En Güzel Muallim

Peygamber Efendimiz çok güzel bir muallimdi. Her hâliyle, her sözüyle ashâbını en güzel şekilde yetiştirmiştir. O’nun tâlim ve terbiye usûllerinden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

1- Peygamber Efendimiz söylediği hakîkatleri bizzat yaşayarak hayatıyla göstermiştir.

2- Dînî hükümleri tedrîcî (yavaş yavaş, basamak basamak) bir sistemle öğretmiştir.

3- Öğretmede orta yollu  olmaya (îtidâl) ve insanları bıktırmamaya itina göstermiştir.

4- Muhatapların şahsî farklılıklarını göz önünde bulundurmuştur.

5- Karşılıklı konuşma ve soru-cevap metodunu kullanmıştır.

6- Yanlış düşünceleri söküp atmak ve doğru bilgiyi tam olarak yerleştirmek için akıl ve mantığı iknâ edici izahlarda bulunmuştur.

7- Zekâlarını açmak ve bilgi seviyelerini ölçmek için suâller sormuştur.

8- Mukayese ve örneklendirme metodunu kullanmıştır.

9- Teşbîh, temsil ve halk arasında yaygın örnekleri kullanmıştır.

10- Anlattığı hususu, elinde bulunan herhangi bir şey ile yere şekiller çizerek bizzat göstermiştir.

11- Sözle beraber jest ve mimiklerini kullanmış ve el ile işâretlerde bulunmuştur.

12- Öğretmek istediği şeyi, imkân nisbetinde elleriyle yukarı kaldırarak sözünü te’kid etmiştir.

13- Mühim bir meseleyi, herhangi bir soru gelmeden kendileri söze başlayarak anlatmıştır.

14- Muhatabının sorusuna eksiksiz ve tam bir şekilde cevap vermiştir.

15- Muhatabının sorusuna, ihtiyâcına binâen, bazen de fazlasıyla cevap vermiştir.

16- Muhatabın sorusunu tekrarlamasını istemiştir.

17- Muhatabın aldığı cevabı tekrar etmesini istemiştir. Böylece cevap unutulmayacak ve yanlış anlamaya da fırsat verilmeyecektir.

18- Muhatabı imtihan etmiş, doğru cevap verdiğinde onu takdir ve methetmiştir.

19- Ashabını alıştırmak için kendisine sorulan bir sorunun cevabını, bazen onlara havâle etmiştir.

20- Huzurunda vukû bulan bazı hâdiselerde bizzat müdâhale etmiş veya bazen de susma yolunu (ikrar) tercih etmiştir.

21- Öğretme esnasında meydana gelen imkân ve fırsatları değerlendirmiştir.

22- Latife ve şaka yoluyla öğretme yolundan da istifade etmiştir.

23- Öğrettiği bir hususu, bazen yeminle tekit etmiş, perçinlemiştir.

24- Ehemmiyetine binâen sözü bazen üç kere tekrarlamıştır.

25- Mevzuun ehemmiyetini göstermek için oturuşunu veya duruşunu değiştirmiştir.

26- Cevabı tehir ederek, tekrar tekrar seslenmiş ve muhatabı psikolojik olarak söyleyeceği şeye hazırlamıştır.

27- Muhatabı intibaha getirmek için, onu omzundan veya elinden tutarak söyleyeceği şeye hazırlamıştır.

28- Söyleyeceği şeyin hâfızada yer etmesi için önce kısa ve özlü şekilde ifade etmiş, sonra tafsîlâtını vermiştir.

29- Bazı şeylerin hatırda kolay kalması için maddeler hâlinde saymıştır.

30- Vaaz ve nasihat etme, öğüt verme metodunu kullanmıştır.

31- Bir şeyi emrederken veya nehyederken istisna koymamış, bütünüyle emretmiş veya yasaklamıştır.

32- İnsanları bir şeye teşvik etmek için isteklerini arttırıcı (tergîb), onları bir işten menetmek veya vazgeçirmek için de korkutucu (terhîb) ifâdeler kullanmıştır.

33- Kıssa ve geçmiş ümmetlere âit haberlerle sözlerini izah etmiştir.

34- Bir kişinin şahsiyetini rencide etmemek için, onu topluluk içinde azarlamamış ve kınamamıştır.

35- Herkesin önünde yapılan bir hatayı, suçluyu mahcup etmemek için sadece suça atıfta bulunmuş ve kişi hakkında meçhul sıygası kullanmıştır.

35- Bazı ciddî hatalarda da azarlayıp paylamayı ihmal etmemiştir. Ama bunu yaparken bile ölçüyü kaçırmamış, muhatabını yerin dibine sokmak gibi bir gayret içinde olmamıştır.

36- Öğrenirken ve öğretirken yazmadan istifade edilmesini teşvik etmiştir.

37- Yabancı dilleri öğrenmek üzere, bazı sahabîye vazife vermiştir.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle