1. Peygamber Devrinde Kadınların Süslenmesi Fatımatüz Zehra Kamacı, İnkılap Yayınları

1982 yılında İstanbul’da doğup Adapazarı İHL ve Sakarya Üniversitesi’ni birincilikle bitiren yazar, aynı üniversitede “Hz. Peygamber Devrinde Kadınların Süslenmesi” başlıklı teziyle yüksek lisansını tamamlamıştır. Ardından Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, 2011 yılında “Hz. Peygamber’in Mescid-i Nebevî’deki Günlük Hayatı” başlıklı teziyle de doktora eğitimini tamamlamıştır.

Bu kitap, yazarın yüksek lisans tezine “Câhiliye ve Hz. Peygamber Devri Süslenme Anlayışına Mukayeseli Bir Bakış” başlıklı son şeklinin yeni verilmiş olduğu bir makalesini eklemesiyle meydana gelmiştir.

İlk devir kaynaklarına, tefsir, hadis ve İslâm tarihi eserlerine müracaat ederek oluşturulan bu eser, giriş bölümünde müracaat edilen kaynakları ve bu araştırmayı yaparken karşılaşılan birtakım metodolojik problemlerle çözüm yollarını ele alıyor.

Birinci bölümde câhiliye döneminde ve İslâm’ın ilk yıllarında “saç bakımı ve saç modelleri”, ikinci bölümde “yüz ve vücut bakımı”, üçüncü bölümde “kıyafetlerdeki süsleyici unsurlar ve takılar” uzun uzun anlatılıyor. Dördüncü bölüm, “süslenme malzemelerinin ticâreti”ne ayrılmış. Beşinci bölümde de “süslenmeyle ilgili meslek grupları” sıralanmış. O devre ait koku ve renk elde edilen bitkilerin resimleri ile arkeolojik kazılarda bulunmuş takı malzemelerinin yer aldığı ekler bölümü, yüzyıllar öncesine ışık tutacak mâhiyette…

“Zîne (ziynet)”, “teberrüc” ve “cilbab” gibi pek çok Kur’ânî ıstılâhın ve bu ıstılahların hitap ettiği câhiliye devrindeki uygulamaların anlatıldığı bu kitap, bütün hanım kardeşlerimize muhakkak okumalarını tavsiye ettiğimiz kıymetli bir çalışma…

Kitabın muhtevâsı hakkında bir fikir vermesi açısından, arka kapakta yer alan satırların bir kısmını sizlerle paylaşıyoruz:

“Süslenme, gerek kadınların, gerekse erkeklerin toplum içindeki duruşlarını belirleyen önemli bir unsurdur. Dikkatli bir şekilde incelendiğinde Câhiliye ile Hz. Peygamber devri arasında âdeta her alanda yaşanan değişim ve dönüşümün izlerini süslenme anlayışında ve buna bağlı uygulamalarda da görmek mümkündür. Buna göre Câhiliye devrinde kadınlar, süslenmeyi, toplum içerisinde kendilerini beğendirmek, dikkat çekmek, güzelliklerini teşhir edip gösteriş yapmak temeline dayandırıp, mahrem-nâmahrem ayrımı olmaksızın umuma teşhir etmekte idiler.

Hz. Peygamber döneminde ilâhî vahiyle şekillenen kadın algısı çerçevesinde süslenme, Kur’ân-ı Kerim’de tanımlanan yeni bir sınır olan “mahrem” çizgisine çekilmiş ve kadınlar, süslü hâllerini topluma teşhir etmekten vazgeçip kendilerine mahrem olan kimselere münhasır kılmışlardır. Buna göre Hz. Peygamber devrinde kadınlar artık, mahrem çizgisi dışında kalan kimselerin yanında el ve yüzleri dışındaki uzunvlarını örterek en sâde hâlleriyle yer almaya başlamışlardır. Dolayısıyla el ve yüzlerini güzel gösteren, desenli boyama, allık sürme, sürme çekme, râyihası keskin kokular sürme gibi uygulamaları evde, kendilerine mahrem olan kimselerin yanında yapar olmuşlardır.”

PAYLAŞ:                

Hatice K. Akyuzlu

Hatice K. Akyuzlu

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle