İnsanı çepeçevre kucaklayan, iç âlemini kuşatan, sıcacık bir sevgi hâlesi, anne sevgisi… Onsuz sevgiler eksik ve yarımdır; sevgiler anne sevgisiyle karar bulur. Ete, kemiğe bürünmüş tek sevgi, anne sevgisidir. “Anne” denince, kocaman atan bir yürek durur karşınızda… O yürek evlâdı için delicesine atar, hatta dünyâya meydan okur. Yavrusu için anne küheylan kesilir. Evlâdı tehlikede olan anne, en kuvvetli kişilerden daha güçlüdür.
Âilenin sevgi kahramanı annedir. O, bir şahsiyet âbidesidir. Çocuğa iyi tavırlar, doğru davranışlar, güzel hasletler, hep sâliha anne tarafından kazandırılır. Sâliha anne, evlâdının şahsiyetini biçimlendiren hünerli bir eldir. Faziletli alışkanlıklar anneyle kazanılır. Örnek faziletlerle güzel ahlak sâhibi olmak, ancak anne eğitimi ile mümkündür. Bu yüzden anne, tek başına bir okuldur.
Güzel ahlâka açılan kapıdır; doğru davranışların îfa edildiği bir bahçedir anne… O bahçede iyilikler, güzellikler, samimiyet, dürüstlük, yardımseverlik, temizlik ve intizam çiçekleri devşirilir. O fazilet çiçekleri, anne ilgisiyle sulanır. Yine o fazilet çiçekleri anne alâkasıyla yetişir, boy verir, fidan olur. Zaman içinde o körpe fidanlar serpilir ağaç olur, meyve verir. İşte annelik de aynen bahçıvanlık mesleği gibidir. Emek ister. Emeksiz, gayretsiz kendiliğinden fidanlar ağaç olmaz. İyi evlat yetiştirmek, emek ve fedâkarlık gerektirir. Zahmetsiz rahmet olmaz.
İnsanlık annelerle doğar. İyi anneler, iyi fertler yetiştirir. İyi yetişmiş fertlerle toplum kalitesi artar, insanlık yükselir. Güzel karakter sâhibi kişileri, topluma, anneler hediye eder. Böylesi şahsiyetli kişilikler ile sosyal hayatta huzur ve sükûn olur. O halde toplumu inşa eden bir dinamiktir, anne...
Aile, anne ile ayaktadır. Anne pozitif, güzel huylu, sevecen bir şahsiyet ise, evlatlar da büyük nisbette ona benzer. Annenin dinamizmi, pozitif enerjisi, evine neşe ve sevinç olarak yansır. Anne, evin huzur ve mutluluk kaynağıdır. Onda bitmek, tükenmek bilmeyen sevgi potansiyeli vardır. Bu, fıtrattandır ve kutsaldır. Bu yönüyle anneler, hem aileye, hem topluma emânet edilen kutsî varlıklardır.
Cennet, annelerin ayaklarına serilmiştir. Anne, doğru ve faziletli davranışlarıyla mukaddes olan her şeyin sembolüdür. Evlatlarına dâima hakkı, hakikati tavsiye eder. Şahsında sevgiyi, şefkati, sabrı, tevekkülü, anlayışı, hoşgörüyü derceder ve onları derin tefekkür ve eğitimi, engin tecrübesiyle çocuklarına aktarır. Anne, kalbindeki latif duygu akışlarını ailesine akıtır. O, bu hâliyle bir duygu gazelidir. Fedâkâr davranışlarıyla, tatlı sözleriyle “en güzel sevgi dili”ni anne kullanır. Onun duygu dilini anlamak için âlim olmaya gerek yoktur. Bir annenin evlâdına olan bakışında, gözlerinden anlarsınız en muhteşem duygu akışlarını…
Hayatta bütün güzellik kapılarına anneyle girilir. Dâima özlenen bir çocukluk anneyle kâimdir. Yıllar sonra o, bu yönüyle hatırdan silinmeyen biricik şahsiyettir. Annesiz çocukluk, susuz bir hayâta benzer. O hayat kupkurudur, hatta çöldür. Annenin sımsıcak sevgisi kişiler için en büyük dayanaktır. Yetişkin olup büyüyen evladın, yeni kuracağı ailesinin temeline döşeyeceği sevginin içinde yine anne vardır. Güzel yuvalar, güzel anneler sâyesinde kurulur. Her güzel davranışın özünde anne birikimi vardır. Huzur ve mutluluk, anneden kazanılan güzel değer birikimleriyle sağlanır. Her güzelin alt basamağında anne dokunuşu vardır.
Anneler güzel insanlardır. Her anne güzelin tâ kendisidir. Birçok güzellik, onların duâları bereketiyledir. Anne duâsı, en sâdık dosttur. Onunla bitmek tükenmek bilmeyen ebedî bir hayat, yâni cennet kazanılır.
Ne mutlu böylesi anne olabilenlere…
YORUMLAR