KIYAFET
“Her türlü ibâdeti, hayatı ve ölümü âlemlerin rabbi Allah için olan müslümanın bu inanç ve şuurunu kılık-kıyafetine yansıması tabiîdir. Günümüzde maalesef Batıdan gelen ve bütün dünyayı kapsayan bir moda akımı vardır. Bu akım, biz Müslümanların kıyafetlerini ciddî anlamda etkilemektedir.
Halbuki İslam’ın kendine has, asırlardır değişmeyen, eskimeyen ve bir çok insanı hayran bırakan bir modası vardır.
Peygamber Efendimize, ashâb-ı kirâma baktığımız zaman görüyoruz ki, daima bir düzen, ve intizam hâkimdir. Temiz olduğu kadar sade olan bu elbiseler, ilk tanışmalarda kişiye hep güzel intiba bırakmışlardır.
Onları örnek olan bir müslümanın da temiz ve düzenli giyinmesi gerekir. Bu şekilde giyinmek, pahalı giyinmek anlamına gelmez. Günümüzde, tüketim toplumunun hakim vasfı, markalı ve gösterişli giyimdir.
Bu tür giyinişin insanda gurur ve kibir duygularını uyandıracağı ise âşikardır. Allah Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
“Kim (dünyada dikkatleri üzerine çeken) şöhret elbisesini giyerse, Allah, alçaltacağı gün, alçaltıncaya kadar o kimseden yüz çevirir. (Ona rahmet nazarıyla bakmaz.)”
Özellikle hanımlar, fıtratlarında bulunan, yeni şeyleri ortaya çıkarma mahareti ile dikiş öğrenerek, gayet şık, düzenli ve ekonomik giyinebilirler.
Bir Müslüman hanımın kıyafetindeki ilk şart “tesettür” olmalıdır. Nasıl ki, kıymetli olan şeyler muhafaza içine alınır; pırlanta ile bir taş parçası aynı muâmeleyi görmez, pırlanta kadifeler içinde korunursa; kadınlar da Allah katında o kadar kıymetlidir. Kadınlar kapandıkça güzelleşir ve değer kazanır.
Bundan sonraki Şebnem dergilerinde, size özel modeller de olsun istedik. Bu ayki modelimiz, Osmanlı esintileri taşıyıp, tesettüre de uygun bir iç kıyafettir. Rahatlıkla dikilerek uygulanabilir.
YORUMLAR