İnternetin zararları hakkında pek çok araştırmalar yapılır, gerçeklik payı büyük hikâyeler anlatılır. Her kötülüğün günah keçisi, evin istenmeyen ferdi; âilenin, düşmanı bol yaramazıdır.
Alışveriş sitelerinin bir tık ile para harcamayı kolaylaştırdığı çağımızda, biz de tüketim çarkının kolay bir parçası oluyor ve hem maddî, hem de mânevî olarak elimizden eriyip gidenleri fark edemiyoruz. Kapıya kadar gelen ürünleri, zahmetsizce, oturduğumuz yerden elde etmek, mağaza mağaza gezmekten kurtulmak, güzel geliyor hepimize…
Kaygan zeminlerde gezinen gençleri, içki-sigara ve uyuşturucuya özendiren siteler, interneti propaganda aracı olarak kullanmakta... Masum oyun alanları gibi gözüken sitelerdeki cinsel içerikli reklamlar, çocuklarımızın algılarını etkilemekte... Haberleşme maksadıyla kullanılan sosyal ağlar ise, bilinçsiz kullanıcılar için tam bir fâciâya davetiye şeklinde... Âile içi iletişimsizlikten başlayan problemler, boşanma sebebi olabilecek şekilde yabancı kimselerle iletişime kadar çeşitlenmekte...
Aynı odada farklı dünyaları paylaşan fertler meydana getiren uygunsuz internet ortamları, aynı zamanda eşler arasında kıskançlık, ilgisizlik ve mahremiyete karşı saygısızlık gibi sebeplerle olumsuzlukları artırmakta ve bunun bedeli, ağır bir biçimde ödenmektedir.
Eğitim sisteminde dahî olumludan çok olumsuz tesirleri görülen interneti, öğrenci ve öğretmenlerin de seviyeli ve dikkatli bir şekilde kullanması gerekmektedir. Nitekim verilen ödevin muhtevâsı hakkında öğrencinin bilgisi, maalesef sadece yazıcıdan çıkardığı sayfaların sayısı kadardır. Eğer bir de buna bilgi kontrolsüzlüğü eklenirse, kâğıt israfından öteye geçemeyen bir eğitim süreci devam etmiş olur. Bütün bunların yanı sıra, okulda belki de hiç sosyal olamayan genç beyinler, internet ortamında her türlü “sosyal paylaşım”ın içinde yer almakta ve hackerlığa bile soyunarak internet dünyasında sanal terör estirmektedirler.
Ancak çağımız teknolojisinin şımarık çocuğu olan internetin hayatımız içerisinde büyük ölçüde önem arz eden yönleri de var. Eğer bizler bilinçli olursak, internet, evimizden, iş yerimizden dünyaya açılan bir tebliğ kapısı niye olmasın?! Zira internet bizlere İslâm’ın en ince ayrıntılarına bir tık ile ulaşabilmenin kolaylığı, neticeye kısa zamanda ulaşmanın güzelliğini yaşatabiliyor. Kimsenin vaktini almadan, müsait olduğunda okuyacağı mail sistemi bile iletişimi en kibâr ve resmî ölçülerde belgelendiriyor. Gönlü her an bizimle olan, ancak bedenen çok uzaklardaki sevdiklerimizle aynı çatı altında topluyor bizi... Hâl hatır sormada bazen çok ötelere uzanmamızı sağlıyor. Kendimizde bulunan maddî-mânevî güzellikleri, başka gönüllere aktarmada yardımcı oluyor bizlere…
İnternetin kullanımında şuur, bize aittir ve sorumluluğumuzda olan fertlerle doğru iletişim hâlinde olarak bu şuurun çoğalmasını sağlarsak, kötü olan her şeyi ayıklayarak teknolojiyi hayatımıza pek çok faydalı yönleriyle misafir etmiş oluruz.
Pek çok sahada olduğu gibi, iyilik ve kötülük kendi elimizde ve kendi vicdanımızdadır. Aynı imkânları iyiye de, kötüye de kullanma imkânına sahibiz. İnternet de tıpkı böyle bir vâsıtadır. Biz nasılsak, sanal âlemdeki varlığımız da öyle olacaktır. Ya internetin şuurlu bir kullanıcısı olacağız ya da internetin esiri olmuş, zincirinin ucunu sanal zevklere kaptırmış bir köle…
YORUMLAR