini korur. Eşi için olumsuz duâları hissederek yapamaz, hattâ akıl ona olumsuz bir duâ dahî hatırlatamaz. Çünkü kayıtlarında olumsuzluk yoktur. Ruh, eşinin yanında sıkılmaz, onunla huzur bulur. Aşk dansının ritmi en güzel hareketlerini yapar. Ruh huzurludur.
Kalbin sadâkati
Sevgi, kalpte sımsıcak yerini bulmuştur. “Onu seviyorum, onu seviyorum” diye çarparken zihin ve ruhtan gelen uyarılar - vesveseler, zehirli tohumlar, yapılmamış duâlar- kalbin aşk dansını yavaşlatır. Kalp dansı yavaşlatınca zihin vesvesesini arttırır, ruh da huzursuzluğunu göstermeye başlar ve kalp dansı izlemek ister.
“-Acaba?” der, “acaba yanlış bir dans mı ediyorum?”
Kalp, sevgisini yoklamaya başladığında, dansın ritmi bozulur. Herkes kendi dansına başlar ve aşk yerini ihtirasa, aşırı kıskançlıklara ve nefrete bırakır.
Sevgi Dili
Ritmin bozulduğunu hissettiğiniz anda, sevgi dilinizi kullanın. Eşinizin rûhunda ve zihninde aradığı cevapları bulmasını sağlayın. Onu rahatlatın, sâkinleştirin. Konuşmaktan kaçınmayın. Duygularınızı konuşun ve eşinizin konuşmasına fırsat verin. Duyguları konuşmak için sadece zor zamanları beklemek doğru değildir. Eşinizin bir davranışını, bir bakışını, bir duruşunu beğendiğinizde ona neler hissettiğinizi anlatın. Sevgi dilinizi günlük hayatın içine dâhil etmediğinizde, zor zamanlarınızda aklınıza en son gelecek metot olur. Çünkü ondan uzaklaşırsınız, tercih listenizde belki de son sırayı alacak bir davranış hâline gelir.
Sevgi dilini, eşinizle sıkça kullandığınızda, diğer insanlardan ayrı bir kanalda iletişim kurabilirsiniz. Eşinizi dinlemek, sevgi dilindeki altın kuraldır. Saygıyla dinleyip eşinizi anlama gayretine girmeniz, sevgi dilinizin çoktan başladığının işaretidir. Hislerini paylaşan eşinizi tasdik edin, onu dinlemeye istekli olduğunuzu beden dilinizle de ona gösterin. Eşinizin gözlerine bakın. Kaygılı anlarını yüzünden okumaya çalışın. Vesveseleri birlikte durdurma gayretinde olun. Yanında olduğunuzu hissettirin.
Eşinizin belki de her gün yaptığı işleri tabiî veya normal gibi görmeyin. Çalışmalarını destekleyin. Hiç teşekkür etmediğiniz davranışlarını yakalayıp onlar adına teşekkür edin. Evin içinde veya dışında yapılan her iş, âilenizin rahat etmesi adına olduğu için, doğrudan şahsınıza olmasa bile size bir güzellik sunmaktadır. Bu güzellik her gün yapılıyor diye daha az değerli olamaz. Hatta her gün aynı işe gitmek ya da evde her gün aynı işi yapmak, gerçekten sabır gerektiren bir hal olduğundan fazladan teşekkürleri dahî hak etmektedir.
Şükretmek!
Sevgiyi kalbinize Veren’e şükretmek; hem zihninizin berrak kalmasını, hem de kalbinizin sadâkatini koruyacaktır. Şükrü eşinizle paylaşmak, hattâ birlikte şükretmek, sevgi dilinizin en zirve noktasını oluşturur. Başınıza gelen sıkıntılara birlikte şükrediyor olmak da ayrı bir şükür sebebi olabilir.
Birlikte nasıl şükredilebilir?
Âilenize verilen nimetleri fark ederek, tefekkür ederek, bunu ailenizle konuşarak,
Birlikte el açıp duâ ederek,
Birlikte hayırda bulunarak, ihtiyaç sahiplerine yardım ederek,
Eşinizin adına hayırda bulunarak, yapamasanız dahî bunu yapmak adına duî ederek,
Gece namazına eşinizi de uyandırarak yapılabilir.
Enerjiyi doğru yönde yönlendirmek:
Evlilik dansında eşinizin ritmini değiştirmeye çalışmayın. Değiştirmek için harcayacağınız enerji ile zihniniz ve rûhunuz yorulacaktır. Fakat eşinizin ritme kattığı güzellikleri bulma gayretine girdiğinizde enerjinize enerji katarsınız. Kalbiniz de, rûhunuz da bu enerjiden faydalanır. Sizi vesvese çukurundan da uzaklaştırır.
YORUMLAR