Bugün âilelerde yaşanan problemlerin temelinde, erkek ve kadınların birbirlerinin hak ve vazifelerini bilmemeleri veya bunlara riâyet etmemeleri yatmaktadır. Biz de bu hakikatten yola çıkarak merhum Mûsâ Topbaş Efendi’nin bu konudaki ikazlarını hatırlamanın faydalı olacağını düşündük. İşte bu notlardan bazıları:
“Kadınların kocalarına hizmet etmesi, İslâm’ın vâciplerindendir. Kocanın, hanımı üzerinde hakkı çoktur. Kadın, kocasının meşrû emir ve sözlerine itaat etmeli, Hakk’ın rızâsına bu yolla kavuşmalıdır. Nitekim hadîs-i şerîfte buyruldu ki:
“Beş vakit namazını kılan, malının zekâtını veren, Ramazan-ı Şerif orucunu tutan, kocasının günah olmayan emirlerini tutan, vücudunu yabancı erkeklere göstermekten koruyan kadın, Cennete istediği kapıdan girer.”
Yine hadis kitaplarında Selmân-ı Fârisî -radıyallâhu anh-’ın rivâyeti ile bildirilir. Bir gün âhiret hâtunu Fâtıma-i Zehrâ -radıyallâhu anhâ- Rasûlullâh’ın huzûruna geldi. Rasûlullâh’ı görünce ağladı.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Ey Fâtıma, seni ağlatan nedir?” buyurdu.
Fâtıma -radıyallâhu anhâ-:
“-Yâ Rasûlallâh! Dün gece, Ali ile aramızda bir konuşma oldu. Kasıtsız sözylediğim bir söz yüzünden Ali bana kızdı. Ali’nin kızdığını görünce, özür diledim, benden râzı olmasını, yüzüme gülmesini istedim.” dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“-Yavrum, bilmez misin ki, kocanın rızâsı, Allah Teâlâ’nın rızâsına sebeptir. Rızâsızlığı da onun rızâsızlığına sebeptir. Ey Fâtıma! Ne mutlu o kadına ki, kocası ondan râzı olur. O ise, her gece ve gündüz, kocasının rızâsını arar. Böyle olan kadının bu hâli, bir sene ibâdet etmesinden daha iyidir.
Ey kızım! Kadınlar için amellerin en üstünü, kocasının emrine itaattir. Allah Teâlâ’nın farzlarından sonra ve kocasının emrine itaatten sonra kadınlar için yün eğirmek, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün eğirmek, iplik bükmek yahud dokumak için otrumak, kadınlar için bir sene ibâdet etmekten daha iyidir. Dokudukları her bir iplik için amel defterlerine bir şehid sevabı yazılır. Kocasının hakkını gözetince, Cennetteki makamını, dünyada iken görmedikçe vefât etmez. Kadının kocası ile bir saat, bir müddet oturması, Kâbe’yi tavâf etmesinden daha iyidir. Ey Fâtıma! Erkek hanımından râzı olunca, o kadın, cennete, cennetin hangi kapısından isterse girer.”
* * *
Mûteber hadis kitaplarında Büreyde rivâyeti ile yazılır. Bir bedevî, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e gelip:
“-Yâ Rasûlallâh! Ben îman ettim. Lâkin bana bir mûcize göstermeni isterim. Böylece yakînim artsın.” dedi. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, “Ne istersin?” buyurdu.
“-Şu ağacı çağır, huzuruna gelsin.” dedi. Rasûlullâh:
“-Ey ağaç! Allâh’ın Rasûlü’nün sözünü tut ve buraya gel.” Buyurdu. O ağaç, köklerinden sökülüp geldi. Bütün dalları, kök iplikçikleri ile beraber huzurda duru ve Rasûlullâh’a selâm verdi. Köylü, bu hâli görünce, “Yeter, yeter!” dedi.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“-Ey ağaç, yerine git ve köklerini toprağa sal ve dik dur!” buyurdu. Köylü bunu da görünce, Rasûlullâh’ın ayaklarına kapandı ve:
“-Ey Allâh’ın Rasûlü, müsaâde et de sana secde edeyim.” dedi. (Devam Edecek)
YORUMLAR