40 haftalık zorlu bir süreci müteakiben, ağlayarak hayata merhaba diyen yavrusunu, şefkatle sinesine basan her annenin taşıdığı bir endişedir; sütünün yetip yetmeyeceği korkusu... Kanda değişen hormon seviyeleri de bazen bu kaygıları artırmaktadır.
Toplumumuza baktığımızda herkesin emzirme konusunda bir fikri olduğunu ve annelere bir şeyler söylediğini müşâhede etmekteyiz. Kimisi kendi yaşadığı tecrübelerden, kimisi okuyarak, kimisi duyarak sahip olduğu bilgilerle bu tavsiyeleri yapmakta... Her ne kadar söylenen söz boşa gitmeyip kimisine faydalı olsa da ülkemizde ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenme nisbetlerine baktığımızda, annelerin endişelerinin yersiz olmadığını ve emzirme konusunda ciddî bir desteğe ihtiyaç duyduklarını görmekteyiz.
Türkiye’de 4-5 yıl öncesine kadar, ilk 6 ayda anne sütü ile beslenme oranı % 5 idi. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı, hastaneler ve bazı derneklerin yaptığı çalışmaların anneleri emzirmeye yönlendirmesi ile bu oran % 30’a yaklaştı. Ancak hâlâ yeni doğan bebeklerin yaklaşık yüzde 70’i, ilk 6 ay yalnız anne sütü almıyor.
Uzun zamandır anne sütünün kendine has yapısı ile alâkalı yazılar kaleme almaktayız. Anne sütü gerçekten mûcizevî bir gıdadır ve insan eli ile üretimi mümkün değildir. Anne bedeninde bir fabrika kurularak bebeğin ihtiyaçları doğrultusunda gıdası düzenlenmiştir. Annelere ihsân edilen, bebeklere ikrâm edilen bu nîmetin takdimiyle alâkalı yapılması gerekenler, annelerin gücünün üzerinde de değildir. Diğer makalelerimizde bahsettiğimiz bilgileri de dikkate alarak bu yazımızda, annelere emzirme konusunda faydalı olacağını düşündüğümüz bazı tavsiyelerde bulunacağız:
Emzirmede başarılı olmanın önemli şartlarından biri, annenin emzirmeyi başarabileceğine inanması, emzirmeyi gerçekten istemesi ve bebeği istedikçe sütünü vermesidir. Bebekler ağladıkça sütünün yetmediğini zannederek ek gıdaya başlamamalıdır. Her annenin sütü, aynı anda iki bebeği büyütecek kadardır. Bebek düzenli kilo alıyorsa, günde 5-6 kez idrar, iki kez büyük abdest yapıyorsa karnı doyuyordur. İlk aylarda ideal kilo artışı, günde 30 gramdır.
Emzirmelere saat koymak çok mümkün görünmemektedir. İlk başta emzirmekten başka bir iş yapılmıyor gibi hissedilse de, zamanla bu bir düzene girecektir.
Emzirdikçe sütün miktarı da artacaktır. Süt yapımını uyaran hormon, özellikle geceleri daha fazla salgılandığından, gece emzirmeleri sütün devamında mühimdir. Anneye müsbet tesirleri olan bu hormon; onun gevşemesine, kolaylıkla uykuya dalmasına, gece uykusunu bölerek emzirse bile dinlenmiş olarak kalkmasına sebep olacaktır.
Göğüslerdeki sütün emzirme sırasında boşaltılması mühimdir. Yeterince boşaltılamayan göğüste süt üretimi zamanla azalacaktır. Emzirirken bebeği göğüsten ayırmaya çalışmamalı, onun kendiliğinden emmeyi bırakmasını beklemek gereklidir.
Göğüslerden sütün boşalmasını sağlayan oksitosin hormonu annenin psikolojik hâllerinden etkilenir. Stres, kaygı, korku, ağrı, heyecan ve isteksizlik gibi durumlarda sütün oluşumu ve akması engellenir. Bu sebeple emziren anneler, gerek eşleri gerekse bebek bakımında yardımcı olan diğer kişiler tarafından müsbet yönde desteklenmelidir.
Oksitosin aynı zamanda anneye de müsbet tesir eder. Bebeğin ağladığını duymak, acıktığını düşünmek, emzirme saatinin gelmesi gibi durumlarda bebek emmese bile göğüslerden süt gelir.
Doğumu müteâkiben ilk yarım saatte bebeği, annenin göğsüne koyarak emzirmeyi başlatmak, anne ile bebeği aynı odada bulundurmak, sütün yapımı ve devamı için mühimdir.
Sezaryenli doğumlarda normal doğuma oranla süt biraz daha geç gelir. Bebeğin düzenli emzirilmesiyle bu durum kısa sürede normale döner. Emzirirken karında hissedilen ağrı, salgılanan hormonların tesiriyle rahmin toparlanması sırasında hissedilmekte olup, normaldir. Endişelenmeden emzirmeye devam edilmelidir.
Anne emzirmeyi gerçekten istemeli, fırsat buldukça dinlenmeli, uykusunu almalı, fazla yorulmamalıdır. Bebek uyuduğunda anne de uyumalıdır.
Sütün yapımı ve devamı için yeterli ve dengeli beslenme önemlidir. Kilo yapıcı değil, sütü artırıcı gıdalar alınmalıdır. Kaliteli protein kaynaklarından, vitamin ve mineralleri de ihtiva eden bir diyet tercih edilmelidir. İşlenmiş hazır yiyecekler tüketilmemelidir.
Sütün önemli bir kısmı sudan oluştuğundan sıvı ihtiyacını su ile karşılamalı; hazır meyve suları, gazlı-kafeinli içecekler yerine süt, ayran, komposto, taze sıkılmış meyve suları, bitki çayları gibi içecekler tercih edilmelidir.
Bebeğin gaz problemi varsa lahana, karnabahar, nohut ve kuru fasulye gibi gaz yapan gıdalardan uzak durulmalıdır.
Emzirme döneminde özellikle ilk 6 ayda kilo vermeye yönelik beslenmeye çalışmamalıdır. Sağlıklı beslenme ve emzirme ile, doğumdan sonraki 6 ay-1 yıllık zaman zarfında ideal kiloya kavuşmak mümkün olacaktır. Zira emzirme dönemi, annenin gebelikle birlikte aldığı fazla kilolardan kurtulabilmesi için geçireceği en iyi süredir.
Anne sütünün oluşması için vücut ortalama günlük 600 ve 700 kalori gibi bir enerji harcar. Sağlıklı bir anne, günde ortalama 700-800 ml süt salgılar. Bunun için gereken enerjinin üçte biri depolardan, geri kalanı da yiyip içtiklerinden karşılanır. Yani hem sütün verimi, hem de annenin kendi sağlığı için emzirme döneminde beslenmeye dikkat edilmeli ve ilk altı ay içinde zayıflama diyeti uygulanmamalıdır. Çünkü zayıflama kaygısı ile yapılan yanlış diyetler, sütün oluşumunu azaltır. Bebeğe ek gıdalar başlandıktan sonra (6. aydan sonra) anneler; uzman yardımı ile kilo verebilirler.
Sigara ve doğum kontrol hapları, süt yapımını azaltır. Zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalı, herhangi bir ilaç kullanmak gerektiğinde bir hekime danışılmalıdır.
Doğumdan sonra süt yapımını hızlandırabilir miyiz?
Doğumdan sonra en geç bir saat içinde bebeğinizi göğsünüze yatırmak, ilk saatlerde saat başı bebeğinizi göğsünüze koymak, sonraki 12 saat içinde her iki saatte bir emzirmek, hastaneden çıkmadan 10-12 kez emzirmek; sütün yapımını hem hızlandıracak hem artıracaktır. Bebeğiniz 2-3 emme hareketinde bir yutkunma yapmıyorsa, göğsünüze hafif bastırarak masaj yapmalı, düzenli olarak her iki göğsünüzü de emzirmeli ve istirahatinize dikkat etmelisiniz.
Hastanede kaldığınız sürede sağlık personeli emzirme konusunda size yardımcı olacaktır. Gerektiğinde size refakat edenlerden de destek almalısınız.
Bir sonraki yazımızda emzirme döneminde tüketilmesi gereken yiyeceklerle ilgili tavsiyelerle beraber anneler için örnek bir menü paylaşacağız, inşâallah.
YORUMLAR