Geçen yazımızda, hadis kitaplarında nakledilen bir hâdiseyi anlatırken mevzu yarım kalmıştı. Bir bedevî gelerek Peygamber Efendimizden mûcize istemiş, Peygamberimiz de onun isteği üzerine karşılarındaki ağacın kendilerine doğru gelmesini emretmişti. Bu mûcizeyi gören bedevî, Peygamberimize secde etmek isteyince Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“-Bana secde etme! Çünkü secde Allah Teâlâ’ya mahsustur. Eğer Allah’tan başkasına secde etmek câiz olsaydı, ümmetimin kadınlarına, kocalarının, onlar üzerindeki haklarının büyüklüğünü bilmeleri için, kocalarına secde etmelerini emrederdim.”
Bir hadîs-i şerîfte de:
“-Kocasını üzen kadın, onu râzı edinceye kadar, Allah Teâlâ’nın lânetinde olur.” buyurdu.
* * *
Bir kadın, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in huzuruna geldi ve:
“-Yâ Rasûlallâh, kocaların, hanımlarının üzerindeki haklarının neler olduğunu bana bildir de, yerine getirebileceksem evleneyim, yoksa evlenmeyeyim.” dedi.
Rasûlullah buyurdu ki:
“-Kocasının kadın üzerindeki haklarından biri, nefsini ondan men etmemektir. Biri de, kocasından izinsiz, nâfile oruç tutmamaktır. İzinsiz nâfile oruç tutarsa, açlık ve susuzluk çekmiş olur, orucu kabul edilmez. Bir hakkı da, kocasından izinsiz evden dışarı çıkmamaktır. Eğer izinsiz evden çıkarsa, gökteki meleklerin, rahmet ve azab meleklerinin lânetinde olur. Ondan izinsiz evinden dışarı bir şey vermemektir. Verirse, sevbı başkasına, günâhı kendisine olur.”
Hanımların Beyler Üzerindeki Hakları
Erkeklerin hanımları üzerinde hakları olduğu gibi, hanımların da beyleri üzerinde hakları vardır. Bunlar altı haktır. Erkeklerin bu altı hakkı gözetmeleri lâzımdır:
1-Hanımı ile güzel huylu, güler yüzlü olmalıdır. Allah Teâlâ, âyet-i kerîmede:
“Onlarla iyi hayat sürün.” (en-Nisâ, 19) buyurmuştur.
Keşf ve Beyân tefsirinde diyor ki:
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Ebûbekir -radıyallâhu anh-’a şöyle buyurmuştur:
“-Ey Ebâbekir, erkek, hanımın yüzüne güler yüzle bakarsa, defterine bir köle âzâd etmiş sevabı yazılır. Tebessüm ederse, hac ve umre sevâbı yazılır.”
2-Dışarı işleri ona yaptırmamalı, yabancı erkeklerin görmesinden korumalıdır. Yoksa vâkî olacak fesâdın günâhı, kocasına olur. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ev işlerini Hazret-i Fâtıma’ya, dışarı işlerini Hazret-i Ali’ye vermişti. Buyurdu ki:
“-Hanımının evde oturması için, işlerini, ihtiyaçlarını gören, hanımını yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, Ümmet-i Muhammed’in düşmana esir düşenlerini satın almış, âzâd etmiş gibidir.” (Devam Edecek)
YORUMLAR