PEYGAMBER ÂŞIĞI İMAM-I BÛSİRÎ
İmâm-ı Bûsirî Hazretleri, mîlâdî 1296’da vefat etmiş, fesâhat ve belâgatta eşsiz büyük bir şâirdir.
Bir gün evine giderken yolda nûr yüzlü bir ihtiyara rastlar. Yaşlı zât ona:
“–Yâ İmam! Bu gece rüyanda Rasûlullâh’ı gördün mü?” diye sorar. İmam-ı Bûsirî:
“–Hayır görmedim” diye cevap verir.
Bu konuşmadan sonra, İmâm-ı Bûsirî’nin gönlüne Hazret-i Peygamber’in aşk ve muhabbeti düşer. O gece rüyasında Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-’i görür ve uyanınca içinin neşe ve huzurla dolduğunu fark eder.
***
Daha sonraları vücudunun yarısı felç olur. Yürüyemez ve hareket edemez duruma düşer. O zaman Peygamber Efendimiz’i metheden meşhur “Kasîde-i Bürde”sini yazar. Bu kasîdesi hürmetine Cenâb-ı Hak’dan şifâ diler. Kasîdeyi bitirdiği gece, yine rüyasında Hazret-i Peygamber’i görür ve kasîdeyi O’na okur.
Tamamı 161 beyitten ibâret olan Kasîdenin 51. beytini okuduktan sonra, ikinci mısrayı hatırlayamayarak takılır kalır. Bunu üzerine Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri:
“–Oku yâ İmâm!” diye buyurur. İmâm Bûsirî:
“–İkinci mısrayı hatırlayamadım yâ Rasûlallâh!..” der. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz ikinci mısrayı ona okuyarak hatırlatır.
İmâm-ı Bûsirî kasîdeyi okurken, Peygamber Efendimiz mübarek vücutlarını sağa sola hareket ettirerek muhabbetlerini izhâr buyuruyorlarmış.
Kasîdenin tamamen okunmasından sonra Rasûlallâh -sallallahu aleyhi ve sellem- mübarek elleriyle İmâm-ı Bûsirî’nin felçli uzuvlarını mesh eder. Ne derin bir muhabbetin eseridir ki, İmâm-ı Bûsirî uyandığı zaman, hastalıktan kurtulup şifâya kavuştuğunu görür ve Allâh’a şükreder.
O gecenin sabahında sıhhatine kavuşmuş olarak ve sürûr içinde camiye giderken, yolda Şeyh Ebû Recâ Hazretleri’ne rastlar. Şeyh Ebû Recâ ona:
“–Yâ Bûsirî! Fahr-i Âlem’i medh ettiğin kasîdeyi getir.” der. İmâm-ı Bûsirî:
“–Rasûlallâh Efendimizi medh eden kasîdelerim pek çok. Hangisini istiyorsunuz?” diye sorar. Bunun üzerine Şeyh Ebû Recâ:
“Selem yârânını sen yâdına aldın da mı?
Gözlerinden akan yaşa karıştırırsın demi?..”
diye başlayan kasîdeyi istiyorum. Çünkü sen onu rüyanda Hazret-i Peygamber’in huzurunda okurken ben de dinliyordum ve Hazret-i Peygamber’in çok memnun olduğunu gördüm.” der.
Bu kasîdeden daha hiç kimsenin haberi olmadığını bilen İmam-ı Bûsirî, hayretler içinde kalır ve kasîdesini büyük bir hürmetle Şeyh Ebû Recâ’ya takdîm eder.
YORUMLAR