Batılıların Gözüyle

“İnsanlar her şeyden daha fazla Hz. Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, O’nun karşısında boş sözlerdir.” (Thomas Carlyle)

“O’nun her sözü, bir vecîzedir.” (Prof. Dr. H. Mones)

“O’nun dâvâsında heyecanı asildi.” (Jane Pelo)

“O, Allah tarafından gönderilmiş bir hak peygamberdir.” (Aleksi Lovazon)

“Ey şanlı Muhammed! Adâlette öyle bir zirveye ulaşmışsın ki, kimsenin o sevi­yeyi aşması bugüne kadar mümkün olamamış ve bundan sonra da olamayacaktır!..” (La Fayette)

“14 asır geçmesine rağmen Hz. Muhammed, bu zamanın tek rehberi, tek hidâyet resûlüdür.” (Raymons Leronge)

“Ben şahsen Hz. Muhammed’in hayranıyım.” (Sosyolog V. D. Eratsen)

“Bütün zamanların en büyük lideri Hz. Muhammed idi.” (Prof. Jules Masserman)

“Muhammed, tarihte dînî ve dünyevî açılardan en üstün başarıya ulaşmış tek kişidir.” (Prof. Dr. Michael Hart)

“Hz. Muhammed, hürmet ve saygıya fazlasıyla lâyıktır.” (Tolstoy)

“Hz. Muhammed’i sevmeyenler, O’nu yeterince tanımayanlardır.” (Gibson)

“Büyük İslâm Peygamberi, yüce yaratıcının katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum.” (Dostoyevski)

“Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan eleştiriler İslâm Peygamberi için yapılamaz.” (B. Smith)

“Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm Ey Muhammed!.. Kur’ân, Allâh’ın kitabıdır. İnsanlık, senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüş bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde hürmet ve saygı ile eğilirim.” (Prens Bismark)

“Hiç kimse Hz. Muhammed’in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa Milletleri, medenî imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki, bu yarışmada kimse O’nu geçemeyecektir.” (Goethe)

“Hz. Muhammed, insan olması itibari ile bütün insanlık O’nunla övünür. Biz Avrupa’lılar, 2000 sene sonra O’nun kıymetine ve hakikatine yetişsek en mesut ve en bahtiyar nesiller oluruz.” (Shebol)

“Ben, bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre, Onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır.” (Bernard Shaw)

“Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin, bana çok saygı değer bir din görünüyor. Senin dinin çok asil.” (Voltaire)

“İnsan büyüklüğü hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba O’ndan daha büyük bir insan bulunur mu?” (Lamartine)

“Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed, hiç kimse ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir devrimcidir.” (Knematirul)

“Tanrı’nın varlığını Hz. Mûsa kavmine, Hz. Mesih İsa Roma âlemine, Hz. Muhammed (s.a.v.) ise bütün kıtaya yaydı.” (Napolyon Bonapart)

 “İtiraf edilmelidir ki, Hz. Muhammed’in dini, Afrika’ya Hıristiyanlık’tan daha çok yakışır. Aslında şunu söylemem gerekir ki, bütün dünyaya daha çok yakışır. Onun özellikleri, insanı insan yapması şeklinde özetlenebilir. İslam, insandan bir tanrı çıkarmaya çalışmaz, ama onun iyi komşu olmasına kadar düzene sokar.” (Lawton Lancelot)

“O, insanlığa en büyük tesirde bulunan bir insandır.” (John William Draper)

“Bizde hayranlık uyandıran, O’nun dininin yayılması değil, istikrarıdır; Mekke ve Medine’de yer eden aynı saf ve mükemmel tesirin on iki asır sonra Hintli, Afrikalı ve Türklerin Kur’ânî devrimlerinden sonra aynen muhafaza edilmesidir.” (Edward Gibbon)

“Çok kısa bir süre önce İslâm Peygamberi’nin hayatını büyük bir ilgi ile okuyup tahsil ettikten sonra gördüm ki; o asla bir sahte peygamber değildir.” (Goethe)

“O’nun bütün davranışları, günlük hayatı, bugün milyonların şuurlu bir hâfızayla gözettiği bir kanun ortaya koymuştur. İnsanlığın herhangi bir bölümünün “Mükemmel İnsan” kabul ettiği başka hiç kimse, bu kadar yakından ve bu ölçüde ayrıntıyla taklit edilmemiştir. Hıristiyanlığın kurucusunun davranışları, takipçilerinin günlük hayatını yönlendirmemiştir. Ayrıca, başka herhangi bir dinin kurucusu, geride Müslüman Resûl ölçüsünde bir güven ve itimat bırakmamıştır.” (D. G. Hogart)

“O’na peygamber dediler, diyorsunuz değil mi? Niçin? Çünkü Hz. Muhammed onlarla yüzyüze gelmiş, hiçbir esrarın arkasında kutsanmamış, kendi hırkasına yama yapmış, ayakkabılarını tamir etmiş, savaşmış ve onların arasında istişâre etmiş ve emretmiştir. Siz O’na ne derseniz deyin, O’nun nasıl bir insan olduğunu mutlaka görmüşlerdi. Kutsal tacıyla hiçbir imparator, oturup kendi hırkasına yama yapan bu insan kadar itaat görmemiştir. Yirmi üç yıllık zahmet ve gerçek mücadelenin içinde sahip olması gereken herşeye sahip gerçek bir kahramanı görüyorum.” (Thomas Carlyle)

“Hz. Muhammed’in getirmiş olduğu yeni inanç, belirsizliğin şüpheciliğinden arınmış ve Kur’ân da Allah’ın birliğine muhteşem bir şâhittir.” (Edward Gibbon)

“Düşünür, hatip, havari, kanun koyucu, asker, düşüncelerin fâtihi, rasyonel akîdelerin düzelticisi, şekil ve sûret olmaksızın tapınma; hepsi mânevî tek bir hükümdarlık olan yirmi dünyevî hükümdarlığın kurucusu, işte Hz. Muhammed. İnsanın yüceliğinin ölçümü mümkün olsa, O’ndan daha büyük bir insan var mıdır, sorarız!..” (Lamartin)

“Tahminime göre, Hz. Muhammed’in inancı, bugün Avrupa’da kabul edilmeye başlandığı gibi, gelecekte de kabul görecektir. Ortaçağ kilisesi, ya câhilliklerinden ya bağnazlıklarından Muhammedîliği kara renklere boyayarak anlattılar. Onlar Hz. Muhammed’den ve dininden nefret edecek şekilde eğitildiler. Onlara göre, İsa karşıtıydı. Ben, o hârikulade insanı inceledim. Değil İsâ düşmanı olmak, O’na insanlığın kurtarıcısı demek gerekir. Günümüz dünyası, O’nun gibi birisinin mutlak hâkimiyeti altına girse, problemleri, çok ihtiyaç duyulan barış ve mutluluk getirecek şekilde O’nun çözeceğine inanıyorum. Avrupa, Hz. Muhammed’in akidesinin aşkına girmeye başlamıştır. Gelecek yüzyılda, Avrupa problemlerinin çözümünü bu inanç içinde görmeye kadar gidebilir.” (George Bernard Shaw)

“Son Peygamber Hz. Muhammed (a), cahillik ve kara günler içinde bulunan. Hz. İbrahim’in getirdiği dinin kaybolmaya başladığı ve parçalara ayrıldığı Mekke’de dünyaya geldi. İnsanlığa rahmet ve şefaat için gönderildi. O bütün zamanların en mükemmel insanıdır. Müslüman olduğumdan bu yana, Peygamberimiz’in, O büyük insanın hayatını araştırıyorum. O’nu okudukça, O’nu anladıkça, etrafımı saran bilgisizliği, cehaleti daha iyi görüyor ve irkiliyorum.” (Cat Stevens-Yusuf İslam)

* * *

 “Milyonlarca insanın kalbi üzerinde bugün tartışmasız bir tesiri olan hayata sahip birisini öğrenmek istedim. İslâm’ın bir yeri fethinin kılıç ile olmayıp, hayat tarzıyla olduğunu her zamankinden daha fazla anladım. Peygamber’in tam mânâsıyla sadeliği ve ahde sadakati, O’nun arkadaş ve takipçilerine kendini adaması, tevâzuu, yiğitliği, korkusuzluğu, Tanrı’ya ve dinine olan mutlak bağlılığıydı, asıl ona her engeli aştıran ve muzaffer kılan; yoksa kılıç bir hiçti.” (Mahatma Gandi)

(Not: Bu derlemenin hazırlanmasında diğer kaynakların yanı sıra, Yeni Şafak Gazetesi’nin 6 Mart 2006 tarihli nüshasından da istifade edilmiştir.)

Emine BAHÇE

 

 

 

 

 

Fazlalık

“Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ilk peygamberlerden uzanıp gelen yolun ışığını tamamlamış ve olgunluğa erdirmiştir.” diyen Fransız Komünist Partisi’nin eski liderlerinden muhtedî Roger Garaudy, Muhammedîlik’le Cezayir’de sürgünde iken tanıştığını şöyle anlatır:

“Bilindiği gibi otorite boşluğunda ve savaş anlarında en kolay iş, istemediğiniz insanları kurşuna dizmektir. Böyle haksız şekilde kurşuna hedef gösterildim. Cezayirli bir asker, aldığı emre rağmen silahı kullanmadı. Sebebini sorduğumda, «İslâm dini savaş hâlinde de olsa, elinde silâh olmayan insanı öldürmeye izin vermez.»’ dedi. Bu cevap, beni çok düşündürdü. İslâm dinini, medeniyetini ve kültürünü inceledim.”

* * *

“Hz. İbrahim’in, Hz Muhammed’in, Kur’ân’da adı geçen bütün peygamberlerin diyarı olan kadîm kutsal beldede, bütün renklere ve bütün ırklara mensup insanlar arasında görülen sarsılmaz gerçek kardeşlik ruhunun bir eşine daha rastlamadım. Her renkten insanın bana gösterdiği cana yakınlık karşısında büyülenmiştim, dilim tutulmuştu sanki. Dünyanın her yerinden yüzbinlerce hacı vardı. Her renkten insan vardı; mavi gözlü sarışınlardan tutun da Afrikalı karaderililere kadar... Ama hepimiz de birlik ve kardeşlik anlayışına bağlı kalarak, aynı ibadetleri yapmakla bütünleşiyorduk, oysa Amerika’da gördüklerimize bakıp “beyazlarla” “ötekiler” arasında hiçbir zaman kardeşlik diye bir şeyin var olamayacağına inanırdık. Sarışın mavi gözlü beyazlar beyazı olan Müslüman kardeşlerimle aynı tabaklardan yemekteyiz, aynı bardaklardan içmekteyiz, aynı halılarda yatmaktayız.” (Şehid Malcolm X)

 

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle