Bana bir dost ver yâ Rab!.. Varlığından korkup ürkmeyeceğim. Bakışlarından endişe etmeyeceğim. Elinin ve dilinin şerrinden emin olabileceğim. Ona bir şey soracağım zaman, karşısında titremeyeceğim. Ona her türlü derdimi rahatlıkla açabileceğim. Söyleyeceklerim bazen, saçma sapan olsa bile, beni sabırla ve tebessümle dinleyebilecek… Beni küçümsemeyecek… Bana her şeyimle ve her hâlimle değer verecek… Dertlerimi onda saklayabileceğim ve derdimin dermanını onda bulabileceğim…
Bana bir dost ver yâ Rab!.. Beni tavırlarıyla da olsa, itip kakmayacak… Bana hor bakmayacak… Beni azarlamayacak… Bana insan olduğum için… Bana Allah rızâsı için değer verecek… Bana her zaman saygı duyacak…
Bana bir dost ver yâ Rab!.. Mert üstü mert! Söz verdiğinde sözünde durabilecek… Gönül kâbe’si olan kalbi yıkmayacak… Kalbimle oynamayacak, paramparça etmeyecek… Beni hüsrana uğratmayacak… Beni boş yere bekletmeyecek… Ömrümü yiyip bitirmeyecek… Gücümü, kuvvetimi, aşkımı, şevkimi kırmayacak… Duâlarımı azaltmayacak… Arş-ı Âlâ’nın duvarına, Hakk’a şikâyet fermanı yazdırmayacak… Helâlleşmeyi âhirete bıraktırmayacak…
Bana bir dost ver yâ Rab!.. Her ne pahasına olursa olsun, aslâ yalan konuşmayacak… Muhammedü’l-Emîn -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi güvenilir olacak… Her hâlinden doğruluk akacak…
Bana bir dost ver yâ Rab!.. Ona hasret çekmeyeceğim… Onu hep yanıbaşımda bulabileceğim… Ondan her zaman kuvvet alabileceğim… Onunla arşa çıkabileceğim… Ve Sana gelebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Ona sonsuz saygı duyabileceğim… Onu herkesin içinde rahatlıkla övebileceğim… Onu herkese örnek gösterebileceğim… Ondan gururla söz edebileceğim.
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Bir yanlışım olduğunda, hiç çekinmeden, beni nezâketle uyaracak… Ben, o yanlışımı düzeltene kadar, bana hep destek olacak… Bana kol kanat gerecek… Beni hep hayra sevk edecek…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Yüzüne her baktığımda, bana Seni hatırlatacak… Beni dünyanın her türlü süsünden uzak tutacak… Beni anbean Sana yaklaştıracak…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Hazret-i Hatice gibi fedâkâr ve cömert… Her türlü yardımı ve desteği, kendisinden alabileceğim… Bütün ihtiyaçlarımı, herkesten önce ondan isteyebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Hazret-i Âişe gibi sevgili… Beni her zaman sevebilecek… Beni el üstünde tutacak… Hiç çekinmeden, her zaman gönül rahatlığıyla başımı omzuna yaslayıp huzurla dinlenebileceğim… Zaman zaman omzunda ağlayabileceğim ve uyuyabileceğim… Kendisine hep güven duyup sevebileceğim… “Yâ Rabbi!.. Ben bu kulunu çok seviyorum, onu Sen de sev!..” diyebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Hazret-i Ebûbekir gibi sıddîk… Her türlü sırrımı, kendisine emânet edebileceğim… Sadakatine güvenebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Hazret-i Ömer gibi güçlü… Bileğinin gücünden, her ihtiyacım olduğunda istifade edebileceğim… Her gazâya, itirazsız, tereddütsüz kendisiyle aşk ve şevki kuşanarak gidebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Hazret-i Osman gibi hayâlı… İffetine güvenebileceğim… Edeb ve hayâyı kendisinden öğrenebileceğim… Hâllerine hayranlıkla gıbta edebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Hazret-i Ali gibi cesur… Canını ve malını, İslâm için fedâ edebilecek… Benim de kendisine mal ve canımı emânet edebileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Onunla beraberken hiçbir işten yorulmayacağım… Gücümün üzerine kat kat güç katabileceğim… Onunla birlikte, bir hizmetten başka bir hizmete koşabileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Bütün zorlukları, beraberce aşabileceğim… İslâm uğruna, Allah uğruna, Rasûlullah uğruna, girdiğimiz her dikenli yolda, yorulmadan, yılmadan, yıkılmadan yürüyebileceğim… Ve son nefese kadar, kendisiyle beraber yaşayabileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Elinden tutup, onunla her an huzuruna gelebileceğim… “İşte yâ Rabbi; bu kulunla beraber, kulluk vazifemizi yüz akıyla tamamlayıp Sana geldik.” diyebileceğim.
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. Âhirette kendisiyle birlikte olabileceğim… Cennette ve cemâlinle müşerref olurken beraber olabileceğim…
Bana bir dost ver, yâ Rab!.. İnce, nahif huylu, mülâyim… İyilikten söz etsin, her dâim… Onun her sözünden ilham alayım ve daha çok yazayım… “Sana sonsuz şükürler olsun yâ Rabbi! Senin dinini yüceltmek ve Senin dinin ile yücelmek için çıktığım bu yolda, Senin huzuruna yüz akıyla gelebilmem için bana ne iyi, ne hayırlı bir yoldaş verdin!..” diyebileyim. Sonra da secdelere gidebileyim. Âmin. Âmin. Âmin.
YORUMLAR