Hani hep derdi ya hocamız, “Anne yumurtalarını yuvada saklar. Yumurtadan çıkan yavrular büyür, palazlanır, yuvaya sığmaz, artık uçar. O iklimi gittiği yere taşır. Siz de gittiğiniz yerlerde bu çatıyı kurup sahabe hanımlarının rûhunu taşıyacaksınız.” diye…
İşte biz de bu düsturla başlamıştık, bereketli ilk senemize. Rabbimize hamd olsun, bizleri mahcup etmedi; yumurtalarının içinden çıkıp şaşkın gözlerle etrafa bakan yavrular, gelişmelerini en güzel şekilde tamamlayıp, uçmaya hazır hâle geldiler. Ancak bu bir bitiş değil, en güzel bir geleceğin ilk adımları, yani yeni bir başlangıç!..
Burada hep beraber okuduk: “öğrenileni gizlemenin mesuliyeti”ni ve “gerçek bir tebliğcinin vasıfları”nı… Şimdi birer “örnek insan” olmaya namzed kimseler olarak dağılacağız uzaklara, uzaklardaki gönüllere ve yüreklerin fethine. Bu bereketli bir yılın birikimini, inşaallah bir ömür boyu harcayacağız. Kazandıklarımızı kalplerimizde ve zihinlerimizde zenginleştirdikçe, ilmimizi son zerresine kadar infâk edeceğiz. Hayata atıldığımızda vicdânımızı sızlatan her şeyi gözümüzü kırpmadan terk edeceğiz. Sonra geride bıraktığımız günlere dönüp baktığımızda, şükredeceğiz dolu dolu geçirdiğimiz günlerimize, gecelerimize…
Şimdi ayrılık vakti geldi… Burada çoğu zaman beraber güldük, nice güzel hatıralar yükledik günlerimize… Bazen ağladık, hafta hafta gün saydık hicran gününü beklerken… O zaman kurtuluş gibi geliyordu, bu ânlar… Ne bilirdik, bizi böyle yakacağını…
Ve o günün arefesindeyiz şimdi. Bu gecenin bitmesini, yarının gelmesini hiç birimiz istemiyoruz!.. Bir beyaz kağıt üzerinde birkaç rakam, bir-iki temennî, birkaç damla gözyaşı ve elvedâ, öyle mi?
Hayır, o kadar kolay değil. Hani derler ya, “bu sevdâ burada bitmez” diye, gülistânımızın sevdâsı da bitmeyecek.
Sizler bizim ilk gözağrılarımızsınız, unutulmayacaksınız. Duâlarımız her dâim sizlerle olacak, sizler de esirgemeyin onları... Hakkınızı helâl edin.
YORUMLAR